HPG, 5 şehidi saygıyla andı
Şehit 5 gerillayı saygıyla anan HPG, “Diyana, Sema, Zîlan, Argeş ve Gabar yoldaşlarımız, gerillanın bugün ulaştığı taktik zenginliğinin gerçek yaratıcıları oldular” dedi.
Şehit 5 gerillayı saygıyla anan HPG, “Diyana, Sema, Zîlan, Argeş ve Gabar yoldaşlarımız, gerillanın bugün ulaştığı taktik zenginliğinin gerçek yaratıcıları oldular” dedi.
HPG Basın İrtibat Merkezi, Medya Savunma Alanları’nda şehadete ulaşan 5 gerillaya ilişkin şunları belirtti:
“Mücadele tarihimiz açısından önemli bir dönemeci ifade eden 2017 yılı her anlamıyla işgalcilere karşı fedaice bir direnişin yaşandığı, Apocu iradenin tüm direniş alanlarına hakim olduğu bir yıl olmuştur. Bu yıl içerisinde soykırımcı Türk devleti tüm gücünü kullanarak özgürlük hareketimiz şahsında halkımızı tasfiye etmek istemiş, bu amaçla saldırılarını her zamankinden daha fazla geliştirmiştir. Düşmanın bu saldırılarına karşı Apocu fedailiğin güzide örneklerinden olan Diyana, Sema, Zîlan, Argeş ve Gabar yoldaşlarımız bulundukları alanlarda geliştirilen direnişin öncülüğünü yapmıştır. Mücadele yaşamlarıyla tüm yoldaşlarının örnek aldığı bu değerli militanlar, şehitlerimizin anlam bulduğu PKK-PAJK çizgisinin en samimi, dürüst savunucuları olarak mücadele tarihimize geçti. Şehadetleriyle biz yoldaşlarına güç kaynağı ve daha fazla yoğunlaşma gerekçesi olan Diyana, Sema, Zîlan, Argeş ve Gabar yoldaşlarımız, gerillanın bugün ulaştığı taktik zenginliğinin gerçek yaratıcıları oldular.
Gerilla mücadelemize canları pahasına taktik yenilik getiren Diyana, Sema, Zîlan, Argeş ve Gabar yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Diyana Amanos |
Kod Adı: Sema Mahir |
Kod Adı: Zîlan Dêrsîm |
Kod Adı: Argeş Rûken |
Kod Adı: Gabar Wan |
DİYANA AMANOS
Bin yıllardır yaşadığı topraklarda güçlü toplumsal bağlar geliştiren, tarihe yön veren en büyük insanlık devriminde öncülük yapan kadim Kurdistan halkı, sömürgeci güçler tarafından yapay sınırlarla birbirinden ayrılmış ve tarihin en acımasız saldırılarıyla yüz yüze kalmıştır. Bütün saldırılara rağmen özgür yaşam tutkusundan vazgeçmeyen halkımız direniş merkezi Kurdistan dağlarında işgale ve işgalcilere karşı direnmiştir. Soykırım saldırıları altına varlığını koruma savaşı veren yurtsever Kurdistan halkımız, Rêber Apo öncülüğünde gelişen partimiz PKK’le birlikte direniş ve zafer çizgisiyle buluşmuştur. Önderliğimizin bin bir emekle yarattığı, aşılmaz görünen her engeli tek tek aşarak halkımızla geliştirdiği özgürlük yürüyüşü kısa sürede halklaşmış, gelişen direniş serhildanlarla taçlandırılmıştır. Rêber Apo’yla birlikte yeniden yeşeren ve gelişen özgürlük umudu, sömürgeciler arasında büyük bir panik yaratmıştır. Kürt ve Kurdistan kavramlarının üzerine beton döküp, özgür Kürt kimliğini sonsuza dek yok ettiklerini düşünen işgalciler, yükselen mücadelemizi insanlık tarihinin en acımasız saldırılarıyla yok etmek istemişlerdir. Binlerce insanımızı katleden, sayısız yerleşim yerini yakıp yıkan işgalciler, yurtsever halkımızı kadim Kurdistan topraklarında zorla güç ettirerek halkla buluşarak yenilmezleşen Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı boğmayı amaçlamıştır. Bütün saldırılara rağmen PKK’yle yeniden dirilen halkımız, onurlu ve özgür yaşam çizgisinden taviz vermeyerek mücadelesini devam ettirmiş ve gittiği her alanı da direniş merkezine dönüştürmüştür.
