HPG şehit 4 gerillayı saygıyla andı

Şehit düşen 4 gerillanın kimliklerini açıklayan HPG, "Şehitlerimizin yüce amaçlarını mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü bir kez daha yineliyoruz" dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi,  Medya Savunma Alanları’nda şehadete ulaşan 4 gerillaya ilişkin şunları belirtti:

“İşgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’nı işgal etmek ve halkımız üzerindeki soykırım siyasetini sonuçlandırmak için gerçekleştirdiği saldırılara karşı Kurdistan Özgürlük Gerillası tarihte eşine az rastlanır bir irade ile savaşmaktadır. İşgalcilerin her türlü yasaklı bomba ve savaş tekniğini kullanarak gerçekleştirdiği saldırılar karşısında, Apocu fedai ruh, sarsılmaz irade ve büyük bir cesaretle mücadele eden Kurdistan Özgürlük Gerillası, halkımızın özgürlüğü için bedel vermekten geri durmamıştır. Bu bilinç, duygu ve zafer inancıyla mücadele eden Özgür Ronî, Armanç Cemre, Avesta Sîpan ve Engin Tolhildan yoldaşlarımız 17 Temmuz 2022 günü Medya Savunma Alanları’nda gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşmıştır.

Halkımızın en değerli evlatları olarak büyük bir sorumluluk ile halkımıza karşı tarihsel görevlerini yerine getiren Özgür, Armanç, Avesta ve Engin yoldaşlarımızı şehadet yıldönümlerinde saygı ve minnetle anıyoruz. Yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin yüce amaçlarını mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü bir kez daha yineliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Özgür Ronî
Adı Soyadı: Özgür Alparslan
Doğum Yeri: Wan
Anne – Baba Adı: Kudret – Muzaffer
Şehadet Tarihi ve Yeri: 17 Temmuz 2022 / Medya Savunma Alanları

 

Kod Adı: Armanç Cemre
Adı Soyadı: Fatoş Zuğurli
Doğum Yeri: Düzce
Anne – Baba Adı: Netice – Mehmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 17 Temmuz 2022 / Medya Savunma Alanları

 

Kod Adı: Avesta Sîpan
Adı Soyadı: Derya Altıntaş
Doğum Yeri: Wan
Anne – Baba Adı: Perihan – Cevdet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 17 Temmuz 2022 / Medya Savunma Alanları

 

Kod Adı: Engin Tolhildan
Adı Soyadı: Hüseyin Bağcı
Doğum Yeri: Êlih
Anne – Baba Adı: Fatma – Şehmus
Şehadet Tarihi ve Yeri: 17 Temmuz 2022 / Medya Savunma Alanları

 

ÖZGÜR RONÎ

Özgür yoldaşımız Wan’ın Qelqelî ilçesinde yurtsever, toplumsal ahlak ilkelerine ve değerlerine bağlı bir ailede dünyaya gelmiştir. Milan aşiretine mensup olan yoldaşımız var olan aşiret geleneğinin direniş ve destanları ile büyümüştür. Lise öğrenimine kadar Qelqelî ilçesinde okuyan yoldaşımız daha sonra, düşmanın Kurdistan’da uyguladığı asimilasyon ve yoksullaştırma politikaları sonucu İstanbul’a göç etmek zorunda kalmıştır. Aile ekonomisine katkı sağlamak amacıyla çeşitli işlerde çalışmıştır. Yaşama ve çevresine her zaman duyarlı bir yaklaşım içinde olan yoldaşımız, çalıştığı işlerde emeğinin karşılığının verilmediğini, var olan sistem tarafından sömürüldüğünü kısa sürede anlamıştır. Sistemin dayattığı kölece yaşama karşı her zaman bir sorgulama ve arayış içerisinde olmuştur. Bu arayış ve sorgulamaları Özgür yoldaşımızı, kapitalist sisteme alternatif olan, halkların kardeşliğini esas alan Rêber Apo’nun ideolojisi ile toplumları bilinçlendirmek için büyük bir sorumluluk alarak canla başla mücadele eden devrimci yurtsever gençler ile tanışmaya götürmüştür. Bir süre sonra gençlik çalışmalarında aktif bir şekilde yer alan yoldaşımız, Rêber Apo’nun ideolojisini ve partimiz PKK’yi tanıdıkça yaşama karşı bilinçli ve ilkeli bir duruşun sahibi olmuştur. Kapitalist modernite sistemine karşı aktif bir şekilde Demokratik Modernite paradigmasıyla halkları ve gençleri örgütlemiştir. Görev ve sorumluluklarını başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Özgür yoldaşımız, 2007 yılında Rêber Apo’ya uygulanan işkence ve imha saldırısına karşı, başta Kurdistan olmak üzere dünyanın birçok yerinde gelişen serhildanlara ve eylemlere şahitlik etmiştir. Özgür yoldaşımız da gelişen bu eylemlerde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmekten kaçınmamıştır. Sürecin ruhuna uygun bir tutum içinde olmaya her zaman özen göstermiş, var olan katılımını yeterli görmemiştir. Rêber Apo’ya uygulanan tecrit ve işkence başta olmak üzere Kurdistan’da yürütülen soykırım ve imha saldırılarına karşı mücadelesini büyütme kararı almış, 2009 yılında İstanbul’dan yola çıkarak gerilla saflarına katılmıştır.

