KCK: Ajanlaştırılmış hain ve işbirlikçilere izin vermeyin

MİT tarafından ajanlaştırılan Yunus Toptaş'ın Türk devletinin ajan örgütlenmesi konusunda verdiği bilgileri açıklayan KCK, “bu unsurlara yaşama hakkını tanımamaya, gerillanın kanına girmiş işbirlikçilere, ajan ve muhbirlere tutum almaya" çağırdı.

KCK, MİT tarafından ajanlaştırılan Yunus Toptaş adlı kişinin Türk devletinin ajan örgütlenmesi konusunda verdiği bilgileri açıkladı. Kürt halkına “hain ve işbirlikçilere izin vermeyin” çağrısında bulunan KCK, Yunus Toptaş’ın Türk devleti tarafından ajanlaştırılmasına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. KCK, Toptaş’ın yurtsever bir aileden gelmesi ve şehit yakını olma durumunu MİT ve özel savaş elemanları adına çalışma yürütmek için kullandığını ve bu şekilde Kürt Özgürlük Hareketi ve gerillaya karşı suçlar işlediğini ifade etti ve kendisinin aynı zamanda ajan örgütlenmesi içinde faaliyet yürüttüğünü belirtti.

Yunus Toptaş’ın birçok kez yurtseverlerin ve gerillaların konumlarını düşmanla paylaştığını bildiren KCK, “kendisi ve diğer ajan-hain ve işbirlikçilerin verdiği bilgiler sonucu onlarca gerilla ve yurtseverin katledilmesinde rol oynamıştır” ifadelerini kullandı. Kürt Özgürlük Hareketi’nin ilgili birimleri tarafından sorgulanan Toptaş’ın suçlarını itiraf ettiğini belirten KCK, Kurdistan’da geliştirilen ajanlaştırma konusunda ciddi bilgilerin ellerinde olduğunu duyurdu.

KCK konuyla ilgili açıklamada şu bilgilere yer verildi;

“Türk devleti, Kürt halkına karşı yürüttüğü imha ve soykırım politikasını yaşamın her alanında sürdürmeye devam etmektedir. Türk devleti sürdürdüğü kirli savaşla toplumu dejenere etmeyi, fuhuş ve uyuşturucu kullanımını yaygınlaştırmayı, gençleri eğlence ve değişik ‘festivaller’ adı altında yozlaştırmayı bir konsept olarak ele almış ve bu konsepti çok yaygın bir biçimde hayata geçirme çabası içindedir.

Aileleri beş kuruşa muhtaç hale getirme, gençleri işsizlikle kendine, maddiyata bağlama, toplumu aç bırakarak para ve maddiyata tapar hale getirme konsepti ile Kürtleri tamamen maddi, manevi, ahlaki ve ruhani alanda yok ederek amacına ulaşmayı hedeflemektedir.

Kurdistan’da sürdürdüğü kirli savaşı, toplumu yozlaştırma konseptini, gerillaya karşı kullandığı kimyasal silahları yetersiz gören, bu konuda başarısız olan Türk devleti, Güney’de, Rojava’da ve Kuzey’de baskı, şiddet, işkence ve para ile düşürdükleri bazı unsurlarla tekniği de paralel olarak kullanarak gerillaya ve Kurdistan özgürlük güçlerine karşı büyük suçlar işlemektedir.

YUNUS TOPTAŞ SADECE AJANLIK YAPMADI, AJANLARI DA ÖRGÜTLEDİ

Yunus Toptaş uzun süreden beri devlet tarafından düşürülmüş, Kurdistan’ın birçok il ve ilçesinde, Güney Kurdistan’da ise Türk devleti ile hem ilişki geliştirmiş hem bilgi akışını sağlamış hem de birçok yurtsever ve gerillanın kanına girmiştir. Düşmanla adeta iç içe yaşamış, devletin, kontranın, özel savaş elemanlarının dediği her şeyi tereddütsüz yerine getirecek kadar düşmana biat eden bir kişiliktir. Lümpen kişiliği, yaşam tarzı, ulusal bilinçten yoksun, kendini yaşamayı esas alan, bireysel güdülerinin tatmini için büyük arayışlarda bulunan bu ajan, en sonunda düşmanın tuzağına düşerek gerillaya kayıplar verdirtmiştir. Bu unsur, sadece ajanlık yapmamış aynı zamanda ajan örgütlemesini, lümpenlerden ajan devşirme konusunda özel savaş elemanlarıyla çalışmış, bu konuda bazı lümpenleri de bu tuzağa düşürmüştür.