TC metropollerinden Adana’ya göç etmek zorunda kalan yurtsever bir ailemizde dünyaya gelen Diyana yoldaşımız, bir çok Kürt genci gibi yüreğinde ülke hasretiyle, Kurdistan’dan uzakta büyümek zorunda kalmıştır. Ailesi ve yaşadığı çevrenin yurtsever kültür ve bilince sahip olması Diyana yoldaşımızın kadim Kurdistan topraklarından uzak olmasına rağmen ülke gerçekliği ve mücadeleyle iç içe büyümesini beraberinde getirmiştir. Erken yaşlardan itibaren Rêber Apo’yu, partimiz PKK’yi ve yürütülen tarihi gerilla direnişini tanıyan yoldaşımız, sömürgeci Türk devletinin saldırılarına da yakından tanıklık etmiştir. Yürütülen asimilasyon, inkar ve imha saldırıları karşısında asla cevapsız kalmayan, Kürt gençlerini hedef alan kirli politikalara karşı mutlaka direniş içinde olunması gerektiğine inanan yoldaşımız, mücadele saflarına katılma kararı almıştır. Bir süre gençlik çalışmalarında yer alarak öğrenen ve halkımıza öncülük yaparak işgalcilere karşı direnen yoldaşımız, abisinin 1999’yılında Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarında şehadete ulaşması ve halkımızı yok oluşun eşiğinden alarak yeniden var eden Rêber Apo şahsında bütün ezilenlerin özgürlük umudunu yok etmeyi hedefleyen Uluslararası Komplo karşısında omuzlarında büyük bir yük hissetmiştir. Mücadelesini yükselterek komploya cevap olmaya ve şehitlerimizin intikamını almaya söz veren Diyana yoldaşımız, 1999 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır.
“Kendimizi bize dayatılan kaderin akışına bıraksak her gün Dêrsîm, Zîlan, Koçgirî, Mereş katliamlarıyla yüz yüze kalırız” belirlemesinde bulunan Diyana yoldaşımız, bir halkın öz savunması olmadan asla var olamayacağına inanmıştır. Bu temelde halkımızın en doğru ve meşru savunma gücü olan Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılarak Uluslararası Komplo’ya ve bu karanlık komployu gerçekleştiren güçlere karışı direnişi yükseltmiştir. Kendisini alev topuna çevirerek Rêber Apo etrafında ateşten bir çember yaratan fedailerin mücadele çizgisini devrimci yaşamının esası haline getiren Diyana yoldaşımız, her gün mücadele temposunu yükseltmek için büyük bir güçle mücadele etmiştir. Yoldaşımız, halkımızın özgür gelecek umudunun taşıyıcısı olan partimiz PKK’ye karşı içten ve dıştan dayatılan tasfiyecilik saldırıları karşısında Rêber Apo çizgisinin militan savunucularından olmuştur. En zor koşullara rağmen özgürlük iradesiyle donanan fedai bir kadın olarak Önderliğimizi, Partimizi ve ölümsüz şehitlerimizin yarattığı değerleri korumayı bilmiştir. Mücadele yaşantısı boyunca birçok farklı alanda ve çalışmada öncü düzeyde yer alarak dönemin ihtiyaçlarına cevap olmuş ve gerekli sorumlulukları omuzlamaktan çekinmemiştir. Rojavayê Kurdistan’da bir süre kalan ve halkımızın örgütlü mücadelesine öncülük yapan Diyana yoldaşımız, BAAS rejimi tarafından tutuklanmış ve üç yıl boyunca sömürgeci zindanlarında kalmıştır. Bu süreçte de direnişinden taviz vermeyen yoldaşımız, mücadelesini büyük bir kararlılıkla devam ettirmiştir.
Xinêrê’den Qendîl’e, Zap’tan Garê’ye, Metîna’dan Avaşîn’e kadar direnişin sürdüğü her alanda pratik yürüten ve yoldaşlarına komutanlık yaparak zafer çizgisinde yürüyen Diyana yoldaşımız, bulunduğu her alanda PKK ve PAJK çizgisinde mücadele yürüten örnek bir militan olmuştur. Yürüttüğü başarılı pratiklerle yetkin bir savaşçı ve dönemin ihtiyaçlarına karşılayan bir YJA Star komutanı olmayı başaran yoldaşımız, her zaman kendisini geliştirmeyi esas almıştır. Tecrübesini yoldaşlarına aktararak onların kutsal PKK yaşamı ve yoldaşlığıyla bütünleşmesini sağlayan Diyana yoldaşımız, emekçi ve mütevazi kişiliğiyle her zaman örnek alınacak bir yoldaşımız olmuştur. Rêber Apo felsefesinde derinleşmek ve Kadın Özgürlük İdeolojisi’nde yetkinleşmek için her zaman yoğunlaşma içerisinde olan Diyana yoldaşımız, aldığı akademi eğitimleriyle bilinç düzeyini en üst seviyeye çıkarmıştır. Zaman ve mekan ayrımı yapmadan bütün devrim görevlerine büyük bir sorumluluk ve ciddiyetle yaklaşan Diyana yoldaşımız, 2013 yılında HPG basın çalışmalarına dahil olmuş ve kısa süre içinde özgür basın geleneğinin yetkin bir propaganda militanı olmuştur. Gurbetelli Ersözler’den Xelîl Dağlar’a uzanan özgür basın geleneği bayrağını gururla taşıyan ve yoldaşlarının mücadelesini yazılarıyla, kamerasıyla halkımıza ve bütün ezilen halklara yansıtan yoldaşımız, basın çalışmalarında yarattığı güçlü etkiyle ön plana çıkmıştır.
