HPG şehit düşen Ekin Wan’ın kimlik bilgilerini açıkladı

Türkiyeli, enternasyonalist ve Apocu bir devrimci olan Ekin Wan adlı gerillanın şehit düştüğünü açıklayan HPG, “Halkların böylesine onurlu, cesur ve yiğit evlatları oldukça özgürlük ve sosyalizm davası mutlaka kazanacaktır!” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi açıklamasında şunlar belirtildi:

“Önderliğimize ve hareketimize yönelik geliştirilen yeni uluslararası komplo Zap, Avaşîn ve Metîna dağlarında sıcak çatışmalarla ve kıran kırana bir savaşla sürüyor.  Bu savaşta Kürt, Arap ve Türkiye halklarının en güzel, en kahraman, en yiğit evlatları muhteşem bir direniş sergiliyorlar. 21. yüzyılda hiçbir çağdakine benzemeyen bir biçimde yürütülen bu özgürlük savaşında birbirinden değerli yoldaşlarımızı şehit veriyoruz. Bu tarihi ve stratejik özgürlük savaşının merkezinde bulunan Zap bölgesinde ilk günden şehit düştüğü an’a kadar kahramanca savaşan, sabotaj taktiğini yaratıcı ve etkili bir biçimde uygulayan Ekin Wan yoldaşımız 15 Mayıs 2022’de düşmanla girdiği çatışmada şehadete ulaştı. Türkiyeli, enternasyonalist ve Apocu bir devrimci olan Ekin arkadaşımızın şehadetinden dolayı başta Arslan ailesi olmak üzere demokrat-sosyalist Türkiye ve Kürdistan halklarına başsağlığı diliyoruz. Ekin yoldaşımızın enternasyonalist duruşu ve özgürlük mücadelesi Türkiye halklarının ortak mücadelesinin ve kardeşliğinin nadide örneklerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Türkiye halkı böylesi insan güzeli bir evlada ve devrimciye sahip olduğu için ne kadar gurur duysa yetersiz kalacaktır. Ekin yoldaşımızın mücadelesini kendimize örnek alıp, Türkiye ve bölge halklarının başına bela olan sömürgeci, soykırımcı ve faşist sistemden hesap soracağımızı belirtiyor, başta Ekin yoldaşımız olmak üzere tüm şehitlerimizin amaç ve hayallerini mutlaka gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz.

Ekin yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:

 

Kod Adı: Ekin Wan
Adı Soyadı: Ekin Arslan
Doğum Yeri: 
Ankara
Anne – Baba Adı: Müge – Göksel
Şehadet Tarihi ve Yeri: 15 Mayıs 2022 / Zap

 

Ekin yoldaşımız devrimci ve sosyalist değerlerin etkili olduğu bir gelenek içerisinde büyümüş, üniversite yıllarında arayışlarını bilinçle bilemiştir. Hacettepe Üniversitesi sanat tarihi bölümünde okurken yurtsever gençlikle tanışmış, Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ni tanıyarak arayışlarına en yakın ve hakiki cevabı PKK’de bulmuştur. O dönem yurtsever gençlik çalışmalarında yer alarak Kürdistan ve Türkiye devrimine hizmet etmeyi esas almıştır. Daha sonrasında 2014 yılında DAİŞ’e karşı yürüttüğümüz mücadele Ekin arkadaşın ilgilerini daha da derinleştirmiş ve gerilla saflarına katılmasına vesile olmuştur.

O, çağımızın mevcut gerçekliğinde bilinci, ruhu, düşüncesi, duygusu, bedeni çalınmış bir insan ve bir kadın olmayı kabul etmemiştir. Sınırlara hapsolmuş, görmesine izin verildiği kadar görebilen ya da görmeyen bir insan olmayı reddetmiştir. Dününden habersiz, geleceğine karşı umarsız, bugününde ise varlığı ile yokluğu belli olmayan bir insan gerçekliğini asla kabul edilmez bulmuştur. Bu nedenledir ki PKK’ye katılmayı tercih ederek insanlara, kadınlara ve toplumlara egemen tarih boyunca çizilen sınırlara sığmamış, bakış açısını hep daha da genişletmek, özgürleşmek ve kendini bilmek istemiştir. Egemen tarih miras olarak birbirine şan şöhreti, para, mal varlığını bırakırken; ezilenlerin tarihi ise özgürleşme mücadelesini, yok edilemeyen komünal değerleri miras olarak bırakmıştır. İşte bu miras Denizlerden, Mahirlerden, İbrahim Kaypakkayalardan, Haki Karer ve Kemal Pirlere kadar birbirine bir zincir gibi eklenerek, bugünün özgürlük mücadelelerine yol açmıştır. Ekin yoldaşımız Denizlerin dalgası olmuştur. Denizler, Mahirler Türkiye’de başlattıkları gençlik mücadelesiyle bir çığır açtılar, Kürdistan ve Türkiye devrimine giden yolu araladılar. İdama giderken son nefeslerinde bile “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği!” diyerek inkar ve imha edilen gerçekliği aydınlattılar. Kürdistan devrimi bu zincirin halkasına eklendi ve PKK olarak devamını buldu. Haki, Kemal, Çiğdem, Helin, Toprak, Gülnaz ve Ekinleri yarattı. Enternasyonalist şehitlerimiz aynı zamanda halkların birlikteliğinin, yaşamda ve ölümde ortaklaşmalarının da şehitleri oldular. Ekin yoldaşımız da bu arkadaşların en güzel örneklerinden biriydi.