SUÇLARINI İTİRAF ETTİ

Yunus Toptaş unsuru Ankara’dan İstanbul’a, Diyarbakır’dan İzmir’e, Hewlêr’den Süleymaniye’ye kadar gezip dolaşmış, buralarda hem ajanları, işbirlikçileri örgütleme girişiminde bulunmuş, hem de istihbarat toplamış, hem kendisine bağlı ajanların yerlerini tespit ettikleri yurtsever ve gerilla konumlarını düşmana vermiştir. Kendisi ve diğer ajan-hain ve işbirlikçilerinin verdiği bilgiler, attığı konum sonucu onlarca gerilla ve yurtseverin katledilmesinde rol oynamıştır. Bu işbirlikçi ajan unsur Şehit Ramazan Toptaş’ın (Sarı İbrahim) akrabasıdır. Tarihimizin trajik bir gerçeğidir ki Sarı İbrahim yoldaşımız da ajanlar tarafından katledilmiştir. Bu unsurun, yurtsever bir aileden olması, kendisinin yurtsever olarak bilinmesi nedeniyle çok daha rahat ilişki ağlarını kurmuş, ulaşması gereken alanlar tarafından çok rahat kabul edilmiştir. Yunus Toptaş unsuru tüm bu sıfatlardan yararlanarak Kurdistan halkına, Kurdistan halkı için savaşan, hayatını veren, gözlerini kırpmadan şehadete ulaşan gerillaya büyük ihanet etmiş, onlarca gerilla komutanının ve yurtseverin kanına girmede tereddüt yaşamamıştır. Düşman karşısında elpençe duran, sıradan asker ve MİT elemanlarının karşısında esas duruşa geçen, düşmanın bir dediğini iki etmeyen bu ihanetçi ve hain kişilik yakalanmış, ilgili birimlerce sorgulanmış, somut belge ve deliller karşısında yapacağı bir şey olmayınca işlediği suçları itiraf etmiştir.

SEMELKA’YA MİT ARACILIĞIYLA YÜZ TANIMA SİSTEMLERİ YERLEŞTİRİLDİ

Rojava ve Güney arasındaki Semelka sınır kapısının her iki yakasında bulunan kontrol binasında da Türk istihbaratının KDP desteği ile yerleştiği ve bütün giriş çıkışlarda kontrol sağladığı ayrıca teknik olarak yüz tanıma sistemlerinin Güney tarafında kalan kısımda varolduğu yine kendisi tarafından teyit edilmiştir.

Yunus Toptaş unsuru, Kuzey sahasında çalışma yürüten kişilere dönük düşürme yöneliminin olduğunu itiraf etmiştir. Ayrıca eroin, silah vb. şeyleri de MİT ekseninde, onların bilgisi dâhilinde sattıklarını, gelirini ortaklaşa paylaştıklarını da belirtmiştir. ‘Ben önceden verilen bilgiler neticesinde öldürülen gerillaların ölümlerini teyit ve tekmil alıp veriyordum ve malzeme tedarik ediyordum’ diyen unsur, Güney Kurdistan’a ajan ağını koordine ve kontrol amaçlı gittiğini de kabul etmiştir.

Yunus Toptaş, verdiği bilgilerden sonra pişman olduğunu, yurtsever ailesine, akrabası olan gerilla komutanına, toplumuna ve Kurdistan halkına ihanet ettiğini belirtmiş, Parti’den, Önder Apo’dan ve Kürdistan halkından af talebinde bulunmuştur. Kendisini iki çocuğuna bağışlamasını ve bir daha asla Kürdistan halkına, gerillaya ve yurtseverlere ihanet etmeyeceğini belirtmiş, ihaneti bertaraf edeceğini vurgulamıştır…

Halkımızı ve özellikle şehit ailelerimizi Türk devletinin özellikle yurtseverlere dönük bu politikaları konusunda duyarlı olmaya, bu unsurlara yaşama hakkını tanımamaya, hainlere, gerillanın kanına girmiş işbirlikçilere, ajan ve muhbirlere kesin tutum almaya, elleri yurtsever ve gerilla komutanlarının kanına bulaşmış katilleri aranıza almama çağrısında bulunuyoruz.”