Kayıp yakınları Özdemir ve Atalay için buluştu

Kayıp yakınları, Amed ve Batman'daki eylemlerde, Mehmet Özdemir ve Hatice Atalay için buluştu.

Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi üyeleri, faili meçhul cinayetlerle katledilenler ile gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerini ve faillerini sormak için bir kez daha toplandı. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla 672 haftadır sürdükleri adalet arayışı eylemi için yine Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınları, bu kez 26 Aralık 1997 tarihinde Amed kent merkezinde ellerinde telsiz bulunan sivil kıyafetli kişilerce zorla alıkonulduktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan 41 yaşındaki Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu.
Öncesinde İHD Şube Sekreteri Ferhat Berkpınar, cezaevlerindeki hasta tutsaklara ilişkin açıklama yaptı, son bir ayda 7 hasta tutsağın yaşamını yitirdiğini belirtti.
Berkpınar, 82 yaşındaki ve 25 yıldır cezaevinde olan ağır hasta tutsak Mehmet Emin Özkan'ın ve HDP'nin önceki dönem Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un sağlık durumunun da kötüye gittiğini aktardı, uluslararası kuruluşlara seslendi.
Berkpınar'ın ardından kaybedilen Mehmet Özdemir'in 12 yaşındaki torunu Beritan Kaya yazdığı mektubu okudu.

 DEVLET KÖYLERİNİ YAKTI, ÖZDEMİR'E İŞKENCE YAPTI

Mehmet Özdemir’in kaybedilme hikâyesini ise İHD Şube avukatlarından Jiyan Ormanlı anlattı. 1954 yılında Amed Lice’ye bağlı Araki (Kıyı) köyünde doğan Mehmet Özdemir’in evli ve 7 çocuk babası olduğunu aktaran Ormanlı, ailenin yaşadığı Araki köyünün devlet güçleri tarafından sürekli baskın yapılan bir yer olduğunu anlattı. Bu baskılardan kaynaklı Özdemir Ailesi'nin Amed kent merkezine göç etmek zorunda kaldığını, köylerinin ise bir süre sonra devlet güçleri tarafından yakılıp boşaltıldığını dile getiren Ormanlı, köylerine dönme ihtimalleri kalmadığı için Mehmet Özdemir’in kentte hayvan ticareti yaparak geçimini sağlamaya başladığını belirtti.
Ormanlı, Özdemir'in 'kaybedilmeden' önce birkaç defa gözaltına alınıp ağır işkenceler gördüğünü söyledi.
Avukat Ormanlı, Özdemir’in kaybedilmesini şu sözlerle aktardı:
“Mehmet Özdemir 26 Aralık 1997 günü sabahı hayvan pazarına gideceğini söyleyerek evinden çıkar. Buradan bir arkadaşının evini ziyaret ettikten sonra hayvan pazarının yakınındaki bir kahveye gider. Görgü tanıkları; kahvede arkadaşlarıyla otururken silahlı, sivil kıyafetli ve ellerinde telsiz bulunan iki kişinin Mehmet Özdemir’e kendileriyle birlikte gelmesini söylediğini, bu kişilerle dışarı çıkan Özdemir’in beyaz bir taksiye doğru götürüldüğünü belirtmiştir. Yine arabanın içinde üçüncü bir kişinin de oturduğunu gören Özdemir’in abaya binmemek için uğraştığını, kendini yere attığını, onu tutan kişilerden kurtulmaya çalıştığını da belirtmişlerdir. Ancak Özdemir bu kişiler tarafından zorla, şiddet uygulanarak arabaya bindirilmiş ve oradan götürülmüştür. Olaya orada bulunan birçok kişi tanık olur. Olayın tanıklarından biri okuma yazması olmadığı için arabanın plakasını alamadığını söyler.”
Ormanlı, iki gün sonra İnsan Hakları Derneği’ne başvuran Enzile Özdemir’in, eşinin gözaltına alındığını, hakkında bilgi edinemediğini belirterek hukuki yardım talebinde bulunduğunu belirtti. Ormanlı, dernek avukatların yardımıyla Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığına dilekçe ile başvuran Enzile Özdemir’in eşinin kahvede otururken sivil kıyafetli polisler tarafından alındığını belirterek akıbetiyle ilgili bilgi talep ettiğini dile getirdi.
Bu dilekçeye verilen yanıtta “Mehmet Özdemir Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınmıştır” damgası vurulduğunu söyleyen Ormanlı, “Ancak bu damganın üzerinde hiçbir yetkilinin imzası bulunmamaktaydı" diye ekledi.
Ormanlı, AİHM'in de 'ihlal' kararı verdiğini aktardı.

 
BATMAN
Batman'da da İHD Şube yöneticileri ve kayıp yakınları, 509’uncu kez Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" yazılı pankart ile kayıpların fotoğraflarının açıldığı eylemde, 10 Eylül 1996 tarihinde Amed'in Dicle ilçesinde katledilen Hatice Atalay'ın hikâyesi paylaşıldı.