Sömürgeci Türk devletinin 2015 yılında başlattığı işgal saldırıları karşısında büyük bir ısrar ve istekle kendisini öneren ve ön cephede yer almak isteyen yoldaşımız, militan kişiliğini yaşamda olduğu kadar savaşa da yansıtmıştır. Avaşîn’de yürütülen tarihi gerilla direnişinin öncülerinden olan Diyana yoldaşımız, komutası altındaki yoldaşlarıyla birlikte efsaneleşen direnişin içinde en önde yerini almıştır. Avaşîn’de işgalcilere ağır darbeler vuran ve gerilla taktiklerini başarılı bir şekilde hayata geçiren yoldaşımız, Parti saflarında öncüleşen Kürt kadın gerçekliğini pratiğine yansıtmıştır. Mücadele içerisinde bilgeliğe doğru yol alan, insanlık adına iyi olan ne varsa hepsini kendi kişiliğinde yaratma mücadelesini veren Diyana yoldaşımız, güçlü yoldaşlık sevgisi ve empati düzeyiyle her soruna çözüm gücü olmuştur.
Yoldaşları arasına asla ayrım koymayan, her yoldaşına karşı adil ve eşit bir yaklaşım, paylaşım içinde olan Diyana yoldaşımız, sömürgecilere karşı olan öfkesini hiç azaltmamış, yaşamda kazanarak gerçek zaferin sağlanacağının bilincinde olmuştur. Cesur ve iddialı katılımıyla nefes aldığı her an’ı mücadeleye adayan, ölümsüz şehitlerimizin mücadele bayrağını layıkıyla taşıyan ve militan bir YJA Star komutanı olan Diyana yoldaşımızın anısı her zaman önümüzü aydınlatmaya devam edecek ve mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.
SEMA MAHİR
Halkımızın yok oluşun eşiğine getirildiği ve artık her bir Kürt bireyinin kendisine Kürt demekten dahi utanır hale getirildiği bir süreçte Rêber Apo ve partimiz PKK öncülüğünde gelişen özgürlük mücadelemiz kutsal Kurdistan topraklarına bir güneş gibi doğmuş ve bu bereketli toprakların yeniden yaşam bulmasını sağlamıştır. Soykırımcı Türk devletinin halkımıza karşı zafer kazandığına inandığı bir süreçte açığa çıkan bu özgürlük ruhu başta Bakurê Kurdistan olmak üzere tüm Kurdistan’a yayılmış, halkımız yeniden var olmanın müthiş coşkusuyla direniş alanlarına akarak özgürlük mücadelemizin asli taşıyıcılarından olmuştur. Kahraman şehitlerimizin öncülüğünde açığa çıkan özgürlük rüzgarı tüm Bakurê Kurdistan’a yayılmış; Botan, Amed ve Serhed’de halkımız büyük fedakarlıklarla mücadelemizi sahiplenmiştir.
Mücadelemizin erkenden etkili olduğu ve halkımızda karşılık bulduğu alanlardan biri olan Serhed’in Mûş şehri de 90’lı yılların başından itibaren mücadelemizle tanışmış, en yiğit evlatlarını gerilla saflarına katarak özgürlüğe dair umutlarını gerçeğe dönüştürmek istemiştir. Bunun için hiçbir fedakarlıktan çekinmemiş, özgürlük mücadelemizin zafere ulaşması için her türlü bedeli ödemeyi göze almıştır. Mûş’un Tîl ilçesine bağlı Vartînîs köyü de özellikle 1993 yılında mücadelemizle tanışmış, bu yıl içerisinde birçok Vartînîs’li genç mücadele saflarına katılmıştır. Halkımızın partimiz PKK’ye yönelerek onurlu bir duruş sergilemesi soykırımcı Türk devletini derinden sarsmıştır. Halkımızın bu onurlu direnişini hazmedemeyen soykırımcı Türk devleti katliamcı yüzünü bir kez açığa çıkarmış ve masum insanlarımızı katlederek halkımızı mücadeleden alıkoyacağını hesaplamıştır. 3 Ekim1993 tarihinde Vartînîs köyünde de içinde hamile kadın ve çocukların da bulunduğu 9 yurtsever insanımızı vahşice katlederek halkımızı cezalandırılmak ve özgürlük mücadelemizden soğutmak istenmiştir.
