HPG Basın İrtibat Merkezi, şehit düşen gerillalara ilişkin şunları belirtti:

“Uzun yıllar boyunca içerisinde bulundukları Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde Önder Apo’nun özgürlük felsefesine olan bağlılıkları ve özgür kadın çizgisindeki duruşlarıyla örnek birer komutan olan Peyman Bagok, Agirî Gabar ve Çavrê Cîlo yoldaşlarımız 12 Kasım 2019 günü soykırımcı Türk devletinin gerçekleştirdiği saldırılarda şehadete ulaştı. Eşsiz bir emek ve fedakarlıkla yer aldıkları özgürlük mücadelemizde, dürüstlüğün ve özgürlük değerlerine bağlılığın gerçek temsilcilerinden olan bu değerli yoldaşlarımızın geride bıraktıkları mücadele mirası mutlaka zaferle taçlandırılacaktır. Yoldaşlarımızı şehadet yıldönümlerinde saygı ve minnet ile anıyor, mücadelelerine olan bağlılığımızı bir kez daha yineliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Peyman Bagok Adı Soyadı: Hülya Mercan Doğum Yeri: Mêrdîn Anne – Baba Adı: Süreyya – İzzettin Şehadet Tarihi ve Yeri: 12 Kasım 2019 / Medya Savunma Alanları

 

Kod Adı: Agirî Gabar Adı Soyadı: Xezal Temel Doğum Yeri: Şirnex Anne – Baba Adı: Ayşe – İbrahim Şehadet Tarihi ve Yeri: 12 Kasım 2019 / Medya Savunma Alanları

 

Kod Adı: Çavrê Cîlo Adı Soyadı: Hêlîn Karadeniz Doğum Yeri: Amed Anne – Baba Adı: Rahime – Veysi Şehadet Tarihi ve Yeri: 12 Kasım 2019 / Medya Savunma Alanları

 

PEYMAN BAGOK

Neolitik Devrim’in gerçekleştiği Mezopotamya coğrafyasının kalbi olan Kurdistan, insanlık tarihine beşiklik ederek temel toplumsal değerlerin oluşmasına öncülük etmiştir. Kadın öncülüğünde gelişerek asla silinmeyecek görkemli bir mirasın yaratıldığı kutsal topraklarda bin yıllardır yaşayan halkımız birçok dönemde en acımasız saldırılara maruz kalmış, toplumumuzun öncüsü özgür kadın kimliği yok edilerek köle konumuna düşürülmüştür. Yer yüzünün en kadim halklarından olan toplumumuz; asimilasyon, inkâr ve imha saldırılarının hedefi haline getirilerek Önder Apo’nun belirttiği gibi “Soykırım Kıskacı’na” alınmıştır. Önder Apo tarihin bu ters akışına Partimiz PKK’yle “dur!” diyerek yok oluşun eşiğine getirilen Kürt toplumunu küllerinden yeniden yaratmıştır. Ezilen halkımız, halkımızın geleceği olan Kürt gençleri ve Tanrıça Kültürü’nün yaratıcısı Kürt kadınları Önderliğimizin sınırsız emeklerine mücadele saflarına katılarak cevap olmuşlardır. Serhildanlar geliştirerek partimiz PKK’yi selamlayan halkımız, Kurdistan’ın her karış toprağını mücadele alanına çevirmiştir. Kimliği, dili, kültürü ve öncülüğü elinden alınarak hapsedilen Kürt kadınları zihinlerinde örülen duvarları yıkarak mücadelemizin en ön saflarında yerlerini almış ve halkımızın özgürlük yürüyüşüne öncülük yapmışlardır. PKK’nin yarattığı bu devrimci kültür bütün Kurdistan kentlerine yayılmıştır.