Medya Savunma Alanları’na geçerek, burada temel gerillacılık eğitimini tamamlamış, gerilla yaşamına aktif bir şekilde katılmıştır. Pratikte yaşadığı tecrübeleri yoldaşları ile paylaşmış, bu esas üzerine kendini ve yoldaşlarını eğitme çabası içerisinde olmuştur. Emektar, mütevazi ve yaşama karşı kendini sorumlu gören yoldaşımız, hakkı ancak çok emek harcanarak verilen PKK yaşamına devrimci militan anlayışıyla yaklaşmıştır. Uzun süre Zagroslar’da pratik yürüten Özgür yoldaşımız, bu alanda ideolojik ve örgütsel olarak kendini sürekli eğitmiştir. Zagroslar’da Reşîd Serdar ve Çiçek Kurtalan gibi ölümsüz komutanlarımızın komutası altında gerillacılıkta kendisini geliştirmiştir. Bu süreçte gelişen ve işgalcilerin ağır darbeler aldığı birçok eylemde en ön saflarda yerini alarak korkusuzca işgalcilerin üzerine gitmiş, cesur ve atik yönleriyle başarılı bir pratiğin sahibi olmuştur. 2011 yılında soykırımcı Türk devletinin Geliyê Tiyarê alanında kimyasal silahlar ile yaptığı saldırıda, otuz altı yoldaşımızın şehit olduğu katliamın canlı tanığı olmuştur. Mücadelesinin her anını bu şehitlerimizin intikamını almak için yoğunlaşarak geçirmiştir. İşgalcilere karşı olan kinini ve öfkesini sürekli bilemiştir. Gerilla yaşamına her şeyden daha çok bağlı olduğunu belirten yoldaşımız, yaratılan bu imkânların Rêber Apo ve şehitler gerçeği somutunda kazanıldığı bilinciyle, yaşamın her alanına fedai bir şekilde katılmıştır. Rêber Apo ve şehitlerimize layık bir duruş içinde olmaya özen göstermiştir. Yoldaşlarının intikamını almak için işgalcilere sürekli nasıl etkili vurulacağının arayışı içinde olmuştur. Medya Savunma Alanları’nda görevi başındayken işgalcilerin gerçekleştirdiği bir saldırıda ağır bir şekilde yaralanmış, yaşama olan bağlılığı ve sevinciyle yaşama tutunmuştur. Bir süre tedavi gördükten sonra tekrar pratik alanlarda çalışmalara katılma önerisi ile Zagros alanına geçmiştir. Zap’tan Avaşîn ve Xakurkê’ye kadar daha önce pratik yürüttüğü Zagroslar’da soluksuz bir mücadelenin sahibi olmuştur. Yaralandıktan sonra pratik çalışmalarda fiziki zorlanmaları olmasına rağmen, bu zorlanmaları kendisine engel yapmamış, kişiyi yürütenin fizik değil irade gücü olduğunun büyük bir örneği olmuştur. Şehit yoldaşların anılarını zafer ile taçlandırmanın inancıyla yaşama dobra dobra katılmıştır. Alanda yürüttüğü dört yıllık başarılı bir pratik ardından eğitime giderek kendini Rêber Apo ideolojisi ve felsefesinde derinleştirme çabası içinde olmuştur.