Vartînîs’te yurtsever ve Kürtlük geleneklerine bağlı bir ailede doğan Sema yoldaşımız küçük yaşlardan itibaren bu katliam gerçekliği ile yüz yüze kalmış, düşmanı bu katliamcı zihniyeti ile tanımıştır. Bunun için gerillayı hep bir kurtarıcı olarak görmüş, ulaşmak istediği tek amaç olarak belirlemiştir. Sema yoldaşımız düşmanın yoğun baskısından dolayı ailesinin İstanbul’a göç etmesi nedeniyle her ne kadar ülkemiz Kurdistan’dan uzaklaşmak zorunda kalmışsa da her zaman doğduğu topraklara, onu var eden değerlere bağlı kalmayı başarmıştır. Bazı yakın akrabalarının ve 1997 yılında da abisi Mahir–Mehmet Zakir Taş yoldaşımızın gerilla saflarına katılması, Sema yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Daha önceden hayranı olduğu gerillaya abisinin de katılması Sema yoldaşımızın gerillaya kutsallık atfetmesine neden olmuş, ulaşılması ve gerçekleştirilmesi gereken bir hayal, amaç ve hakikat olarak değerlendirmesine neden olmuştur. Yaşamının kalan kısmını bu hayali gerçekleştirmek için geçiren Sema yoldaşımız büyüdükçe bu amacına daha fazla bağlanmıştır. Özellikle düşmanın halkımıza yönelik katliamlarına ara vermeden sürdürmesi, özgürlük mücadelesi saflarında yaşanan şehadetler ve halkımızın büyük bir umutla kendisini özgürlüğe adaması Sema yoldaşımızın daha fazla yoğunlaşmasına neden olmuştur. Amacına olan bağlılığı, samimiyeti ve kendisini sistemin her türlü kirinden uzak tatması, Sema yoldaşımızın büyük bir çıkış yaşamasının zemini olmuş, bu zemin üzerinden özgürlüğe kanat çırpmanın arayışında olmuştur.
Abisi Mahir–Mehmet Zakir Taş yoldaşın 2007 yılında Kelareş alanında gerçekleşen düşman operasyonunda donarak şehadete ulaşması, Sema yoldaşımızın gerilla saflarına katılma istemini öne çekmişse de babasının vefat etmesi ve ailenin maddi zorluklar içinde olması nedeniyle bu istemini gerçekleştirememiştir. Fakat hiçbir zaman amacına olan bağlılığında zayıflık yaşamamış, sadece uygun bir zamanı kollamıştır. Kendisini yaşamın her anından sorumlu gören Sema yoldaşımız, ailesinin yaşadığı zorlukları aşması için elinden geleni yapmış, maddi ve manevi anlamda verdiği destekle ailesine karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmıştır. Aynı zamanda birçok farklı işte çalışarak hem bir kadın olarak kendi ayakları üzerinde durmayı başarmış hem de ailesinin geçimine katkıda bulunmuştur. Çalıştığı süreçlerde hem bir kadın olarak hem de bir işçi olarak iki defa emek sömürüsüne maruz kaldığını gören Sema yoldaşımızın bu yönlü çelişkileri de artmıştır. Bunun için mücadele içinde olmuş, bir kadın olarak asla mevcut sistemin uygulamalarına boyun eğmemiştir. Artık ulusal sorunlarının yanında kadın ve emekçi kimliğinden dolayı da mevcut sistemle çelişkileri artmış, bu çelişkileri en iyi aşabileceği ve bunun mücadelesini verebileceği yer olarak gördüğü PKK saflarına katılma zamanının geldiğini düşünmüştür.
