Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı’nın yaptığı bir açıklamayla Şehîd Rustem Cûdî Kampı’ndan güçlerini çektiğini duyurmasının ardından Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan da Mexmûr halkına hitaben görüntülü bir mesaj yayınladı. 11 Eylül tarihinde çekilen konuşmasında Murat Karayılan, Kamp’tan özgürlük hareketine katılarak şehit düşenleri andı. Sömürgeci soykırımcı Türk devletinin tüm saldırılarına rağmen istediğini elde edemediğini belirten Murat Karayılan, gerillanın fedai ruhu zirveye taşıdığını  söyledi. Sömürgecilerin bundan sonra da başarılı olamayacağını dile getirdi.

Mexmûr halkının çok büyük zorluklarla karşılaşarak kendi kendini var ettiğini ifade eden Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, bu onurlu duruşundan dolayı hedef haline getirilen Mexmûr halkının siyasi mülteci statüsünde olduğunu belirterek, hiç kimsenin farklı gerekçelerle bu gerçeğin üzerini örtemeyeceğinin altını çizdi.

Kurdistan Özgürlük Hareketi olarak Mexmûr’da bulunan güçlerinin misyonunu tamamladığını belirterek, ‘Oradaki savunmayı gençlere emanet ediyoruz’ diyen Karayılan, Mexmûr halkının Önder Apo’nun fikir ve felsefesini en iyi bir biçimde temsil edeceğinden şüphesinin olmadığını vurguladı.

MEXMÛR HALKI ONURLU VE ŞEREFLİ BİR TUTUM SERGİLİYOR

HSM Merkez Karargah Komutanı Murat Karayılan konuşmasında şunları belirtti:

“Öncelikle Şehîd Rustem Cûdî Kampı’ndaki tüm değerli halkımızı selamlıyorum. Düşman Kamp’taki halkımızın kadınların ve gençlerin duruşundan korktuğu için saldırılar yapmaktadır. Bu kadar yıldır halkımız, ailelerimiz Mexmûr’da bir duruşu temsil ediyor, çok büyük zorluklar yaşadılar. Sizler Mexmûr halkı böyle bir duruş sergilediğiniz için bugün düşman sizlerden korkmaktadır. Kuşkusuz bu onurlu, şerefli ve değerli bir duruştur. Onun için de düşman hedefliyor ve Kamp’ı dağıtmak istiyor.

HPG OLARAK MEXMÛR’DAN ÇEKİLİYORUZ

Sizlerle HPG olarak oradaki askeri gücümüzü çekme kararı aldığımızı paylaşmak istiyorum. Bir süre önce oradaki gücümüzün bir kısmını çektiğimizden haberdarsınız. Şimdi de orada kalan diğer yoldaşlarımızı çekmek istiyoruz. Kuşkusuz hiç kimse bu konuda bizden bir talepte bulunmamıştır; bizler hareketin yönetimi olarak tartıştık ve böylesi bir karara vardık. Bu şekilde oradaki askeri gücümüzü geri çekmek istiyoruz.

KURDİSTAN GERİLLASI OLMASAYDI BUGÜN BM DE IRAK’TA KALAMAZDI

Birleşmiş Milletler resmi olarak Mexmûr Kampı’nı bir siyasi mülteci kampı olarak tanımıştır. Peki neden oraya gelmemekte? Çünkü Kamp’ın bir askeri kamp olduğunu iddia ediyor. Fakat bu durumda kendilerine şunu sormak gerekiyor: Orası nasıl ve ne zaman askeri bir kamp haline geldi? Kurdistan Özgürlük Gerillası ve Mexmûr halkı DAİŞ’e karşı direniş göstermeselerdi, acaba şu anda Mexmûr veya Hewlêr diye bir yer olur muydu? DAİŞ saldırmaya başladığında birçok yeri aldı, bu koşullar altında gerilla o alanı savunma amaçlı oraya geldi. Gerilla Mexmûr vb. yerlere gelmeseydi mevcut durumda BM de Irak’ta kalamazdı. Ama o zaman gerilla Şengal, Mexmûr, Kerkük ve Duhok için harekete geçti ve buraları savunmaya aldı. Özellikle de Şehîd Tekoşer ve Deniz Fırat yoldaşların öncülüğünde gelişen direniş Mexmûr, Kerkük ve Hewlêr’in korunmasına yol açtı. Bu şekilde Hewlêr’in kapısı tutuldu. İşte biz, bu koşullar altında oraya geldik. Ancak şimdi Kurdistan Özgürlük Gerillası orada gerekli rolü oynamıştır ve artık savunma görevini oradaki gençlere emanet ediyoruz. Kamp bir siyasi mülteci kampıdır. Her yerde bunu savunmak gerekiyor. Kimse kampı hedeflemek için farklı gerekçeler oluşturamaz. Orası siyasi bir kamptır ve bu hakkı kazanmıştır.

MEXMÛR KAMPI BİR ÖRNEKTİR

Sizler, Önder Apo’nun radikal demokrasi fikriyati üzerinden yaşamı örüyorsunuz. Önder Apo’nun düşünce ve fikirleri bu çağın en ileri demokrasi anlayışıdır. Ve sizler toplum ve siyasi mülteci kampı olarak bunu açığa çıkarmalısınız. Mevcut durumda bir sisteminiz de var ancak o sisteme daha fazla Önderlik fikir ve felsefesini yansıtmalısınız. Yani daha fazla demokratik olmalı, her şey seçimlerle olmalıdır. Sizler bir çölün ortasında adeta gül ve çiçek açan bir bahçe gibi olmalısınız. O bölgede demokrasinin ne olduğunu özerk- demokratik bir sistemin nasıl inşa edileceğini herkese göstermelisiniz. Bugün Güney Kurdistan ve Irak içerisinde Mexmûr Kampı bir numune olarak gösterilebilir ve bu daha fazla geliştirilebilir. Yani geliştirdiğiniz sisteme daha fazla ruh vermeli ve şekilsel değil özsel olarak bir sistemi yaşamalısınız. Önder Apo’nun çizgisi doğrultusunda yürüyen, bunun için eylemsellikler içinde olan, yine bu amaç için çok anlamlı ve değerli bir yaşamı ören bu toplumun, kaynağını öz gücünden alarak her şeyi başarmaya da kadir olacağına inanıyoruz.

Önder Apo’nun ve büyük bir kısmını çok yakından tanıdığınız kahraman şehitlerimizin çizgisi temelinde başarılı olacağınız açıktır. Bu umut ve inançla Parti yönetimimiz adına hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, başarılar diliyorum.”