Özgür yoldaşımız Sakine Cansız Parti Ocağı’nda bir devre eğitim görmüştür. Partileşme ve kadrolaşma sorunlarının en üst düzeyde tartışıldığı bu ortamda kendini Rêber Apo ve şehitler gerçeği karşısında sorgulama ve yoğunlaşma süreci içine almıştır. Rêber Apo’nun kadın kurtuluş ideolojisinin sadık bir uygulayıcısı olma yolunda, sistemin kişiliğinde yaratmış olduğu geriliklerden kurtulma çabası içerisinde olmuştur. Aldığı Parti merkez eğitimi ile kendisini yoğun bir sürecin görev ve sorumluluklarına hazırlamıştır. Şehit Çiyager ve Şehit Zeryanların öncülüğünde gelişen Özyönetim Direnişi ile bize miras kalan Apocu fedai duruşa layık olmak istemiştir. Daha önce gençlik çalışmalarında yer alan ve belli bir tecrübesi olan Özgür yoldaşımız, yoldaşlarının anılarına bağlılığın gereği ve intikam yemini ile YPS çalışmalarında dönemin ruhuna uygun bir şekilde çalışmalarda yer almıştır. Başarılı pratiğiyle Kurdistan gençliğini aktif bir şekilde mücadele ve direniş saflarına katmada öncülük etmiştir. Özgür yoldaşımız, Rêber Apo ve şehit yoldaşlarına sarsılmaz bir inanç ve irade ile bağlı kalmış, Apocu yaşamın olmazsa olmazı olan çizgi devrimciliğine doğru ve fedaice bir tarzla katılmıştır. Apocu irade ile zorluklar karşısında pes etmeyerek bir önceki pratiklerinden dersler çıkarmış ve kendisini çözüm gücü haline getirmiştir.

Özgür yoldaşımız Zap, Avaşîn ve Metîna başta olmak üzere Medya Savunma Alanları’nda, işgalci Türk ordusunun her türlü insanlık dışı yöntemlerle yürüttüğü işgal operasyonuna karşı amansız bir mücadelenin sahibi olan yoldaşlarının, kahramanca direnişlerine layık olma duruşu içinde olmuştur. Direniş kültürünün ve fedai duruş sahibi olan şehit yoldaşlarına karşı görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirme çabası içerisinde olan Özgür yoldaşımız görevi başındayken işgalci Türk ordusunun gerçekleştirmiş olduğu saldırıda ölümsüzler kervanına katılmıştır. Dervişane yaşamıyla biz yoldaşlarında anlamlı izler bırakan ve yoldaşlarının gelişiminde çokça katkısı olan Özgür yoldaşımızın şehadeti bizleri derinden etkilemiştir. Özgür yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin anılarına ve amaçlarına bağlı kalacağımızı belirtiyor, intikamlarını nihai zaferi kazanarak alacağımızın sözünü yineliyoruz.

 

ARMANÇ CEMRE

Amed halkı yüz yıllardır işgalcilerin her türlü saldırılarına karşı tarihi surları gibi sürekli başı dik bir şekilde durmasını bilmiştir. Soykırımcı Türk devletinin saldırılarına karşı da aynı duruşu sergileyen Amed halkımız tüm işkence ve baskılara karşı direnişi seçmiştir. Partimizin kurulduğu Licê’nin Fîs köyü de Amed’in bu onurlu duruşuna denk bir duruş içinde olmuştur. Partimizin kuruluşuna ev sahipliği yapan Fîs köyü ve yurtsever Zuğurli ailesi de yarım asrı bulan özgürlük mücadelemizde her türlü bedeli ödemekten geri durmayarak Kurdistan’da yurtseverliğin en seçkin örneklerinden olmuştur. Şehîd Seyfettin Zuğurli yoldaş ile başlayan Şehîd Ferzende, Şehîd Alaattin, Şehîd Semir, Şehîd Lokman ve son olarak Şehîd Arjîn Fîs yoldaşımızla devam eden bu hakikat yolculuğuna birçok yoldaşımız da katılarak şehitlerden devraldıkları mücadeleyi daha da büyütmenin çabasında olmuştur.

