5 Temmuz 2019’da düzenlenen hava saldırısı sonucunda şehit olan KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Diyar Xerib’i (Helmet) anan, KCK Genel Başkanlık Konseyi, “Kürt halkının kendi gerçekliğini ve işgalci düşmanın gerçekliğini tanıması için Helmet arkadaş hem ideolojik, eğitim ve akademi çalışması alanında hem de pratik siyasi alanda büyük uğraş veriyordu” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan KCK Genel Başkanlık Konseyi şunları belirtti:

“Partimizin öncülerinden konsey üyemiz ve yoldaşımız Diyar Xerib'i birinci şehadet yıl dönümünde tekrar anıyoruz. Özgürlük mücadelesi şehitlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Helmet yoldaş şahsında özgürlük çizgisine bağlılığımızı yineliyoruz. Faşist Türk devletinin halkımıza yönelik saldırılarının yoğunlaştığı bu süreçte iki değerli ve öncü yoldaşımızı, Kasım Engin ve Zin Avesta'yı şehit verdik. PKK yönetiminde yer alan her iki yoldaşımız onurlu bir mirası geride bıraktı. Dava arkadaşları olarak her iki arkadaşın şahsında Kürt gerçekliğine yönelen her türlü saldırıyı kıracağımızın sözünü veriyoruz. Tüm şehit yoldaşlarımızın hayali olan Özgür Kürdistan ile Demokratik Ortadoğu hayalini kesinlikle gerçekleştireceğiz.

‘DİYAR XERİB YOLDAŞIN ŞEHADETİ İLE ÖZGÜRLÜK KURAMININ BAŞARISI KESİNLEŞİYOR’

Apocu hareket felsefesinde şehit hakikatin yüksek temsilcisi ve en büyük değeri ifade ediyor. Emek, fedakarlık ve kanı ile ülkesinin, özgür yaşamın ölümsüz savunucusu olan şehitler, tarihi değerleri ile halkıyla bütünleşmiş ve halkın kendi olma ve özgürlüğün sembolü gerçekliği olmuştur. Önder Apo bu gerçeklikten hareketle şehitleri manevi öncü, PKK'yi de şehitler partisi şeklinde tanımlamıştır. PKK kuruluşundan bu yana Kürt halkının varlık ve onur savunucusu olmuştur. Önder Apo'nun da belirttiği gibi, 'şehitler bizleri yüceltiyor, özgürlük kararlılığımız yeniliyor'. Haki Karer arkadaşın şahadeti ile nasıl ki partileşmede karar kılınarak özgürlük yürüyüşü başlatılmış ise bugün de Diyar Xerib yoldaşın şehadeti ile özgürlük kuramının başarısı kesinleşiyor.

Apocu hareketin büyük öncülerinden şehit Helmet yoldaş büyük bir fedakarlık ve emek ile Kürt halkının özgürlük mücadelesinde yer alarak son nefesine kadar Önder Apo çizgisinin militanı oldu. Helmet arkadaş toplumsal özellikleriyle, halkçı, bilinçli, alçak gönüllü, sıcak ve coşku dolu yoldaşlığı ile tanınıyordu. Halkın çektiği acıları iliklerine kadar hisseden, ülkenin tarihi yaralarını yüreğinin derinliğinde yaşayan bir arkadaştı. Helmet yoldaş bundan dolayı özgürlük için büyük aşk ile çalışır, işgalci ve hainlere karşı büyük kin ile mücadele eder, yeni yaşamın yaratılması için büyük bir inanç ile emek verirdi. Kürt halkının kendi gerçekliğini ve işgalci düşmanın gerçekliğini tanıması için Helmet arkadaş hem ideolojik, eğitim ve akademi çalışması alanında hem de pratik siyasi alanda büyük uğraş veriyordu. Önder Apo'nun düşünce ve felsefesi çerçevesinde Kürt ve Kürdistan tarihini aydınlatıyordu. Halkına hizmeti kendisine temel ölçü haline getiren Helmet arkadaş, işgalci ve işbirlikçilerinin Kürt halkına karşı yürüttüğü soykırım, haksızlık ve zulmüne karşı direniş cephesi oldu, halkını savundu. Fedai militan, öncü kadro, tecrübeli, bilinçli ve bağlılığı güçlü olan Helmet yoldaş, özgür Kürt kişiliğine örnekti. Özgürlüğün umudu, sevgi ve iradesini her zaman yaşadı, yaşattı. Yüksek sorumluluk ruhuyla aklını ve yüreğini Kürt halkının birliği, demokratik ulus ve özgür Kürdistan ile bütünleştirdi. Şehit Helmet yoldaş halk sevgisini fikir ve pratiğinin esası haline getirmiş, bundan dolayı halkına aşık bir kişilikti. Helmet arkadaş bu karakterinden dolayı kanlı düşmanın, işbirlikçi ve ajanların hedefi haline geldi. Ancak Helmet arkadaş şahadeti ile özgür Kürdün yüreği ve beyninde ölümsüz değer, sevgi ve ışık haline geldi.

