Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi Eşbaşkanı Hediye Yusuf Suriye’de yarından itibaren pratiğe girecek olan ateşkesi önemini ve bu ateşkes nasıl ele alınırsa Suriye krizinin aşılmasında başarı sağlanacağını ajansımıza değerlendirdi.

‘OLUMLU BİR GELİŞME AMA İÇERİGİ İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ’

Rusya ve Amerika arasında yaşanan bir uzlaşmayla bir ateşkesin gelişecek olmasını olumlu değerlendirdiklerini ifade eden Yusuf bu güçler arasında yaşanan uzlaşmanın Suriye krizinin aşılması noktasında diğer güçleri de etkileyeceğini söyledi.

Bu uzlaşmanın ve ateşkesin Suriye’de yaşanan krizin çözümüne hizmet edebilmesi için değerlendirilmesi gereken noktalar olduğunu belirten Yusuf şunları söyledi: “Bu geliştirilecek olan yeni ateşkes durumunun diğer ateşkesler gibi bozulmaması, daha fazla sonuç alması için bu topraklar üzerindeki sorunla ilgili güçlerinde bu ateşkese katılması lazım. Çünkü bu ateşkesin gereklerini yerine getirecek olanlar bu topraklar üzerindeki güçlerdir. Ama tabi ki DAİŞ ve El-Nusra’yı dışında tutan bir ateşkesin gelişmesi de önemli. Çünkü bugün Suriye’de terör yaratan bu güçlerle bir ateşkes yapmamız mümkün değil. Onlara karşı mücadele yürümeli.”

‘TÜRK DEVLETİNE KARŞI TAVIR NET OLMALI’

ABD ve Rusya arasındaki uzlaşmayla yarından itibaren yürürlüğe girecek olan ateşkesin başarıya ulaşması için iki güç arasında yaşanan görüşmelerde Türkiye’ye karşı tavrında netleşmesi gerektiğini dile getiren Yusuf, “Çünkü şu anda Türkiye Suriye’nin kuzeyinde Cerablus’tan Azaz’a kadar işgal ediyor ve diğer yerleri de işgal etmek istiyor. Eğer bu şekilde devam ederse bu alandaki savaş da durmaz. Türkiye Rusya ve Amerika arasında Suriye konusunda bir uzlaşmayı engellemeyi amaçlıyor. Daha önce Türkiye Rusya’nın bir uçağını düşürdü, şimdide Cerablus’u işgal etmeleri, Kürtlere ve Demokratik Suriye Güçlerine karşı bir savaş açmaları yaşanıyor.

Ama herkes de biliyor ki Demokratik Suriye Güçleri bugün DAİŞ’e karşı mücadelede uluslararası koalisyonun temel ittifakıdır. Fakat şimdi Türkiye ‘teröre karşı mücadele ediyorum’ adı altında QSD güçlerine ve bize karşı savaşıyor. O zaman nasıl olacak, bu ateşkes hangi düzeyde gerçekleşecek, sadece Halep mi esas alınacak yoksa bütün Suriye’yi kapsayacak mı? Bunlar önemli noktalar.

Eğer bunlar değerlendirilmezse ve her iki uluslararası güçte Türkiye’ye karşı tavırlarını netleştirmezse Türkiye Amerika ve Rusya arasındaki bu uzlaşmayla yaşanan ateşkesi yine bozacaktır. Bundan dolayı biz Amerika ve Rusya arasındaki görüşmelerde bu durumunda değerlendirildiği umudunu taşıyoruz” diye konuştu.

‘SİYASAL ÇÖZÜM YOL HARİTASI OLMALI’

Amerika ve Rusya arasında Suriye krizinin çözümü noktasında yaşanan uzlaşmanın sadece askeri boyutta ele alınmasının yetmeyeceğini, bu topraklar üzerinde yaşayan halkları ve demokratik projelerini de kapsayacak bir siyasal çözüm yol haritasının olması gerektiğini kaydeden Yusuf şöyle konuştu: “Mıntıkada savaşan güçlerin gerçeği var. QSD güçleri bu gün Suriye halklarının güvenliği için teröre karşı savaşıyor. Aynı zamanda Suriye halkları huzur içinde yaşasın diye güvenliği sağlanıyor, yine yönetimsel açıdan Demokratik Özerk yönetim toplumsal sorunları önemli düzeyde çözüyor. Bence Amerika ve Rusya arasında yaşanan uzlaşmada bunlarında yerinin olması gerekiyor.”