DEVRİMCİLİK EKİN ARKADAŞ İÇİN YAŞAM TARZIYDI

Ekin yoldaşımız huzurlu ve insanı derinden kavramak isteyen bakışları, öğrenme aşkıyla ışıl ışıl parlayan parıltılı gözleri, görmüş geçirmiş insanlara has edası ile yoldaşlarını tahmin edilenin ötesinde etkiliyordu. Devrimcilik Ekin arkadaş için yaşam tarzıydı. O yüzden kavganın kıyısında köşesinde olmayı hiçbir zaman kabul etmedi. O denizin ortasında dalgalarla boğuşmak istedi. Ve bir devrimciye yakışır biçimde cesurca yaşadı. Ekin arkadaş gerçek bir devrimciydi. RAJİN ve YJA STAR basın çalışmalarımızda önemli katkıları oldu. Ancak Ekin arkadaş sürekli sıcak savaş alanlarına gitmek için kendisini dayatıyor, bu konuda önerilerini geliştiriyordu. Şehit Sarya sabotaj okulunda kadın gerillacılığı için daha profesyonel, daha yetkin, daha bilinçli bir katılımı gerçekleştirmenin öncülüğünü mütevazice gerçekleştiriyordu. Sabotaj eğitimindeki performansıyla kadın gerillalar açısından da motive edici ve sürükleyici bir örnek oldu. Ekin arkadaş sadeliğin seçkin olmak anlamına geldiğinin farkındalığıyla gerillacılığa bağlıydı. Bunun için dur durak nedir bilmiyor, zorluklar karşısında asla yıldırmıyordu. Ekin arkadaş için devrimcilik zor olanı tercih etmek ve tercihine göre yaşamayı becerebilmekti. Onun için devrimcilik yaşam ve davranış biçimine dönüşmüştü. Türk bir arkadaş olmasına rağmen o kadar fazla Kürtçe konuşma çabası vardı ki, O’nu dinlemek çok güzeldi. Botan’dan, Zagroslar’dan ve pratiğin en yoğun yaşandığı yerlerden gelen arkadaşlar onun ilgisini çok çekiyordu. Tüm pratik işlere kendisini öneriyor, istihkam çalışmalarından tutalım da savaş sorunlarına kadar beynini yoruyordu.

Ekin arkadaş sorularına ve çelişkilerine cevap bulabilmek için sürekli olarak Önderliği okuyordu. Önderliğimizin özgür yaşam ve özgür kadın arayışı Ekin arkadaşın en fazla ilgisini çeken yönüydü. Kadın Kurtuluş İdeolojisi’nin ilkelerini yaşamı, davranışları ve ilişkileriyle kendi kişiliğinde somutlaştırdı.

Kendini birçok yönüyle geliştiren Ekin arkadaş en çok da insanı etkileme gücünde gelişkindi. Mücadeleciliği, özgürlük aşkının beyninde ve yüreğinde yarattıkları yüzünde iz bırakmıştı. Sakinliği ve olgunluğu, bunun yanında esprili hali, çocuksu ve bir kır çiçeği saflığındaki gülüşü, pratik becerisi, kendini eğitme sorumluluğu, disiplini, insanlarla paylaşım gücü, karakterinin yaşama yansıyan izdüşümleriydi. Hiç insanı sıkmadan kendini farklı görmeden öğretmeye çalışırdı. Ekin arkadaşa bakınca gerillanın bir yaşam felsefesi, zorlukları ve güzellikleriyle özgür bir yaşam tarzı olduğunu daha derinden anlardınız. Ekin arkadaş ulus-devletin beyin ve yüreklerde oluşturduğu sınırları aşan bir kadın devrimciydi. Sınırlarını aştıkça güzelleşen bir gerillaydı. Her koşulda sadeliğini, mütevaziliğini, kişiliğinin ana çizgilerini hiçbir zaman kaybetmedi. Sevginin doğal ölçülerini ve özgürlüğün çekiciliğini kendinde yeşertti. Ekin arkadaş Kürdistan Özgürlük Mücadelesiyle bütünleştikçe daha da güzelleşti, anlam kazandı ve özgürlük mücadelesine anlam kattı. Bir Türk kadını olarak özgürlük hareketi içerisinde başı dik ve onurlu yürüdü.

Kürdistan ve Türkiyeli halkların binlerce değerli, seçkin, dürüst ve sade evladı kadınıyla erkeğiyle bu mücadeleye katıldılar, kahramanca savaştılar ve şehit oldular. Her biri yaşam amacı, kişilik duruşu, sosyalist ruhuyla hareketimizi, kişiliklerimizi büyütmekte ve yolumuzu daha da aydın kılmaktadır.

PKK ve PAJK; şehitler diyalektiği ile hep genç kalmakta, toplumu ve halkların direniş ruhunu diri tutmaktadır. Gerilla mücadelesindeki başarısıyla sadece Kürdistan açısından değil hem Ortadoğu hem de dünya çapında 21. yüzyılın en diri gücü olmaktadır. Özgür kadın gerillacılığı bugün Zap, Avaşîn ve Metîna’da yürütülen özgürlük savaşıyla YJA Star gerillaları ve cesur yürekli şehitlerimiz Mizgîn Ronahî, Viyan Botan, Şaristan, Eylem ve Ekin Wan’larla daha da görkemlileşmektedir. Aziz şehitlerimizin kutsal mücadelesini Kürdistan, Türkiye ve tüm bölge halklarına aydınlık, özgür ve demokratik bir gelecekle taçlandırmak için daha fazla mücadele edip mutlaka başaracağımıza inanıyoruz. Halkların böylesine onurlu, cesur ve yiğit evlatları oldukça özgürlük ve sosyalizm davası mutlaka kazanacaktır!”