KCK Dış İlişkiler Komitesi, başta Irak ve Başûrê Kurdistan olmak üzere çeşitli alanlarda Êzidî toplumuna yönelik geliştirilmek istenen provokasyonlara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Êzidî halkının tüm dinlere ve inançlara saygıyı ve inançlar arası barışı esas alan dünyanın en eski kültürel ve inanç varlıklarından biri olduğu belirtilen açıklamada, “En eski Kürt kültürel ve inanç toplumu olmasından kaynaklı Êzidîler tarih boyunca sayısız saldırı, katliam ve en son 2015 Ağustos’unda tüm dünyanın canlı bir biçimde izlediği ve seyrettiği DAİŞ’in soykırımına maruz kalmıştır. Binlerce Êzidî kadınların ve gençlerinin nasıl vahşice ve insanlık dışı bir şekilde soykırıma maruz kaldığına dair görüntüler bütün dünya kamuoyunun hafızasında hala canlıdır. Êzidîler tarih boyunca her türlü saldırıya maruz kalmasına rağmen, hem kendi varlıklarını kendi kadim topraklarında korumuş hem de kendilerinden olmayan hiçbir halka ve inanca karşı saldırı içerisinde olmamış, başka inançlardan insanlarla saygıya dayalı dostluk ve komşuluk ilişkileri içerisinde barışçıl bir şekilde ortak yaşamasını bilmişlerdir” denildi.
Buna karşın günlerdir Êzidî halkına karşı bir linç kampanyası yürütüldüğüne işaret edilen Komite açıklamasında, şu ifadeler yer aldı:
ÊZIDÎ HALKINI HEDEF GÖSTEREN TUTUMLAR TEHLİKELİ VE KABUL EDİLEMEZDİR
Son günlerde başta Irak ve Başûrê Kurdistan olmak üzere çeşitli alanlarda Êzidî halkına ve inancına karşı planlı-bilinçli ve manipülasyona dayalı çeşitli provokasyonların geliştirilmek istendiği görülmektedir. Şengal’e getirilip yerleştirilmek istenen bir grup Iraklı ailenin içerisinde kimi DAİŞ’lilerin ve DAİŞ ile iş birliği yaparak Êzidîleri DAİŞ’e teslim etmiş kimilerinin de yer aldığı aldığına inanıldığı için Êzidî halkın meşru tepkisi ile birlikte Iraklı güçler tarafından söz konusu kişiler gözaltına alınmış ve sorun çözülmüş olmasına rağmen, günlerdir Êzidî halkına karşı adeta bir linç kampanyası yürütülmektedir. Êzidî halkının “cami yaktığı, Sünnilere saldırdığı” türünden yanlış-yalan haberler ve açıklamalarla Şengal halkı hedef gösterilmiş, Êzidîlerin alıkonulduğu kimi kamplara yönelik saldırı çağrıları yapılmaktadır. 73 Ferman yaşayan Êzidî halkı bir kez daha ırkçı, katliam politikalara hedef gösteren tutumlar tehlikelidir ve kabul edilemezdir.
Şimdiye kadar hiçbir Güney resmi yetkilisi ve makamı bu konuda herhangi bir açıklama yapmış değil, hatta Êzidîleri hedef tahtasına oturtan ve adeta Êzidîlere yönelik saldırıları tetikleyen tutum içerisinde olmuşlardır. DAİŞ saldırılarından kaçıp Güney’e sığınan ve burada kamplarda alıkonulan, kendi topraklarına geri dönmelerine izin verilmeyen Êzidî halkımıza, her türlü baskı ve saldırılara açık halde tutulmaktadır.
ÖZ SAVUNMA VAR OLMANIN TEK GARANTİSİDİR
Şengal halkını teslim almaya ve Şengal özgürleşmesinden sonra alanda oluşan halkın özgücüne dayalı demokratik yapıları ve kurumlarını dağıtmayı hedefleyen 9. Ekim “Şengal anlaşmasını kabul etmeyen Êzidî halkının geliştirdiği tutum ve direniş karşısında bu defa da bu tür kirli yöntemlerle halkı teslim almaya yönelik provokasyonlar devreye sokulduğu görülmektedir. Bu tür provokasyonların demokrasi ve özgürlük değerleri ile buluşmuş Şengal halkı ve Kürt demokratik kamuoyu tarafından kabul görmeyeceği bilinmelidir. Son provokasyonlar ve saldırılar bir kez daha Êzidî halkımızın kendini yönetmesi ve öz savunma araçlarına sahip olmasının ne kadar yerinde, haklı ve var olmanın tek garantisi olduğunu ortaya koymuştur.
PROVOKASYONLAR KARŞISINDA TUTUM ALMAYA ÇAĞIRIYORUZ
Bütün siyasi güçleri, aydınlarını, demokratik kurum ve kuruluşları, bütün inançlara saygılı ve barıştan yana kesimleri bu provokasyonlar karşısında tutum almaya çağırıyoruz. Yine Irak cumhurbaşkanı ve hükümet ve siyasi çevrelerini bu yanlış politikalara ve tutumlara karşı tutum almaları ve Êzidî halkı ile diyalog temelinde sorunları çözmeye çağırıyoruz. Aynı şekilde başta BM olmak üzere bütün uluslararası örgüt ve kurumları bu provokasyonlar karşısında duyarlı olmaya ve tutum almaya çağırıyoruz. Herkesi her türlü inkârı ve iradesizleştirmeyi hedefleyen saldırılar karşısında durmaya ve Êzidî halkının varlığını ve siyasi-kültürel ve inanç kimliğini korumak temelinde Şengal halkının bu uğurda geliştirdiği direniş ve mücadeleye destek olmaya çağırıyoruz. "