Kayıp yakınları: Tahir Elçi Cinayeti'nin ucu devlete dokunuyor!

İHD ve kayıp yakınları, bu hafta Tahir Elçi için bir araya geldi. Eylemde, cinayetin, ucu devlete dokunduğu için aydınlatılmadığı vurgulandı.

İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 459'uncu haftasında Sur’da öldürülen Tahir Elçi’nin faillerinin açığa çıkartılmasını istedi. İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, "Devlet isterse Elçi cinayetini aydınlatır" dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla düzenlediği oturma eyleminin 459’uncusu, katledilen Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi anısına, İHD binasında yapıldı. 

KADINA ŞİDDET KINANDI

İHD Şube Başkanı Raci Bilici, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nün önemine dikkat çekerek, kadına yönelik şiddetin politik olduğunu söyledi. Şiddetin erkek egemen zihniyetin ürünü olduğunu ifade eden Bilici, kadına yönelik şiddetin son bulmasını istedi.

'CİNAYETİN UCU DEVLETE DOKUNDUĞU İÇİN...'

Sur’da devlet güçlerince katledilen Tahir Elçi’nin katledilmesinin üzerinden 2 yıl geçtiğini hatırlatan Bilici, cinayetin siyasi olduğunun altını çizdi. Elçi’nin Türkiye’de toplumsal barışın sağlanması için muazzam bir mücadele verdiğini vurgulayan Bilici, “Elçi Cinayeti aydınlatılmadı. Devlet isterse aydınlatır, katilini açığa çıkarır. Bu aynı zamanda kayıplar için de geçerlidir. Ancak yaşanan katliamların ucu devlette dokunduğu ve sırlarını teşhir ettiği için aydınlatılmıyor. Failler açığa çıkartılmıyor” dedi. 

TAHİR ELÇİ'NİN HİKAYESİ

Açıklamanın ardından İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın, Elçi’nin hikayesini şu şekilde okudu:

"Tahir Elçi, 1966 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Cizre'de tamamladı. 1991 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1992 yılından beri Diyarbakır'da serbest avukatlık yaptı; mesleki faaliyetleri ceza ve insan hakları hukuku alanında yoğunlaştı. Kamuoyunda bilinen birçok davada mağdurları hem yurt içindeki mahkemelerde, hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde temsil etti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) kurucularından olan Elçi, 1990'lı yıllardaki yargısız infaz, faili meçhul cinayetler, köy yakma davalarında mağdurların avukatlığını yaparken, Diyarbakır ve bölgedeki hak ihlalleriyle ilgili de birçok çalışmayı sürdürdü. Tahir Elçi, 1994 yılında 26 kişinin ölümüne neden olan Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bombalanması, Lice Davası, Temizöz Davası ve Roboski katliamı gibi pek çok davanın avukatlığını yaptı.

Ceza hukuku ve insan hakları alanında yetkin bir isim olan Elçi, Türkiye Barolar Birliği (TBB) İnsan Hakları Merkezi Bilim Danışma Kurulu üyesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Kurucular Kurulu üyesiydi. Birçok sivil toplum örgütünün kuruluş ve çalışmalarında yer alan Elçi, iki dönem Diyarbakır Barosu Başkanlığı görevini yürütüyordu.

Tahir Elçi, CNN Türk televizyon kanalında sarf ettiği ‘PKK terör örgütü değildir’ sözleri nedeniyle 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla gözaltına alındı ve daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tahir Elçi 28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır Sur ilçesinde Dört Ayaklı Minare önünde katledilmeden önce yaşanan çatışmalardan dolayı ciddi bir şekilde zarar gören tarihi eser ve kültürel varlıklara dikkat çekmek amacıyla, Diyarbakır Barosu tarafından organize edilen basın açıklamasına katıldı. 

Basın açıklamasının ardından aynı yerde meydana gelen silahlı çatışma sırasında, kendisine isabet eden kurşunla hunharca katledildi. 28 Kasım 2015 tarihli açıklamasında şu sözleri sarf etmişti; ‘Biz Diyarbakırlılar olarak, Diyarbakır barosu olarak, tarihi değer ve eserlerimize insanlığın bin yıllık emeğine birikimine bu kadim şehre sahip çıkalım. Biz buradan çağrı yapmak istiyoruz; biz bu tarihi bölgede birçok medeniyete beşiklik etmiş ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede insanlığın bu ortak mekânında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz.’”

'FAİLİ MEÇHUL KALMASI İSTENİYOR'

Yalçın son olarak, "Faillerin bulunması ile ilgili yürütülen soruşturmada hiçbir ilerleme olmadığı görülürken, faillerin meçhul bırakılmaya çalıştığı anlaşılmaktadır” dedi.