KCK Dış İlişkiler Komitesi Türk devletinin Güney Kürdistan topraklarına yönelik sürdürdüğü işgal saldırıları ile KDP yönetiminin bu saldırılar karşısında sergilediği tutuma ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Türk devletinin son olarak 23 Nisan 2021 akşamı başlattığı saldırıları hatırlatan KCK, bu saldırıların Güney Kürdistan’ın kazanımlarını ortadan kaldırmayı amaçladığını belirterek şu hususlara dikkat çekti:

“Kürdistan’ın özgürlük gerillaları ilk günden itibaren fedai bir ruhu ve büyük bir kahramanlıkla Türk devletinin bu saldırıları karşısında büyük bir savaş yürütüyorlar. Kürdistan’ın özgürlük gerillasının sergilediği bu direniş aynı zamanda Kürdistan ve Irak’ın bütün kazanımlarının korunmasını hedefliyor. Türk devleti bu saldırılarda bütün dünyanın gözü önünde şu ana kadar 13 kez kimyasal silah kullandı ve bundan dolayı da çok sayıda gerilla şehit düştü, onlarca köy boşaltıldı, binlerce hektarlık tarım ve ekili toprak yakıldı. Bu şekilde cennettin yeryüzündeki toprakları olan ülkemizin en stratejik ve en verimli toprakları yok edildi.”

‘TÜRK DEVLETİNİN SUÇLARINI AKLAMAYA ÇALIŞIYORLAR’

Kürdistan topraklarının tarumar edilmesine yol açan Türk devletinin işgaline karşı başta Güney Kürdistan ve Irak olmak üzere dört parça Kürdistan’dan bütün siyasi güçler ile halkın gerilla direnişinin yanında olması gerektiğine vurgulayan KCK Dış İlişkiler Komitesi, herkesi Türk işgalciliğine karşı tavır sahip olmaya devam etti

Irak Parlamentosu’ndaki KDP Grubu Sözcüsü ile KDP’ye bağlı olan Güney Kürdistan Federe Yönetimi Sözcüsü’nün açıklamalarına dikkat çeken KCK devamla şu açıklamada bulundu: “Bu sözcüler tarihi ve ahlaki sorumluluğu yerine getireceklerine Kürdistan Özgürlük Hareketi’ni suçlayarak Türk devletinin bu saldırılarını meşru göstermeye, ayrıca ulusal yurtseverliği destekleyeceklerine Türk devletinin suçlarını aklayarak halkımızın sergilediği ulusal tavrın etkisini kırma çabası içindeler.”

‘KDP’NİN TAVRI İŞGALİN YAYILMASINA YOL AÇIYOR’

KDP’nin sergilediği yaklaşımın sadece Türk devletinin işgalinin yayılmasına yol açtığını belirten KCK Dış İlişkiler Komitesi, son günlerde işgalci güçlerin Güney Kürdistan topraklarında ağaç kesimine girişerek doğayı tahrip ettiğini hatırlatarak şu görüşleri dile getirdi: “Ağaçların kesilerek gasp ve talan edilmesi sömürgeciliğin yöntemlerinden birisidir. Ancak unutulmamalıdır ki Türk devleti ağaç kesmek için değil, bu toprakları sömürmek için bu işgal seferine girişmiştir.”

Kimyasal silahların kullanımının bu topraklarının yer altı ve yer üstü bütün zenginliklerinin talan edilmesi, bölge halkının topraklarından sürülmesi, bölgenin demografik yapısının değiştirilmesi ve etnik ile dini temizlik anlamına geldiğine dikkat çeken KCK, Türk devletinin yöntemlerinin DAİŞ çetelerinin pratiğine benzetti. Kürdistan’ın dört parçasını özellikle de güney halkını daha cesaretli şekilde bu işgal saldırıları karşısında tavır sergilemeye davet eden KCK, Türk devletinin saldırılarının son bulması için daha büyük bir tepki ile gösterilerin ortaya çıkması gerektiğini vurgu yaptı.

Sömürgeciliğin ancak direniş ve mücadeleyle yıkılabileceğine vurgu yapan KCK Dış İlişkiler Komitesi açıklamasının devamında bu amaçla Kürdistan’ın bütün sınıf ve tabakalarına önemli çağrılarda bulundu. Güney Kürdistan’daki siyasi parti, sivil toplum kuruluşların DAİŞ çetelerine karşı ulusala bir ruhla sergiledikleri direnişin bir benzerinin Türk devletinin işgaline karşı da ortaya çıkması gerektiğini bildiren KCK şu hususa dikkat çekti: “Güney Kürdistan halkının Türk devletinin soykırım siyasetine karşı bütün siyasi, toplumsal, diplomatik ve askeri gücünü harekete geçirmesi ve gerilla direnişinin yanında olması gerekir.”