Direnişle iç içe büyüyen ve Apocu irade temelinde zafer çizgisinde yürüyen yeni bir kuşak yaratan mücadelemiz, Mêrdîn kentimizde de ilk dönemlerden itibaren büyük bir coşkuyla sahiplenilmiştir. Dêrîk’in Fitnê köyünde, değerli Mercan ailesinde dünyaya gelen Peyman yoldaşımız da Kurdistan’ın cennet coğrafyasında emekle iç içe ve Kurdistan’ın direniş değerlerine bağlı olarak yetişmiştir. Yurtsever bir ailede, bir yandan yükselen gerilla direnişi ve tarihi kahramanlıkları, diğer taraftan sömürgeci faşist Türk devletinin katliamcı ve soykırımcı yüzünü yakından tanıyarak büyümüştür. Doğduğu topraklarda edindiği derin yurtseverlik bilinciyle erkenden olgunlaşmış, genç yaşında halkımızın özgürlük hayallerini gerçekleştirmek için büyük bir sorumluluk almaktan kaçınmamıştır. 1991 baharında doğup büyüdüğü topraklarla vedalaşarak ömrünü adayacağı Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır.

Peyman yoldaşımız öncü bir kadın gerilla olarak Kurdistan coğrafyasını adım adım gezmiş, mücadele edilmemiş bir karış, emek verip ter dökmedik bir yer bırakmamıştır. Önder Apo’nun yolunda yürüyerek emekle kendini yaratmış, 28 yıllık gerillacılık hayatına büyük başarılar ve unutulmaz anılar sığdırmıştır. Zap, Avaşîn, Xakurkê, Botan, Qendîl, Dêrsîm, Heftanîn ve Metîna alanlarında yürüttüğü gerillacılık pratikleriyle her zaman göz doldurmuştur. Gerillacılık yürüttüğü ilk yıllarda Xakurkê alanında Şehîd Bêrîtan’la (Gülnaz Karataş) tanışmış, onunla yaşama ve onun komutasında savaşma şansına sahip olmuştur. Önderlik felsefesine olan bağlılığını, Kadın Özgürlük İdeolojisi’ndeki hakimiyetini yürüttüğü pratiklere güçlü bir şekilde yansıtan Peyman yoldaşımız, Önderlik çizgisinde yürüyerek tanrıçalaşan özgür kadın kimliğinin somut örneği olmuştur. Halkımızın özgürlük ordusu ARGK’den HPG’ye, kadın ordulaşmasının başlangıcından YAJK’a ve YJA Star’a kadar mücadelemizin her anına tanıklık eden, içinde yer alarak emek veren, savaşan ve komutanlaşarak savaşa yön veren Peyman yoldaşımız, özgürlük mücadelemizin her an’ında en ön safta olmuştur. En zor dönemlerin yük kaldıran yoldaşı, savaş komutanı ve Parti çizgisinin tereddütsüz savunucu olmuştur. Büyük bilgi birikimi, sınırsız tecrübesine rağmen mütevazı kişiliğiyle tanınan ve bütün yoldaşlarının gönlünde taht kuran Peyman yoldaşımız, ölümsüz şehitlerimizin mücadelesinin takipçisi olmaktan bir an olsun geri durmamıştır. Ömrünü adadığı mücadelesi boyunca sayısız savaşçı ve onlarca öncü komutanın yaratılmasında büyük emeği olan Peyman yoldaşımız, Bêrîtan ruhunu ve Zîlan çizgisini genç yoldaşlarına aktarmıştır. Emek verdiği alanlarda yoldaşlarını donatarak dönemin gerekliliklerine göre hazırlamıştır. Tecrübesi ve Önderlik çizgisindeki yürüyüşüyle bütün yoldaşlarında güçlü bir güven duygusu yaratan Peyman yoldaşımız, en kritik dönemlerde en önemli görevleri üstlenmiştir. 2004 yılında başlayan 1 Haziran Hamlesi’nin öncü komutanlarından olarak Dêrsîm alanına geçmiş ve hamleyi süreklileştirerek başarıya ulaştırmak için yoğun çaba sahibi olmuştur. 2013 yılında Başûr alanına geçmesine rağmen Peyman yoldaşımız, yüzü ve kalbi her zaman Bakurê Kurdistan’a dönük olarak mücadeleye etmeyi esas almıştır.

