KCK’den Güney Kürdistan açıklaması: Çözüm demokratikleşmede!

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Güney Kürdistan’da devam eden halk isyanının meşru ve haklı olduğunu, taleplerin de meşru yöntemlerle dile getirilmesi gerektiğini belirtti. KCK, tüm siyasal güçlere sorumluluk çağrısında bulundu.

Güney Kürdistan’da dört gündür devam eden halk isyanına ilişkin yazılı açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, sorunların demokrasi hareketi ve demokratik programla çözüleceğini belirtti.

Halkın demokratikleşme için ayağa kalkmasının onur verici olduğunu belirten KCK, çözüm için ‘’farklı siyasal partiler, sivil toplum örgütleri ve demokratik kuruluşların da içinde olacağı halkın taleplerini karşılayacak toplumsal ve siyasal sorunları çözme platformu, komisyonu ya da komitesi kurulabilir’’ dedi.

AİLELERE BAŞSAĞLIĞI

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı yazılı açıklamasında, ‘’Başurê Kurdîstan'da halkımız demokratikleşme talebiyle protestolarda bulunmaktadır. Bu protesto eylemlerinde yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Kürt halkı Ortadoğu'da baskıya, zulme ve katliamlara en fazla maruz kalmış bir halktır. Sömürgeciliğe, soykırıma, baskıya ve zulme karşı ağır bedeller ödeyerek direnmiş, en küçük ulusal demokratik haklarını bile ağır bedeller ödeyerek kazanmıştır. Yüzyıla yayılan özgür ve demokratik yaşam mücadelesi içinde önemli düzeyde bir özgürlük ve demokrasi bilincine kavuşmuş, tarih boyunca devlet dışı kalmış bir toplum olarak da özgürlük ve demokrasi bilincini en saf biçimde yaşayan halklardan biri olmuştur. Kürdistan'ın dört parçasında gelişen özgürlük ve demokrasi mücadelesi de Kürt halkını derinleşmiş düzeyde özgürlük ve demokrasi bilincine ulaştırmıştır. Şu anda Ortadoğu'da en yüksek düzeyde özgürlük ve demokrasi bilincine kavuşmuş halk Kürtlerdir.

Özgürlük ve demokrasi bilinci yükselmiş Kürt halkı, önemli mevzii ve imkanlara kavuşmuş Başurê Kurdîstan'da demokrasi içinde özgürce yaşamak istemektedir. Tarih boyunca devlet dışı toplum tarzında yaşamış bir halk olarak, belli bir statüye kavuşmuş olan Başurê Kurdîstan'da özgürlük ve demokrasi içinde yaşamak istemesi anlaşılır bir durumdur. Merkezi devletlerin ve otoriter rejimlerin giderek anlamını yitirdiği günümüz dünyasında halkımızın özgür ve demokratik yaşam özlemi çok haklı bir istemdir. Başurê Kurdîstan halkı yıllardır bu özlemini çeşitli vesilelerle ve çeşitli biçimlerde dile getirmektedir’’ denildi.

HALK BAŞUR’DAKİ SİYASETTEN HOŞNUT OLMADIĞINI GÖSTERDİ

Halkın Başur’daki siyaset tarzından hoşnut olmadığını gösterdiğini belirten KCK, açıklamasının devamında şu hususlara dikkat çekti;

‘’Başurê Kurdîstan halkının son protestoları tamamen halkın içindeki özlemlerin dışavurumu olarak ortaya çıkmıştır. Bu açıdan doğru anlaşılması ve doğru çözümün bulunması gerekmektedir. Halk bu protestolarla Başur’daki siyaset tarzından hoşnut olmadığını göstermiştir. Halkın doğrudan siyaset içinde olacağı demokratik bir siyasal yaşam tarzı istenmektedir. Parti içi demokrasiden oluşacak yönetimlere kadar demokratik siyasal tarzın işlemesi gerektiğini tutumuyla ortaya koymuştur. Bu aynı zamanda toplumun ihtiyaçlarına cevap olacak yeni bir demokratik yönetim talebi olmaktadır.