2013 yılında okuduğu üniversiteyi ve mesleği olan öğretmenliği bırakarak gerilla saflarına katılma kararı alan Sema yoldaşımız, her ne kadar büyük bir heyecan, coşku ve istekle gerilla yaşamında kısa sürede büyük gelişmeler kat etmiş olsa da her zaman daha erken katılamamanın burukluğunu yaşamıştır. Bunun için her anını mücadeleye adamış, kısa sürede gerilla yaşamına ve savaşına dair ne öğrenmesi gerekiyorsa öğrenmiş ve bir YJA Star gerillası olarak öncülük misyonuna denk bir katılım sergilemiştir. Daha gerillacılık yaşamının başından itibaren yoldaşlarına verdiği güvenle kritik çalışmalarda görevlendirilmiştir. İdeolojik olarak kendisini günden güne geliştiren ve özgür kadın kimliğine ulaşmaya dair verdiği mücadelede her anında kişiliğinde devrimler yaratmak isteyen Sema yoldaşımız, bunu yaşamına da yansıtarak bütünlüklü bir PAJK militanı olmayı başarmıştır. Bunun için ideolojik yanı ağır basan basın çalışmalarına geçmiş, yaklaşık 2 yıl boyunca YJA Star Basın Merkezi’nde özgür basın emekçisi, yoldaşlarının sesi olmuştur.
Mücadele tarihimizde işgalcilere karşı verilen özgürlük savaşımızın en doruklarda yaşandığı yıllardan olan 2015-2016’da Cîlo alanında basın çalışması yürüten Sema yoldaşımız burada geliştirilen etkili eylemlerin kayda alınmasında, halkımız ve kamuoyu ile paylaşılmasında eşsiz bir emek ve çabanın sahibi olmuştur. Sema yoldaşımız yüreğindeki yoldaş sevgisini, her bir yoldaşının gülüşünü, mücadele gerçekliğini kayıt altına alıp halkımıza mal ederek gösteren ve onların ölümsüzleşmesinde pay sahibi olarak göstermiştir. Rêber Apo ve şehitler gerçekliğine olan sarsılmaz bağlılığı, özellikle de mücadelesine şahitlik ettiği birçok yoldaşının şehadete ulaşması Sema yoldaşımızda mücadele temposunu ve şeklini sorgulamasına neden olmuştur. Mücadelesini daha etkili, zengin ve sonuç alıcı yürüteceğine olan inançla sabotaj branşında eğitim alan Sema yoldaşımız keskin zekası sayesinde kısa sürede eğitimini tamamlayarak uzman bir sabotajcı olarak daha önce basın çalışması yürüttüğü Zagroslara geçmiştir. Uzmanlaştığı branşıyla düşmana ağır darbeler vurabileceğine olan inanç ve özgüvenle pratiğe başlayan Sema yoldaşımız, birçok eylemin hazırlanmasında ve geliştirilmesinde emek vermiştir.
Tereddütsüz katılımı ile birlikte mücadele ettiği her bir yoldaşında daha fazla mücadele etme isteği uyandıran ve onları harekete geçiren Sema yoldaşımız doğal bir öncü olmasının yanı sıra takım komutanlığı görevi üstlenerek de özgürlük mücadelemizde görevini layıkıyla yerine getiren bir komutanımız olmuştur. Yoldaşları olarak Sema Mahir gibi fedakar, özlü ve fedai bir militanla aynı amaçlar için savaşmaktan onur duyduğumuzu belirtiyor, anısını mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
ZÎLAN DÊRSÎM
Zîlan yoldaşımız, Abdalan aşiretine mensup Dêrsîmli olan bir ailenin çocuğu olarak Bayburt şehrinde dünyaya gelmiştir. Zîlan yoldaşımız, zeki ve çalışkan bir genç olarak başarılı bir şekilde okumuş, Tekirdağ Üniversitesini kazanmıştır. Bir kadın olarak kendi ayakları üzerinde durup, öz gücüyle yaşamak için işçi olarak da çalışmış, emek olgusunu tanımıştır. İçinde büyüdüğü hayatı tanıyıp deneyimleyerek büyüyen Zîlan yoldaşımız, ülkesi Kurdistan’dan uzakta büyüse de toplumsal köklerini merak edip oraya doğru uzanmak istemiştir. Bir arayış içerisine giren Zîlan yoldaşımız üniversite ortamında tanıdığı Kürt ve yurtsever öğrencilerle yakınlaşmış, yakın ilişkiler kurmuş, kendisini tanımaya başlamıştır. Bu sayede Kurdistan Özgürlük Hareketi’ni, verilen amansız mücadeleyi tanımış ve ilgi ile araştırmıştır. Apocu ideolojinin insanı köklerine ve özüne doğru yönelterek kendisini tanımasını sağlatan ve oradan çıkışı gerçekleştiren özelliğini görmüş, bu temelde ilgi ve merakı artmıştır. Rêber Apo’nun ideolojisini, felsefesini, Kürt halkına Önderlik etmesini ve özellikle de kadın özgürlüğü için verdiği mücadeleyi tanıdıkça arayışlarının cevabını bulmuş ve Apoculukta tercih kılmıştır. Bir dönem yurtsever gençlik çalışmalarında yer alsa da üniversiteyi ikinci sınıfta bırakarak, Uluslararası Komplo ile Kürt soykırım gününe çevrilen 15 Şubat 1999 komplosunun yıl dönümünde, komploya karşı cevap olarak 15 Şubat 2014 tarihinde yüzünü Kurdistan’ın dağlarına dönmüş ve Apocu bir devrimci olmaya karar vermiştir.