Şehitlerin anısına bağlılığın gereği olarak mücadeleyi seçen yoldaşlarımızdan biri olan Armanç yoldaş, ailesinin düşman baskılarından dolayı Türkiye’nin Düzce iline göç etmesinden dolayı burada doğmuştur. Emekçi ve yurtsever bir ailede büyüyen Armanç yoldaşımız Türk devletinin tüm sürgün, asimilasyon ve soykırım politikalarına rağmen özünü korumayı başarmıştır. Armanç yoldaşımız sistemi daha küçük yaşlarda sorgulayan ve onun yaşamını kabul etmeyen asi özellikler edinerek büyümüştür. Büyüdükçe anlamlı ve alternatif bir yaşamın arayışında olan Armanç yoldaşımız, yurtsever bir gelenekten geldiğinden dolayı verili olanla yetinmemiş, okumuş ve araştırmıştır. Devrimciliğe küçük yaşlarda ilgi duymaya başlamıştır. Emekten, ezilenden ve haksızlığa uğrayandan, yoksuldan, sömürülenden yana saf tutmuş ve bu, Armanç yoldaşımız için bir yaşam çizgisi olmuştur. Bir arkadaşının saflarımıza katılmasıyla Partimize olan ilgisi artmış ve cevap bekleyen sorularına karşılık bulmuştur. Armanç yoldaşımız PKK’yi tüm arayışlarının, çelişkilerinin ve sorularının cevabı olarak ifade etmiş ve mücadele saflarındaki yerini almıştır. Armanç yoldaşımız 2015 yılında Komalên Ciwan çalışmalarına katılarak aktif mücadeleye başlamıştır. Özyönetim Direniş’nin başlamasıyla Nisêbîn’e geçmiş, işgalci Türk ordusuna sendromlar yaşatan tarihi ve destansı Nisêbîn Özyönetim Direnişi’nde yer almıştır.  Geri çekilme sırasında işgalcilerin eline esir düşmüş, yaklaşık bir buçuk yıl kaldığı zindanı bir eğitim yerine dönüştürmüş, işgalcilere olan kin ve intikam duygusunu bilemiştir. Zindanda her zaman dağa gelme hayalini canlı tutmuştur. Zindandan çıktıktan sonra hiç tereddüt etmeden yüzünü dağlara dönmüştür.

Özgürlük gerillaları için bir mekân olmaktan öteye anlam ifade eden dağlarda doğayla iç içe özgür kadının en yüce duygularını hissederek bütünleşmiştir. Gördüğü eğitimlerden sonra gençlik çalışmalarından ayrılıp ısrarla önerdiği askeri alana geçmiştir. Kendisini Rêber Apo’nun ideolojisi temelinde geliştiren Armanç yoldaşımız, kapitalist modernitenin yaratmış olduğu bireyci kişilik özelliklerden ve egemenlikçi etkilerinden nefret etmiştir. Rêber Apo’nun büyük bedeller vererek yarattığı kolektif ve komünal değerlere dört elle sarılmıştır. Bizi var eden yoldaşlığa büyük önem vermiş, Önderliğimizin “yoldaşların yoldaşı olmak, temsil edilen hakikatten pay almak demektir” belirlemesini kendine esas almıştır. Armanç yoldaşımız Saraca, Zilanca ve Bêrîtanca olan kavgasını süreklileştirmiş, kendini ve yoldaşlarını oluşturmaya çalışmıştır. Sevgi ve bilginin anlamlı hale gelmesi adına sürekli paylaşmayı kendine esas almıştır. Rêber Apo’nun hayalimdir dediği özgür kadın kimliğine erişmek için çok çaba vermiştir. Dağlı bilge bir kadın olmanın arayışını ve mücadelesini kesintisiz bir şekilde sürdürmüştür. Hakikatimiz olan Rêber Apo’dan bahsedildiğinde gözlerindeki ışıltısı artan Armanç yoldaşımız, Önderliğimizin hakikatine daha fazla yakınlaşmak ve ulaşmak için Hêzên Taybet örgütlemesine dahil olma önerisini geliştirmiştir. Önerisi kabul edilene kadar önemli görev ve sorumlulukları Apocu bir tarz ve tempoyla yürütmüştür. Zîlan çizgisinde Rêber Apo’nun doğru bir yoldaşı ve fedai bir militanı olmayı hedefleyen Armanç yoldaşımız, katılımı ve duruşuyla bunu başarabilmiştir. Hêzên Taybet örgütlemesine geçerek aldığı eğitimler ve yaşadığı yoğunlaşmalarla kendi deyimiyle kendisini yeniden oluşturmuştur. Mücadelesini her koşul altında azimle devam ettirmiş, yetkin fedai bir kadın militan olmak için kendini Apocu irade ve bilinçle eğiterek donatmıştır.  Her yoldaşına “Önderlikten bir parçadır” diyerek değer vermiş ve tüm yoldaşlarının yaşamına dokunarak kendinden bir iz bırakmasını bilmiştir. Armanç yoldaşımız iradeli, moralli, coşkulu ve yaşama aşkla katılan bir duruşun sahibi olmuştur. Sistemin dayatmış olduğu kişilik özelliklerinden uzaklaşıp ideolojik anlamda netleştikçe sade ve mütevazi bir katılım gerçekleşmiştir. Binlerce şehidimizin mirası olan mücadele anlayışıyla kendisi için hiçbir şey istememiş, kendini bu uğurda adamıştır. Kadının militanlaşması, savaşması ve güzelleşmesinin somut bir örneği olmuştur. Armanç yoldaşımız, her bir yoldaşımızda derin etkileri olan Önderliğimizin esaretinin bitmesi ve sürece cevap olmak için çok çalışmıştır.

