KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Bartın Amasra’daki maden patlamasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
KCK, “Bartın-Amasra kömür madeninde meydana gelen grizu patlaması sonucu onlarca işçi yaşamını yitirmiş ve birçok işçi yaralanmıştır. Bu acı olay bizleri derinden üzmüştür. Yaşamını yitiren işçilere, Allahtan rahmet ve ailelerine başsağlığı dileklerimizi iletiyor, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şunlar belirtildi:
“Türkiye’de işçi ve emekçilerin emekleri sömürülmekle kalınmıyor, aynı zamanda ölüme sürükleniyorlar. İşçilerin yaşamlarını yitirmesini iş kazalarıyla ve ihmalkarlıkla açıklamak doğru değildir ve gerçeği çarpıtmaktır. İşçi ve emekçiler sömürü ve sermaye düzeninin kar ve kazançları uğruna bilinçli bir şekilde ölüme terk ediliyorlar. AKP-MHP iktidarı ise bırakalım işçileri ve işçilerin haklarını korumayı, bizzat işçilerin emeğini sömüren ve kazanç uğruna işçileri ölüme sürükleyen düzenin savunuculuğunu yapmakta, bu düzenin kendisi olmaktadır. Türkiye’de işçi ve emekçiler, AKP-MHP faşist iktidarının uyguladığı politikalar sonucu her gün yaşamlarını yitirmekte, katledilmektedir. Yaşanan her ölüm AKP-MHP politikaları sonucudur ve bir katliamdır.
AKP-MHP’nin politikaları halktan, kadından, işçiden, emekçiden, ezilenden değil egemenlerden, sermayedarlardan, sömürenlerden yanadır. Zaten halkı sömüren rantçı ve sömürücü takımı, AKP-MHP içerisinde ve çevresinde yuvalanmıştır. Dolayısıyla daha önceki işçi ölümlerinde olduğu gibi Bartın-Amasra’daki işçi ölümlerinden de AKP-MHP faşist iktidarı sorumludur. Gerçekleşen olay bir katliamdır ve katil de AKP-MHP iktidarıdır.
Her işçi katliamında olduğu gibi Bartın’da gerçekleşen katliamdan sonra AKP-MHP’nin soyguncu ve katliamcı kurmayları olay yerine gitmiş ve timsah gözyaşları dökerek suçlarını ve günahlarını gizlemeye, halktan gelecek tepkileri önlemeye çalışmışlardır. Başta Bartın halkı olmak üzere Türkiye toplumunun AKP-MHP’nin bu sahte ve ikiyüzlü yaklaşımının farkında olduğuna ve bu katliamın sorumlularından hesap soracaklarına inanıyoruz.
AKP-MHP faşist iktidarı sadece işçi ve emekçilerin değil, Türkiye’de ezilen ve ötekileşen bütün kesimlerin kadınların, Kürtlerin, Alevilerin, emekçi ve yoksul halkın düşmanıdır. AKP-MHP iktidarı bu düşmanca politikalarıyla Türkiye’yi tam bir soygun düzenine ve mezbahaya dönüştürmüştür. Tümüyle soyguncu ve katliamcı bir zihniyete sahiptir ve böyle bir siyaset yürütmektedir.
Bartın’da yaşanan işçi katliamı, AKP-MHP’nin sömürücü ve katliamcı karakterini bir kez daha ortaya koyarken AKP-MHP faşist iktidarı yıkılmadan sömürü ve soygun düzenin değişmeyeceğini de göstermiştir. AKP-MHP faşist iktidarı var oldukça Türkiye’de ne işçi ölümleri durur ne de sömürü haksızlıkla yoksulluk son bulur. Türkiye toplumu, halkları, kadınları, inanç kesimleri, işçi ve emekçileri bu anti-demokratik soyguncu ve katliamcı yaşamı hak etmiyor ve bir an önce bu düzeni tesis eden ve sürdüren AKP-MHP iktidarından kurtulması gerekiyor. Bunu gerçekleştirmenin yolu da bu soyguncu ve katliamcı düzen tarafından sömürülen, ölüme sürüklenen, hakları gasp edilen, iradesi bastırılan, özgürlüğü elinden alınan, dili, kimliği, inancı ve ibadeti yasaklanan tüm kesimlerin birlikte mücadele etmesinden ve güçlerini birleştirmesinden geçmektedir. Bir avuç soyguncu ve çapulcu kesimin menfaati uğruna bir ülkeyi sömüren AKP-MHP iktidarından kurtulmanın zamanı gelmiştir. Yaşamlarını yitirenlerin anısına sahip çıkmak ve ülkenin geleceğini kurtarmak ancak AKP-MHP faşist iktidarından kurtulmak ve Türkiye’de demokratik bir düzeni inşa etmekle olur.
Kürt Özgürlük Hareketi ve Kurdistan halkı adına Bartın-Amasra’da yaşamını yitirenlerin ailelerine ve tüm Türkiye toplumuna başsağlığı dileklerimizi ve taziyelerimizi iletiyoruz. Kürt halkı yaşanan bu acıları derinden hissetmekte, paylaşmakta ve Bartın halkıyla dayanışma duyguları içerisinde bulunmaktadır.”