Çok anlamlı bir günde PKK saflarına katılarak doğru bir başlangıç yapan Zîlan yoldaşımız, Rêber Apo’nun sıradan bir insan olmadığını, bir halkın kimliğini, iradesini ve özgür geleceğini kişiliğinde somutlaştırmış bir Önderlik olduğunu görmüştür. Özellikle Rêber Apo’nun başta kadınlar, Kürt halkı ve ezilen tüm halklar için tüm ömrünü soluksuz bir maratonda mücadele ederek geçirmesini ve halen İmralı’da büyük bir direniş içerisinde olmasını gördükçe büyük bir minnet ve bağlılıkla bu özgürlük davasına katılmıştır.
Yüksek bilinç ve büyük inançla PKK saflarına katılan Zîlan yoldaşımız, gerilla saflarında şahitlik ettiği yoldaşlık ilişkilerinden derinden etkilenmiştir. PKK’nin ve PKK yoldaşlığının kendisi için onurlu bir yaşamı, dağ yaşamının ise mücadeleyi ifade ettiğini dile getirmiştir. PKK’ye katılarak kapitalist modernitenin bencil-bireyci kişiliğinden arınıp uzaklaşarak komünal değerler temelinde yeni toplumsallığa, özgür birey olmaya doğru yol aldığını belirtmiştir. Bu gelişim temelinde kendisine bir kimlik belirlemiş, Zîlan Dêrsîm ismini alarak, Dêrsîmli kimliğini büyük bir onurla taşıma ve Zîlan (Zeynep Kınacı) gibi özgür ve fedai bir kadın olma kararı almıştır. Metîna alanında iki yıl boyunca gerillacılık yapmış, büyük tecrübeler edinmiş, dağlı bir Kürt kadını olup dağlarla bütünleşmiştir.
Zîlan yoldaşımız, sürekli olarak kendisini geliştiren, kişiliğine yüce insanlık erdemlerini kazandıran, bilincini aydınlatarak özgürleşen ve özgürleştikçe güzelleşen bir militan olarak devrim yürüyüşüne ivme kazandırma kararı alır. Büyük çıkışlar yapmak ve Zîlan Dêrsîm ismine hakkını vermek için fedailer kurumu olan Hêzên Taybet örgütlemesine dahil olma şansına erişir. Hêzên Taybet içinde fedakarlığı, yoldaşlığı, hesapsız katılımı, ölçülü yoldaşlığı, kadın özgürlük çizgisinde derinleşen ve derinleştikçe bunları kişiliğinde somutlaştıran duruşuyla yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanır. Bir Dêrsîmli olarak düşmanın Dêrsîm halkına yaptığı zulümleri, soykırım saldırılarını, kendi topraklarından uzakta büyümesini hatırladıkça özgürlük mücadelesine daha büyük bir aşk ve istekle katılır. Önüne koyduğu Zîlanlaşma hedefini adım adım, emek vererek ve sabırla gerçekleştirmeye çalışır. Zîlan yoldaşımız, önünde parlak bir gelecek, özgür bir yaşam, halkı ve ülkesi için yapabileceği daha çok şey varken, talihsiz bir biçimde gelişen düşman saldırısında çok erkenden şehadete ulaşmıştır.
Zîlan yoldaşımız kahramanlık çizgisinden taviz vermeyerek, özgür yaşama aşkla bağlı olan, özgürlük uğruna Besê, Zarîfe, Sara, Bêrîtan ve Zîlanlar gibi sonuna kadar mücadele ederek ailesinin ve Dêrsîm halkının her daim gurur duyacağı yiğit ve devrimci bir Kürt kadını olarak adını mücadele tarihimize yazmıştır.