‘EKSİK BIRAKILIRSA DİĞER ÇABALAR GİBİ SONUÇSUZ KALIR’

Savaşın durdurulmasının önemli bir adım olacağını, fakat Suriye’nin tek sorununun savaşın durması olmadığını belirten Yusuf “Bu uzlaşma sadece askeri esaslar üzerinden değil siyasi esaslar üzerinden de olmalı. Bu uzlaşmada siyasal çözümünde yerinin olması gerekir. Çünkü Suriye’nin sorunu sadece savaşın durması değildir. Tamam bu savaşı durdurmak bir adımdır. Ama bunun arkasından ne olacak? Siyasi çözümün yol haritası nedir? Bu yol haritasında Kürt, Arap, Süryani, Asuri, vb. Suriye krizinin demokratik bir biçimde aşılması için demokratik federalizm projesini sunmuş olan halkların yeri ne olacak? Acaba bunların bu uzlaşmada yeri ne kadar var. Bunlar önemli. Şu an Suriye için siyasi bir çözüm gerekiyor. Bu noktada bir uzlaşma yaşanabilmeli ki çatışma durumu dursun ve Suriye’ye insani bir müdahale yapılabilsin. İki güç arasında Suriye krizinin aşılmasına dönük yaşanan bu uzlaşma ancak bu çerçevede başarıya ulaşabilir. Eğer bu çerçevede olmazsa eksik kalır diğer tüm çabalar ve ateşkesler gibi sonuçsuz kalır” dedi.

TERÖR YARATAN GÜÇLERİN DOĞRU TANIMLANMASI ÖNEMLİ

Bugün Suriye’de yaşanan savaşın aynı zaman uluslararası bir savaş olduğunu vurgulayan Yusuf, Amerika ve Rusya’nın Suriye sorununun çözümü noktasında uzlaşmasından yana olduklarını ifade etti. Bu iki uluslararası gücün uzlaşmasının Suriye’de yaşanan krizin çözülmesi açısından önemli olduğunu dile getiren Yusuf “Çünkü bu gün herkes de biliyor ki Suriye’de yaşanan savaş sadece bu topraklar üzerinde yaşayan güçlerin savaşı değildir. Yani sadece Rejim ve Suriye muhalefeti arasındaki savaş değil. Suriye savaşı aynı zamanda bir uluslararası savaş ve bu uluslararası güçlerin bazı noktalarda uzlaşmaları da önemlidir.

Ama tekrardan vurguluyorum bu uzlaşma ve ateşkesin sonuç alabilmesi için bu güçlerin terörü desteklediği dünyaca bilinen Türk devletine karşı tavırlarını netleştirmesi gerekir. Yine Suriye’de terör yaratan güçlerin iyi tanımlanması gerekir. Kim terör yaratmayı hedefliyor, kim Suriye’de istikararı hedefliyor? Var olan silahlı güçlerin buna göre tanımlanması gerekiyor.

Bugün Suriye’de terör yaratan sadece El-Nusra ve DAİŞ değildir. Mesela Zenki Taburu’da bütün dünyanın gözlerinin önünde Filistinli çocuğun kafasını kestiler. Bugün Kuzey Suriye’nin tamamında katliamdan başka adım atmıyorlar. Bu vb. terör guruplarının hepsi bu gün Türk devleti tarafından ‘Özgür Ordu’ adı altında Cerablus’ta toplanmış ve savaşıyorlar. Her gün Afrin’i, Şêx Meqsûd’u bombalıyorlar. Yine Minbic başta olmak üzere Kuzey Suriye alanlarına düşmanca bir yaklaşım sergiliyorlar ve halkın güvenliğini sağlayan güçlere saldırıyorlar. Bundan dolayı bu ateşkes sadece Haleb için değil tüm Suriye için geçerli olmalı” diye konuştu.

‘KURBAN BAYRAMI HALKLARIN KARDEŞLİĞİNE VESİLE OLSUN’

Yusuf yarın Kurban Bayramı’nın ilk günü olduğuna dikkat çekerek gün vesilesiyle tüm İslam Alemi ve Suriye halklarının bayramını şu sözlerle kutladı: “Ben bütün İslam aleminin ve bugün savaş içinde zorlu koşullarda yaşayan, mülteci olmak zorunda bırakılmış olan ve özgürlüğü için mücadele eden tüm Suriye halklarının kurban bayramını kutluyorum. Bu bayramın huzur, mutluluk ve halkların kardeşliğini geliştiren bir bayram olmasını umut ediyorum. Yine Suriye’nin yaşadığı tüm sorunlarla ilgilenen ve Suriye için siyasal bir çözüm isteyen tüm kesimlerin demokratik federalizm projesini doğru değerlendireceğini umut ediyorum. Çünkü ancak demokratik federalizm projesi Suriye krizini çözebilir.”