Zîlan’dan başlayarak süregelen fedailik çizgisinin takipçilerinden olan Armanç yoldaşımız, mücadelesi ve militanca duruşuyla Önderliğimize ve şehit yoldaşlarına layık bir katılımın sahibi olmayı başarmıştır. İşgalci Türk ordusunun Medya Savunma Alanları’na yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda şehadete ulaşan Armanç yoldaşımızın anılarına doğru sahip çıkarak özgür ve sosyalist toplum hayalini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.

 

AVESTA SÎPAN

Onurlu ve özgür bir yaşam uğruna binlerce güzide evladını bedel veren Wan halkımız bu duruşuyla halkımızın özgürlük mücadelesinde merkezi bir konuma gelmiştir. Wan’ın kadim ve yurtsever halkı, varlık ve yokluk savaşımızda gelişen her bir şehadete yeni katılımlarla cevap vermesini bilmiştir. Böylesi köklü bir gelenekten gelen Avesta yoldaşımız, yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin İstanbul’a yerleşmesiyle orada büyüyen Avesta yoldaşımız, komünal değerleri yok eden metropol yaşamına hiç ısınamamıştır. Soykırımcı Türk devletinin hem sistematik asimilasyon merkezleri hem de ahlaki ve toplumsal değerlerden uzaklaşmanın yeri haline gelen okullarında okumayı bırakmıştır. Okulu bırakmasıyla tekstil fabrikalarında çalışmaya başlamıştır. Bu süreçte insan emeğinin ve özelde kadın emeğinin nasıl sömürüldüğünü görmüştür. Her Kürt bireyinin yaşadığı temel çelişkileri yaşayan Avesta yoldaşımız, genç bir kadın olarak toplumda kadına biçilen rolü, misyonu kabul etmemesinden ve var olan baskılardan dolayı belli arayışlara girmiştir. Daha öncesinden sempati düzeyinde Hareketimizi tanıyor olması Avesta yoldaşımızın arayışlarını doğru temelde yönlendirmesine sebep olmuştur. Kadın öncülüğünde gelişen Rojava Özgürlük Devrimi, Avesta yoldaşımız üzerinde müthiş bir etkide bulunmuştur. Devletlerin ve orduların direnemediği DAİŞ faşizmine karşı Apocu ideoloji ve iradeyle savaşan ve öncülük eden kadınların özgürlük zılgıtları, Avesta yoldaşımızın da kendisine olan güvenini artırmıştır. Avesta yoldaşımız kadının yok sayıldığı, ezildiği ve hor görüldüğü geleneksel bir yaşamın sürdürücüsü olmak yerine buna karşı savaşan ve yaşamı demokratik sosyalizm ve özgürlük temelinde yeniden inşa eden Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarında olması gerektiğine inanmıştır. Bu kararlılık ve bilinçle 2014 yılında yönünü Kurdistan’ın asil ve heybetli dağlarına vererek gerilla saflarımıza katılmıştır.