Peyman yoldaşımız özgürlük ideolojisini içselleştirmiş bir kadın devrimci olarak derin bir cins bilincine sahip olmuştur. Cins mücadelesinde her zaman etkili bir duruş sahibi olmuş, gerici ve geleneksel yaklaşımlara asla izin vermemiştir. Yoldaşlarına ve PKK’ye olan sevgisinde sınırı olmayan, samimi ve içten yoldaşlığıyla örnek bir katılımın sahibi olan yoldaşımız, Partimizin değerlerinin korunmasında büyük bir hassasiyet sahibi olmuştur. Şehitler gerçeğinden hiçbir zaman kopmamış, şehit düşen tanıdığı tüm yoldaşlarının üzerine titizlikle koruduğu günlüğüne yazılar yazmış, onları yeni yoldaşlarına tanıtmıştır.

PAJK Meclis Üyesi, HPG ve YJA Star Komuta Konseyi Üyesi olarak görev yapan Peyman Bagok yoldaşımız, 28 yıllık devrimci yaşamı boyunca tereddütsüz bir şekilde Önder Apo çizgisinde yürümüş, PKK ve PAJK’ın bayrağını onurla taşımıştır. Cephe komutanlığından alan yürütmesine kadar aldığı bütün görevleri kendisine yakışır bir şekilde başarıyla yerine getirmiştir. Medya Savunma Alanın’da yürüttüğü mücadele sırasında faşist Türk devletinin saldırısı sonucu şehadete ulaşan Peyman yoldaşımız, ardında tarihi bir mücadele mirası bırakmıştır. Ölümsüz komutanımız Peyman yoldaşımızın mücadelesi biz geride kalan yoldaşları tarafından mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.

AGIRÎ GABAR

Yurtsever Botî aşiretinden olan Agirî yoldaşımız Şirnex’in Gordila köyünde dünyaya gelmiş ve kadim Botan’ın direniş kültürüyle büyümüştür. İlk kurşunun atıldığı mekanlarda Egîdlerin adımladığı yollarda Adilların, Gülbaharların mücadele yürüttüğü topraklarda asil Botan halkının mücadele gerçekliğiyle büyümüş, ailesinin yurtsever olması, dağlara ve yoldaşlara olan sevgisi onu bu kutsal gerilla yaşamına çekmiştir. Düşmanın halkımıza yaptığı zulme tahammül edemeyen yüreğiyle 1998 yılında gerilla saflarına katılmış ve özgürlük yürüyüşü boyunca Önderliğin ideolojisiyle kendisini yetiştirme mücadelesini kararlılıkla yürütmüştür. Gerilla mücadelesi boyunca birçok alanda emek sahibi olan Agirî yoldaşımız; dağlara olan aşkı, özellikle Zagroslara olan merakıyla yönünü heybetli Zagros dağlarına çevirmiştir. İhanete olan öfkesi, yoldaşlarına olan bağlılığı, halkına yapılan zulmün, şehit arkadaşların intikamını almak için büyük bir coşkuyla yola çıkmış ve çok kutsal gördüğü bu görevi layıkıyla yerine getirmek için soluksuz bir mücadele yürütmüştür. Samimi, doğal ve içten katılımıyla Önderliğe, Partiye ve halka olan bağlılığıyla örgütün verdiği emeklere sahip çıkmak için yoğun bir çaba içinde olmuştur.