ARGEŞ RÛKEN
Argeş yoldaşımız Wan’ın Erdîş ilçesinde yurtsever, özgürlük mücadelesinde katılım ve şehitleri olan değerli bir ailede doğmuştur. Aile ve akrabalarının bu özellikleri sayesinde daha küçük yaşlardan itibaren Partimizi tanımaya başlamıştır. Yine köylerine giden gerilla gruplarını gören Argeş yoldaşımız, gerillanın duruşundan, savaşından ve heybetinden etkilenmiştir. Bunun için daha küçük yaşlardan itibaren gerillaya ilgi duymuş, ulaşmak istediği hedef haline getirmiştir. Sistem okullarında 12 yıl okuyan Argeş yoldaşımız, artan kalan zamanlarında da köyde çobanlık yapmış, ailesinin geçimine yardım etmiştir. Köy ortamında doğal toplum özellikleriyle büyüyen yoldaşımız aynı zamanda emekçi kişiliği ile de çevresinde sevilen biri olmuştur. Argeş yoldaşımız çevresine karşı duyarlılığı sayesinde, düşmanın halkımıza yönelik saldırılarını, soykırım politikalarını çözümleyebilmiştir. Düşmanın bu yönelim ve baskılarına karşı mücadele edilmesi gerektiğini bilen yoldaşımız, bu temelde arayışlara girmiştir. Bir süre gittiği Türkiye metropollerinde düşmanın halkımıza olan faşizan tutum ve yaklaşımlarına tanıklık eden Argeş yoldaşımız, tekrar Kurdistan’a dönmüş ve mücadele saflarına katılma kararı almıştır.
2014 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Argeş yoldaşımız Serhed alanından gerilla saflarına katılmıştır. Bakurê Kurdistan alanında birkaç gün kaldıktan sonra Medya Savunma Alanları’na geçmiştir. Yol sürecinde gördüğü gerillaların yaşamından, yoldaşlıklarından ve insana verdikleri değerden etkilenmiş; ne kadar doğru bir karar verdiğini anlamıştır. Heyecanlı ve yeni bir yaşama kapıyı araladığı yol sürecinden sonra Xakûrkê alanına geçen Argeş yoldaşımız, gerilladaki ilk eğitimini burada almıştır. Aldı eğitimle kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına adapte olan Argeş yoldaşımız, öğrenmeye açık karakteri sayesinde kendisini an be an geliştirmiştir. Anladıklarını hemen yaşamda da uygulama çabasında olan Argeş yoldaşımız, aldığı Parti kültürü sayesinde kişiliğinde önemli dönüşümler yaratmıştır. Aldığı eğitimlerle düşman gerçekliğini daha fazla bilince çıkarma imkanı bulan yoldaşımız bir an önce soykırımcı düşmanla savaşmak istemiş ve bunun için ısrarcı olmuştur.
Eğitim sürecindeki katılımı ile yoldaşlarına öncülük etmeye başlayan Argeş yoldaşımız, bu katılım düzeyini daha sonra gittiği pratik sahalarda da sürdürmüştür. Bu nedenle birlikte yaşadığı her bir yoldaşında iz bırakmayı başarmıştır. Gerillacılığa başladığı Xakûrkê alanında pratik çalışmalara dahil olan Argeş yoldaşımız canlı, sıcak kanlı ve atılgan katılımı ile kısa sürede pratik çalışmalara dahil oluştur. Düşmanın halkımıza yönelik gerçekleştirdiği saldırılara karşı cevap olarak eylem düzenlemeyi en büyük hayallerinden biri yapan Argeş yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmalar ve ulaştığı profesyonel gerilla tarzı ile bu hayalini gerçekleştirme imkanı bulmuştur. Bu temelde Xakûrkê alanında düşmana karşı gerçekleştirilen ve ağır darbelerin vurulduğu birçok eyleme katılmış, soykırımcı düşmandan yılların öcünü almasını başarmıştır. Bunun için tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanan Argeş yoldaşımız, alanda öncülük rolü üstlenen yoldaşlarımızdan olmuştur. Askeri alandaki başarılarını ideolojik yetkinlikle perçinleyerek bütünlüklü bir Apocu militan olmayı hedefleyen yoldaşımız bunun için sürekli okumuş, bu okumalardan anladıklarını yoldaşlarıyla paylaşmış ve yoldaşları ile birlikte gelişmeyi öncelemiştir. Bundan dolayı kendisi ile birlikte pratik yürüten yoldaşları için bir komutan, öğretmen ve iyi bir yoldaş oluştur.
Yoldaşlığındaki sadeliği, samimiyeti ve moralli katılımı ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinen öncü militan Argeş yoldaşımız, şehadeti ile de yoldaşlarına güç kaynağı olarak düşmana karşı daha etkili ve sonuç alıcı mücadelenin gerekçesi olmuştur.