Avesta yoldaşımız genç, dinamik ve enerji dolu yapısıyla temel eğitimlerini başarılı bir şekilde bitirmiştir. Sorgulayan, araştıran, okuyan ve sonsuz öğrenme hevesi olan yoldaşımız, gerilla yaşamına hızlı bir başlangıç yapmıştır. Her anı büyük mücadele isteyen gerilla yaşamına büyük bir tutkuyla bağlanmıştır. Kürt kadınlarının azimli ve direngen yapısı Avesta yoldaşımızda yoğunca ön planda olmuştur. Rêber Apo’nun Kadın Kurtuluş İdeolojisi ile özgürlüğün tadına varmış ve kendisini bu temelde şekillendirmiştir. Binlerce yıllık ezilen bir ulus, cins ve sınıf olarak kadını daha fazla öğrenmeye ve anlamaya başlamıştır. Kendisiyle olan mücadelesini süreklileştirmiş çelişkilerini bilince çıkarmıştır. Gerilladaki şekillenmesini Zagroslar’ın çetin coğrafyasında gerçekleştiren Avesta yoldaşımız, zor koşullarda emekçi ve fedakâr özellikleriyle yoldaşlarının takdirini kazanmıştır. Askeri anlamda kendini geliştirmiş, aldığı eğitimlerle yetkin bir YJA Star gerillası olmuştur. Yılların intikamını alırcasına işgalci Türk ordusunun saldırılarını en önde karşılamasını bilmiştir. Önderliğimizin “Savaşan özgürleşir, özgürleşen güzelleşir, güzelleşen de sevilir” belirlemesiyle yoldaşları arasında sevilmiş ve saygı görmüştür. Zîlan ve Bêrîtan çizgisinde öncü bir kadın militan olmuştur. Rêber Apo ve şehitlerimize layık olma anlayışıyla çok emek vermiştir. Avesta yoldaşımız halkımızın varlık sorununa karşı kendini çözüm gücü haline getirmiş, Apocu iradeyle kararlı ve inançlı bir duruş sergilemiştir. Demokratik Modernite Gerillacılığı’nda yetkinleşmek için dönemin taktiğine uygun bir YJA Star militanı olmak için uzmanlık eğitimi alarak profesyonel bir gerilla olmuştur. Hassasiyet, dakiklik ve dikkat isteyen branşında başarılı bir performans göstermiştir. Emek verilmeksizin halkımızın özgürlüğünün gerçekleşmeyeceğini çok iyi bilen Avesta yoldaşımız emek vermekten asla geri durmamıştır.

Avesta yoldaşımız kadının başat olduğu yaşamımızda komünal ve kolektif değerlerle anlamlı bir mücadele anlayışıyla değerler var etmiştir. Avesta yoldaşımız katılımı ve mücadelesiyle kadının öz gücünü ve neler yapabileceğinin farkına varmıştır. İşgalci Türk ordusunun Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırıda şehadete ulaşan Avesta yoldaşımız, mücadelesiyle olduğu kadar şehadeti ile de biz yoldaşlarının öncüsü olmaya devam edecektir.

 