Kendini halkına borçlu hisseden Parti öncülerimizin takipçisi olmuş ve her zaman verilen her görevi layıkıyla yerine getirme mücadelesi ve kararlığını esas almıştır. Önderlikle bir gün buluşmanın, Önderliğe sarılmanın hayalleri ile mücadeleye dört elle sarılmış ve tecridi kırmak için pratik alanda mücadelenin daha çetin yürütülmesi gerektiğine inanarak hep pratik sahalara gitmek istemiştir. Medya Savunma Alanları, Gabar, Besta, Qendîl alanlarında YJA Star’ın öncü komutanlarından olarak özgün örgütlülük bilinciyle kaldığı her alana güçlü yoldaşlık bağları kurarak yoldaşların yoldaşı olmayı bilmiştir. Askeri konularda da sürekli yoğunlaşma içerisinde olmuş ve bu anlamda kendini sürekli eğitmek için çaba sahibi olmuştur. Bu yoğunlaşmalarını daha da derinleştirmek, gerçek anlamda sonuç alıcı bir pratiğin sahibi olmak ve Önderlik çizgisinde derinleşmek için 2000 yılında Hêzên Taybet’te yerini almıştır. Zîlan çizgisinde Önderliğimizin yarattığı Kadın Kurtuluş İdeolojisi temelinde, bir PKK-PAJK militanı olarak Apocu kültürü kendi özüne nakşetmiş ve fedailik yoğunlaşmalarıyla yaşamın her alanında fedaice bir duruş sergileyerek öncü bir komutan olmuştur. Kadın Özgürlük Çizgisi’nin yılmaz bir savaşçısı olan Agirî yoldaşımız kadın özgürlük bilincini yaşamının temel doğrultusu yapmış, kişiliğini ve duruşunu bu eksende oluşturmuştur. Agirî yoldaşımız halkımızın özgürlük umudu olan PKK’nin iç tasfiyecilikle teslim alınıp yok edilmek istendiği zorlu süreçlerde Apocu militanlık çizgisinde ısrar etmiş, duruşu ve mücadelesiyle bu tasfiyeci çabaların boşa çıkarılması için önemli bir emek vermiştir.

Önderliğimizin bu tasfiyeci saldırılara karşı geliştirdiği “Beni seven kadınlar yüzünü Botan’a dönsün” çağrısından sonra Agirî yoldaşımız da tekrar doğduğu Botan topraklarına öncü bir YJA Star komutanı olarak dönmüştür. Tarihi 1 Haziran Hamlesi çerçevesinde Botan’da düşmana ağır darbelerin vurulduğu birçok eylemi koordine etmiş, içinde yer almıştır. Savaşçı kişiliği ve cesareti ile düşmanın yüreğine korku salan Agirî yoldaşımız, bu özellikleriyle yoldaşlarına da güç olmayı başarmıştır. Uzun yıllar Botan alanında gerillacılık yaptıktan sonra Medya Savunma Alanları’na dönen Agirî yoldaşımız burada PKK Ocak eğitimine dahil olmuş, Botan pratiğini sorgulama ve ders çıkarma imkanı bulmuştur. Devrimci Halk Savaşı’nı doğru anlamak ve uygulamak için büyük bir emek veren Agirî yoldaşımız, düşmanın halkımıza karşı soykırım uygulamalarını zirveye çıkardığı 2015 yılında tekrar Bakûrê Kurdistan’a geçmiştir. Düşmanın tüm saldırılarına karşı fedai militanlık çizgisinde savaşarak yeni dönem komuta özelliklerini temsil etmeyi başaran Agirî yoldaşımız, mücadelesiyle Kürt kadının düşman karşısındaki duruşunu net bir biçimde ortaya koymuştur.

Agirî yoldaşın en belirgin özelliği, düşman bilincine sahip olmasıydı. Bu bilinci onu yoldaşlarıyla omuz omuza mücadele ederek kendini yeniden yaratmasını sağlamıştır. Kurdistan’ın direnişçiliğine beşiklik eden, askeri mücadelenin öncülüğünü yapan, taşı ve toprağının her zerresinde kahramanlarının tarihine şahit olan Botan topraklarında Çiçeklerin, Gülbaharların ve Adilların diyarına onların mücadelelerinin takipçisi olmuştur. Agirî yoldaşımız mücadele sırasında iki kez yaralanmış olmasına rağmen yılmaz Apocu iradesiyle hızla iyileşmiş ve mücadeleye dönerek en ön saflarda tekrar yerini almıştır. Zafer ruhunu kendisinde yaratıp zafere dek yürümek ve yoldaşlarının intikamını almak için savaşın en yoğun olduğu alanlarda komuta görevini layıkıyla yerine getirmiştir.