GABAR WAN
Gabar yoldaşımız Serhed’in direniş merkezi Wan’da yurtsever Birûkî aşiretine mensup bir ailede doğmuştur. Ailesinin Kürt kültür ve geleneklerine sahip olması ve Partimiz ile açığa çıkan ulusal bilinçlenmeyle yurtseverleşmesi nedeniyle daha küçüklüğünden itibaren özgürlük mücadelemizi duymuş, sempati beslemiştir. Üniversitede sosyoloji bölümünde okuduğu sıralarda partimiz PKK’yi daha yakından tanıma fırsatı bulan Gabar yoldaşımız burada bir süre faaliyetlerde kalmıştır. Bu süreçte Partimizi daha yakından tanımış, sempatizanlığı bilinçli bir bağlılığa dönüşmüştür. Bu bağlılığı profesyonel bir devrimciliğe dönüştürmeyi çok istemesine rağmen ailesinin maddi zorlukları nedeniyle üniversiteden sonra çalışmaya başlamıştır. Böylece ailesine karşı olan görev ve sorumluluklarını yerine getirmiş bu anlamıyla sevilen ve sayılan biri olmuştur. Fakat yüreğine işleyen PKK sevdası Gabar yoldaşımızın arayış ve yoğunlaşmalarını sürdürmesine neden olmuş, bir yandan çalışırken bir yandan da halkımızın özgürlük istemlerine cevap olmak istemiştir. 2014 yılında özellikle Rojava ve Şengal alanlarına yönelik gerçekleşen DAİŞ saldırıları karşısında onurlu bir Kürt genci olarak cevap olması gerektiğine kanaat getirmiş ve kendisine sunulan rahat yaşam alışkanlıklarını elinin tersi ile iterek özgürlük saflarında savaşmayı tercih etmiştir.
Halkımızın özgürlüğünü ve onurlu yaşamını her şeyin üzerinde gören Gabar yoldaşımız, bunun için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olmuştur. Gerilla saflarındaki ilk eğitimini Xakurkê alanında gören yoldaşımız üniversite bitirmesine rağmen aldığı PKK eğitimi ile aslında sistem okullarında hiçbir şeyin öğretilmediğini, sadece düşmanın asimilasyon ve soykırım politikalarına hizmet eden derslerin verildiğini anlamıştır. Bunun için tüm bildiklerini sorgulayan Gabar yoldaşımız, yeni bir yaşama başladığı gibi öğrenmeye de yeniden başlamıştır. Aldığı eğitimlerle Kürt ve Kurdistan gerçekliğini, düşmanın halkımıza yönelik soykırım siyasetini daha fazla bilince çıkarmıştır. Bilinçlendikçe partimiz PKK’ye olan bağlılığı daha da artmış, Partimizin halkımız için vazgeçilmez bir nimet olduğunun bilincine varmıştır. Bunun için büyük bir istek ve heyecanla çalışmalara katılmış, başarı dışında kendisi için herhangi bir ölçüyü kabul etmemiştir. Gerillaya katıldığı Xakûrkê alanında pratik çalışmalara dahil olan Gabar yoldaşımız, heyecanlı ve istekli katılımı ile kısa sürede yetkin bir gerilla olmuştur. Özellikle düşmanın 2015 yılından itibaren Hareketimize ve halkımıza yönelik saldırılarını daha boyutlandırması Gabar yoldaşımızın kendisini gerilla taktiklerinde daha da derinleştirmesini sağlamıştır. Çünkü gerçekleşen düşman saldırılarına ancak bu şekilde cevap olabileceğinin bilincindedir. Yine var olan entelektüel düzeyini tamamen yoldaşlarının hizmetine sunmuş, yoldaşlarının gelişimine katkıda bulunarak yoldaşlık görevini bu biçimi ile de yerine getirmek istemiştir.
Düşmanın Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarını daha da artıracağını öngören yoldaşımız, bunun için düşmana karşı sürekli eylem halinde olunması gerektiğini düşünmüştür. Bu temelde Xakûrkê alanında düşmana karşı gerçekleştirilen birçok eyleme bizzat katılarak bu yoğunlaşmalarını pratiğe de geçirmiştir. Savaş meydanındaki cesareti ve tereddütsüz katılımı ile yoldaşlarının gücüne güç katmış, yoldaşlığın gereği olarak yük olan değil yük kaldıran olmuştur. Birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşlarının yaşam duruşlarından, katılımından etkilenen Gabar yoldaşımız, derin duygulu ve yoldaşlarını hissetmesiyle de yoldaşlarını etkilemeyi başarmıştır. Bunun için tüm yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazanmış, aranan değerli yoldaşlarımızdan olmuştur.
Samimi ve dürüst katılımı, Apocu ideolojideki keskinliği ile öncü bir militan olmayı başaran Gabar yoldaşımız, düşmanın soykırım politikalarına karşı her bir Kürt gencinin örnek alması gereken onurlu bir militan olarak mücadele etmiş ve ölümsüzler kervanına katılmıştır.”