Amed'de İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınlarının “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 397’ncisi düzenlendi. İHD binasında gerçekleştirilen eylemde, 1992 yılında Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde boynuna taktığı yeşil, sarı, kırmızı poşu nedeniyle özel harekât timlerinin hakaretine maruz kalan, bu olaydan kısa bir süre sonra ise kaçırılarak kaybedilen ve cesedi evlerinin önüne atılan ilkokul öğrencisi 13 yaşındaki Serhat Kazak isimli çocuğun faillerinin bulunup cezalandırılması istendi.

Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Amed Şubesi yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı.

Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Amed Şubesi Başkanı Raci Bilici, kayıp yakınlarıyla dayanışmayı büyütmeye çağırdı. 

Bilici, şunları ifade etti: 

"Ey siyasetçiler, ey insan hakları savunucuları, ey kanaat önderleri ve üyelerimiz, ey sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve yöneticileri, ey barış diye haykıran insanlar! Eğer sizler bu anneleri yalnız bırakırsanız, bu kayıpların üzerine gitmezseniz, Kürdistan’da işlenen bu insanlık dışı olayların üzerine gitmezseniz, sizler bu ülkeye barışı getiremezsiniz. 

Lafa söze geldiğinde herkes kayıplardan söz eder, ama pratiğe gelince kayıp yakınları yalnız bırakılıyor. Bu bir eleştiridir. Hurşit Külter 114 gündür kayıp. Peki, 'Hurşit Külter nerede' diye soran arkadaşlar, neden kayıp yakınlarının yanında değil?"

Kayıp yakınlarının verdiği mücadelenin bugünkü gelişmelerden bağımsız ele alınamayacağını belirten Bilici, "Hukuksuzluk almış başını gidiyor. Akademisyenlerden eğitimcilere ve siyasetçilere kadar herkes, hukuku hiçe sayan keyfi uygulamalarla işlerine son veriliyor, siyasi iradeye el konuluyor. Bizler kayıplarımıza sahip çıkarsak, bunlara sahip çıkmış oluruz" dedi.

SERHAT'IN HİKAYESİ

İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Av. Hasan Yalçın ise 13 yaşındaki Serhat Kazak'ın hikayesini şöyle anlattı:

"13 yaşındaki Serhat Kazak, ilkokul son sınıfa gidiyordu. O dönem Şemdinli’ye özel harekât timleri yeni gelmişti. Serhat’ın okuduğu Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun bodrum katında kalıyorlardı. Serhat olaydan kısa bir süre önce okula giderken boynuna ve beline sarı, kırmızı, yeşil renklerden yapılmış bir poşu bağlar. Serhat’ı bu şekilde gören dönemin kaymakamı, özel harekât timlerine seslenerek, 'Bu çocuğun boynundaki paçavraları sökün' der. Ancak çocuk bu duruma direnerek 'Ben Kürdüm ve bunları çıkarmayacağım' deyip oradan ayrılır.

Bu olaydan kısa bir zaman geçtikten sonra Serhat yanında Halit adlı bir arkadaşıyla birlikte, okulun paydos olmasıyla beraber evlerine gitmek üzere okuldan ayrılırlar. Akşam eve gelmeyince ailesi merak edip ilçedeki tüm akrabalarının evlerini arar. Ancak Serhat’ı bir türlü bulamazlar. Ertesi gün amcası Hayrettin Kazak, sabah erkenden Yüksekova’daki akrabalarının evine gider ama Serhat oraya da gitmemişti. Serhat’ın amcası hemen Şemdinli’ye geri döner. Aynı gün saat 10.00 sıralarında Serhat’ın küçük kardeşi dışarıda bağırır. Serhat’ın cesedi evlerinin duvar dibine atılmıştı. Ailenin anlatımlarına göre; o civarda bulunan Hakkârili inşaat işçileri, özel harekât timlerini Serhat’ın cesedini atarken görürler. Ancak işçiler korktukları için bu duruma sessiz kalırlar.”

Yalçın, katledilen Serhat Kazak’ın amcasının özel harekât timlerinin kullandığı okul bodruma gittiğini ve yeğenine ait izlere rastladığını ve bunun savcıya anlattığı aktardı. Olaydan sonra katledilen çocuğun cesedine otopsi işlemleri yapılmadığını kaydeden Yalçın, otopsi talebinde bulunan ailenin ise tehdit edildiği bilgisini verdi.

BATMAN

Batman'da da İHD üyeleri ve kayıp yakınlarının her cumartesi günü "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği eylemler, 397'nci haftasında devam etti. 

Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önündeki eylemde kayıpların fotoğrafları taşındı. İHD adına açıklama yapan Devran Yıldız, Eğitim Sen'li öğretmenlerin açığa alınması ve 'kayyum' kararlarına tepki gösterdi. 

Eylemde, 1979 yılında 'faili meçhul' cinayete kurban giden dönemin Batman Belediyesi Başkanı Edip Solmaz'ın hikayesi şöyle anlatıldı:

"Edip Solmaz, bağımsız aday olarak girdiği seçimlerde Batman Belediyesi Başkanı olarak seçilip göreve başladıktan 28 gün sonra öldürülen Kürt siyasal hareketinin sembol isimlerinden biri. Uğradığı silahlı saldırı sonrası yaşamını yitirdiği 12 Kasım 1979 tarihinden bu yana ölümü üzerindeki sis perdesi aralanmış bile değil."

Açıklamanın ardından eylem sonlandırıldı.