Önderlğimizin ‘Fedailik PKK’nin yaşayan özüdür’ belirlemesiyle katılımından şehadete ulaştığı an’a kadar fedaice bir duruşun sahibi olmuş, mücadelesini daha da yükseltmiş ve örnek bir katılım sergilemiştir.

ÇAVRÊ CÎLO

Binlerce yiğit evladını halkımızın özgürlük mücadelesine katarak yurtseverlik görevini yerine getiren ve gerçekleştirdiği serhildanlarla düşmana karşı boyun eğmeyen duruşunu her defasında gösteren Amed halkımız tarihte olduğu gibi günümüzde de bu görevini layıkıyla yerine getirmektedir. Çavrê yoldaşımız da böylesi bir halk gerçekliği içerisinde şekillenen yurtsever ve Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde bedel veren bir ailede doğmuştur. Yaşadığı çevrenin ve abisinin özgürlük gerillası olmasının etkisiyle Çavrê yoldaşımız daha küçüklüğünden itibaren partimiz PKK’yi ve onun öncü militanları olan özgürlük gerillalarını tanımıştır. Bundan dolayı Çavrê yoldaşımız da daha küçüklüğünde abisi Kurtay Amed (Osman Karadeniz) yoldaşın izinden gidip gerilla olmanın hayalini kurmuştur. Gençlik dönemlerine ulaştığında halk gerçekliğimizin ve bu halk gerçekliğimizi soykırımdan geçirmek isteyen düşman gerçekliğini daha iyi anlamaya başlamıştır. Özellikle düşmanın halkımızın öncü gücü olan gençlik ve kadınlar üzerinde geliştirdiği köksüzleştirme ve mücadeleden koparma politikalarına karşı büyük öfke duymuştur. Bunun için gençlik çalışmalarına dahil olmuş ve düşmanın kirli politikalarına karşı mücadele etmiştir. Çavrê yoldaşımız bu çalışmalardaki militan duruşu, keskin söylemi ve yaratıcı fikirleriyle öncü olmuştur. Yüzlerce gencin bilinçlenip düşmana karşı mücadele etmesini ve onlarcasının da yüzünü Kurdistan dağlarına dönüp gerilla saflarına katılmasını sağlamıştır. Daha mücadele yaşamının başlarında komutanlık özellikleri kuşanan Çavrê yoldaşımızın kendisi de daha aktif ve sonuç alıcı bir mücadele yürütmek istemiş ve küçüklüğünden beri hayalini kurduğu gerilla saflarına katılma kararı almıştır. Bu temelde mücadele tarihimizde önemli bir aşamayı ifade eden ve savaşın yoğun yaşandığı 2011 yılında gerilla saflarına katılmıştır.

Gerilla saflarına Avaşîn alanından katılan Çavrê yoldaşımız, yeni savaşçılar eğitimini de burada almıştır. Büyük bir istek, kararlılık ve yeni bir yaşam tercihi ile gerilla saflarına katılması nedeniyle Çavrê yoldaşımız, kısa sürede dağ ve gerilla yaşamı ile bütünleşmiştir. Özellikle Avaşîn’in muhteşem doğası karşısında büyülenmiş ve adım adım özgürlüğe doğru yürümeye başlamıştır. Bu özgürlük yürüyüşünün sağlam temellerde gelişebilmesi için özünde kadın özgürlüğü olan Apocu felsefeyi anlaması ve yaşamının mayası yapması gerektiğinin bilincindedir. Bunun için Önderliğimizin başta savunmaları olmak üzere, kadın özgürlük sorununa dair çözümlemelerini büyük bir dikkat ve ciddiyetle okumuş, anlamaya ve anladıklarını yaşamsallaştırmaya çalışmıştır. Belli bir düzeye kadar kendisini Apocu felsefede yetkinleştiren Çavrê yoldaşımız aynı zamanda kendisini olası bir savaş durumuna göre de hazırlamaya başlamıştır. Bir YJA Star gerillası olarak kadının birçok şey yapabileceğine olan inancı ile Çavrê yoldaşımız özellikle savaş sanatına yoğunlaşmıştır. Özgürlük savaşımızın temel taktiği olan gerillacılıkta her geçen gün daha da derinleşmiş, yoldaşlarının da desteği ile yılların tecrübesini edinmiştir. Yaklaşık 3 yıl boyunca mücadele ettiği Avaşîn alanından yetkin bir gerilla olarak ayrılmış; kendisini gerilla savaş tarzında daha fazla derinleştirmek ve bunu bilimsel temelde geliştirmek için Garê alanına geçmiştir. Burada aldığı eğitimlerle özellikle suikast branşında uzmanlaşmıştır.