Yıllardır Kürt halkının özgürlüğü ve Kürdistan'ın statüye kavuşması doğrultusunda siyaset yapmış siyasal güçlerin halkın ayağa kalkışını ve taleplerini doğru anlamaları, başka ülkelerde olduğu gibi zor yöntemlerine başvurmadan var olan sorunların çözümüne cevap olacak yol ve yöntemleri bulmaları gerekmektedir. Ortadoğu'daki diğer otoriter siyasi güçler gibi halka kendi otoritesini gösterme ve kabul ettirme gibi bir tercihin Kürt siyasi güçlerinin karakterine uymayacağı açıktır. Bu açıdan farklı siyasal partiler, sivil toplum örgütleri ve demokratik kuruluşların da içinde olacağı halkın taleplerini karşılayacak toplumsal ve siyasal sorunları çözme platformu, komisyonu ya da komitesi kurulabilir. Bu komite her yerde ayağa kalkan halkla toplantılar yaparak sorunlara çözüm yolları arayabilir.

Kuşkusuz halkın demokrasi istemesi ve bunu ortaya koyan hareketlilikler içine girmesi haklı ve meşrudur. Ancak bu haklı ve meşru hareketi haksız duruma düşürecek ve şiddet kullanılmasına gerekçe yapılacak tutumlardan kaçınılması gerekir. Demokratik talepler meşru demokratik eylemlerle dile getirilmelidir. Halkımız demokratik taleplerini ortaya koyarken yakma ve yıkma gibi tutumlara girmemeli, yönetim erkini elinde bulunduranlar da halka karşı şiddet kullanmamalıdır. Halkımız bu haklı ve meşru demokratik taleplerini istismar edecek ve saptıracak çeşitli güçlerin de olabileceğini bilerek duyarlı yaklaşmalıdır.

DEMOKRATİKLEŞME İÇİN AYAĞA KALKMAK ONUR VERİCİ BİR DURUMDUR

Halkın demokratikleşme için ayağa kalkması tüm Kürtler için onur verici bir durumdur. Zaten demokratikleşme her yerde halkın ayağa kalkması ve demokrasiyi sahiplenmesiyle gerçekleşir. Bu açıdan şu anda yönetim erkini elinde bulunduran siyasal partilerin de böyle bir halk gerçekliğine sahip olmayı güç kaynağı ve onur verici bir gerçeklik olarak görmeleri en doğru yaklaşım olacaktır. Bu halkla ve tüm siyasi parti ve çevrelerle ilişki ve diyalog içinde ortaya çıkan sorunlara çözüm bulacak bir yol haritası çıkarılabilir.

Ortadoğu’da Üçüncü Dünya Savaşının sürdüğü ve Kürdistan etrafında ciddi siyasal olayların yaşandığı bir dönemde sorumlu siyasal yaklaşım, halkı esas alan bir temelde tüm siyasi kesimler ve demokratik çevrelerle birlikte sorunları çözme ve Kürt halkını bölgedeki her türlü gelişmeye hazır etme yönünde olmalıdır. Bunun da halkla birlikte, halka dayanarak ve halkın sorunlarına çözüm bulmakla olacağı açıktır.’’

TARAFLARA ÇAĞRI

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasının sonunda taraflara şu çağrıda bulundu:

‘’Gelinen aşamada tek bir siyasi partinin ya da bir iki siyasi partinin gücünü aşan toplumsal ve siyasal sorunlar ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu açıdan en geniş kesimlerin içinde yer alacağı bir demokrasi hareketi ve demokratik program dışında sorunlara çözüm bulmak mümkün değildir. Bu temelde hem demokratikleşme için ayağa kalkan halkımızın ve toplumsal kesimlerin, hem de mevcut yönetim erkini elinde bulunduran siyasi güçlerin ve tüm siyasi hareketlerin böyle bir yaklaşımla hareket etmeleri başta Başurê Kurdîstan olmak üzere tüm Kürdistan halkının yararına olacaktır.

Bu temelde halkımızın demokratikleşme protestolarını değerli ve anlamlı buluyor; Başurê Kurdîstan'daki tüm siyasi güçleri Başurê Kurdîstan'ın siyasi istikrarı için ve var olan tehlikeleri dikkate alarak sorumlu bir yaklaşım ve tutum göstermeye çağırıyoruz.’’