ENGİN TOLHILDAN

Engin yoldaşımız, Êlih’in Kercos ilçesine bağlı bir köyde, yurtsever bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelmiştir. Kurdistan Özgürlük Hareketi’nin yörede gelişmesiyle birlikte, Engin yoldaşımızın ailesi de Partimizi tanımaya başlamıştır. Kısa bir süre sonra Engin yoldaşımızın bir abisi milislik yaparak aktif mücadeleye katılmış ve 1993 yılında gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşmıştır. Yine bir abisi de halkımızın özgürlüğü için yürüttüğü faaliyetlerden dolayı sömürgecilerin zindanlarındadır. Ailenin en küçük ferdi olan Engin yoldaşımız bu vesileyle Partimizi tanımaya başlamıştır. Engin yoldaşımız kendisi için merak ve gizem konusu olan gerillalara büyük bir ilgi göstermiştir. Çevresindekilerden çok farklı olan bu insanlar Engin yoldaşımızın yüreğinde yer edinmeyi başarmıştır. Kurdistan Özgürlük Mücadelemiz, toplum nezdinde kendisini ispatlayarak bir halk hareketine dönüşmüş ve serhildan karakteri kazanmıştır. 90’lı yıllarda özgürlük hareketimiz kartopu misali her geçen gün büyümüş ve halkımızla daha fazla bütünleşmiştir. Sömürgeci ve soykırımcı Türk devleti, Hareketimiz karşısında askeri yöntemlerle başarısız olunca, o yıllardan başlayarak soykırımcı politikalarına hız vermiştir. Varlığını, halkların yokluğunda gören sömürgeci, katliamcı ve soykırımcı Osmanlı zihniyetinin mirası üzerinde kurulan Türk devleti, daha fazla özel savaş politikalarıyla kontralaşmış ve çeteleşerek bir terör devleti haline gelmiştir. Varlığını, kültürünü ve onurunu korumak için, bir bütün insan olmakta ısrar eden binlerce yurtseverimiz işkenceye maruz kalmış, katledilmiş ve sürgüne gönderilmiştir. Sayısı binleri bulan köy yakmalar, faili devlet olan cinayetlerle halkımızı korkutup sindirmeye ve Partimizden uzaklaştırmaya çalışmıştır. Düşmanın bu politikaları mücadeleci ve bedel ödeyen bir aileden gelen Engin yoldaşımız üzerinde de etkide bulunmuştur. Faşist Türk rejiminin insanlık dışı yöntemlerinden kaynaklı Engin yoldaşımız, ailesi tarafından Türkiye metropollerine gönderilmiş ve orada kalmıştır. Ülkemizden kopmayı hazmedemeyen Engin yoldaşımız bunun burukluğunu sürekli yaşamıştır. Şehitlere olan bağlılığının gereği olarak mücadele etmesi gerektiğini görmüş, gençlik çalışmalarına dahil olmuş ve siyasi çalışmalar yürütmüştür. Engin yoldaşımız, hangi çalışmada bulunursa bulunsun mücadelesini yeterli görmemiştir. Son olarak sömürgeci Türk devletinin Efrîn’i işgal etmesi Engin yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Sistemden kopmadıkça, verili ve kurulu yaşamı ret etmedikçe doğru ve etkili mücadele anlayışının gerçekleşemeyeceğini idrak etmiştir. Yaşının ilerlemiş olmasını kendisine engel olarak görmemiş ve hayallerinin peşinden koşarak 2018 yılında gerilla saflarına katılmıştır.

Engin yoldaşımız, Rêber Apo’yu ve Hareketimizi tanımasını, önceden çalışmalar yürütmesini ve belli bir yaşam tecrübesine sahip olmasını avantaja dönüştürmüştür. Yaşama tutkuyla bağlanmış, mücadeleye aşk düzeyinde katılarak çabuk uyum sağlamıştır. PKK kimliğiyle kendini yeniden var etmiş, sistemin ve işgalcilerin yaratmış olduğu tahribatlardan Önderliğimizin ideolojisi temelinde kendisini arındırmaya başlamıştır. Başarı ve zaferin ancak Rêber Apo ve şehitler gerçeğinde kendini dirhem dirhem adamaktan geçtiğini idrak etmiş ve yaşamını bu temel üzerinde kurmuştur. Önderliğimizi okuyup geliştikçe sorgulamaları artmış, çelişkileri ortaya çıkmış ve kendisini daha iyi çözümlemeyi bilmiştir. Kendisini tanıdıkça, yetmez ve eksik yanlarını fark etmiş, sınıf ve cins mücadelesini etkili bir şekilde yürütmüştür. Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü paradigmamız ışığında bilinç kazanmıştır. Engin yoldaşımız özgür kadın çizgisinde kendisini sorumlu görmüş, klasik ve geleneksel özellikleriyle amansız bir şekilde mücadele etmiştir. Katılımındaki olgun, mütevazi, emekçi ve çalışkan özellikleriyle yoldaşlarının hafızasında yer edinmiştir. Engin yoldaşımız, yoldaşlar topluluğu olan Partimizde, yoldaşın yoldaşı olmayı başararak kısa sürede Apocu militan özelliklerini kazanmıştır. Öz savunma temelinde Devrimci Halk Savaşı’nın geliştirilmesi için YPS çalışmalarına dahil olmuş, Rêber Apo ve şehitlere layık bir mücadele sergilemek için çok çabalamıştır.

Engin yoldaşımız şehadete ulaştığı ana kadar mücadele azmi, kararlı duruşu ve başarıya olan inancıyla örnek bir militan olmuştur. Engin yoldaşımızın işgalci Türk ordusunun Medya Savunma Alanları’na yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda şehadete ulaşması yoldaşları olarak bizleri derinden etkilemişse de başarıya olan inancımızı daha da güçlendirmiştir.”