Eğitimini büyük bir başarı ile tamamladıktan sonra tekrar Avaşîn alanına dönen Çavrê yoldaşımız, bu sefer artık öncü bir YJA Star komutanıdır. Takım komutanlığı görevi üstlenen Çavrê yoldaşımız, yetkin bir komutanın özelliği olan derin öngörülü sayesinde birlikte mücadele ettiği yoldaşlarını olası bir savaş durumuna hazırlamak için büyük bir emek ve çabanın sahibi olmuştur. Edindiği tüm yaşamsal ve askeri tecrübelerini yoldaşlarıyla paylaşmış, onları günden güne eğiterek birer Apocu militan haline getirmiştir. Avaşîn alanında düşmana karşı geliştirilen birçok eyleme bizzat katılan Çavrê yoldaşımız, öncülük rolünü layıkıyla yerine getirmiştir. Abisi Kurtay yoldaşımızın 2015 yılında Mêrdîn alanında şehadete ulaşması Çavrê yoldaşımızda düşmana olan öfkeyi daha fazla büyütmüştür. Bu öfkesini mücadeleye kanalize etmeyi başararak bulunduğu her ortamda Parti ilke ve yaşamının en samimi ve radikal savunucularından olmuştur. Kendisini günden güne Önder Apo ve şehitler çizgisinde derinleştirmiş, ideolojik netleşmeyi yakalamış ve askeri yetenek anlamında donatmıştır. Bu özellikleriyle yeni dönemin öncü kadın komutanlarından olmayı başarmıştır. Başta abisi olmak üzere tüm şehitlerimizin intikamını almak, düşmana hakim olduğu yerlerde vurmak ve halkımızı özgürlüğüne kavuşturmak için Bakûrê Kurdistan’a gitmeyi istemiş ve bu konuda ısrarcı olmuştur. Bakûrê Kurdistan’da Devrimci Halk Savaşı’mıza öncülük yapmak için her anını yoğunlaşarak geçiren Çavrê yoldaşımız birlikte çalışma yürüttüğü komutanı Peyman Bagok yoldaşımızın engin tecrübelerinden ve birikimlerinden de yararlanmıştır. Kadın Özgürlük Çizgisine olan inancı ve bağlılığı, Apocu ideolojideki derinliği ve askerlikteki keskinliği ve yeteneği ile Demokratik Modernite Gerillacılığı’nın öncü ve fedai bir YJA Star komutanı olan Çavrê yoldaşımızın hayali olan kadın eksenli yaşamı savunucusu ve savaşçısı olarak onun şahsında tüm şehitlerimize layık olmanın çabasında olacağız.

Halkımızın ve kadınların özgürlük mücadelelerine kattıkları değerler ile 21. yüzyılın kadın yüzyılı olmasında büyük emekleri olan ve bu anlamda yürütülen özgürlük kavgasının öncüleri olan Peyman, Agirî ve Çavrê yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere, dağlarda ve sokaklarda özgürlükleri için savaşan tüm direnişçi kadınlara ve yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.”