‘HELMET ARKADAŞ, KÜRT SOYKIRIMININ ÖNÜNÜ ALMAK İÇİN BÜYÜK ÇALIŞIYOR, ÇABALIYORDU’

Kürtler arası ulusal demokratik birliğin yaratılması Helmet arkadaş için uğruna mücadele ettiği amaçtı. Çünkü bu amaç Kürt halkının özgürlük ve başarısına hizmet ediyordu. Helmet arkadaş, Kürt halkının ulusal değerlerini savunmak için teslimiyetçi ve kendisini peşkeş çeken anlayışa karşı büyük mücadele ediyordu. Bazı Kürt örgütleri içerisinde hayat bulan bu anlayış ve siyaset Kürdistan'ın tüm parçalarında özellikle Güney Kürdistan'da Kürt halkını soykırım tehlikesi ile yüz yüze bırakıyor. Enfal ve Halepçe yönelik kimyasal saldırı gibi büyük felaketleri derinlemesine bilince çıkaran Helmet arkadaş bu tür felaketleri ve Kürt soykırımını önünü almak için büyük çalışıyor, çabalıyordu.

Faşist Türk devleti barbar saldırısını aralıksız sürdürüyor. Gerçekleşen saldırılardan anlaşıldığı üzere düşman genel olarak Kürt soykırımına karar vermiş ve bunun için de her türlü yol yönteme başvuruyor. Önder Apo'ya yönelik ağır tecrit, halkımıza uygulanan baskı ve zulüm, Kürdistan'ın dört parçasında gerçekleşen saldırı ve katliamlar, özgür alanlara, Medya Savunma Alanlarına yönelik işgal harekatları, kirli planı ortaya koyuyor. Ancak her gün özgürlük gerillasının direniş ve mücadelesiyle karşılaşıyor. Türk devleti işgal ettiği alanlarda tıkanmış, her gün kayıp veriyor. Heftanin’e gerçekleştirdiği son saldırı ile kendisini tekrar denemeye kalkan Türk devleti her zamankinden daha da güçlü direniş ile karşılaştı. Teknik imkanlarına rağmen onlarca kayıp ve yaralı verdi, daha da verecektir. Gerillanın tarihi cevabı, şehit Helmet yoldaşın uğruda kendisini feda ettiği çizginin ne kadar güçlü olduğunu, baş eğmediğini gösteriyor. Kürdistanı işgal ve Kürt halkını soykırımdan geçirme amaçlı halkımıza ve harekimize dönük barbar ve alçakça saldırıları gerçekleşiyor. Kürtlerin yarını olan değerlere, kutsallıklara ve kazanımlarına vahşice saldırılar yapılıyor. Helmet arkadaşın şehit düşürülmesinde faşist Erdoğan rejimi ile işbirliği yapan ajan ve ihanetçiler, bugün de Güney Kürdistan'ın işgal edilmesinde, Kürtlerin şehit edilmesinde rol oynuyor, Kürt halkının kanına giriyor. Türk devleti bu saldırıları ve kararları tek başına gerçekleştirmiyor. Türk devletinin en zayıf döneminde olduğu herkes tarafından biliniyor.

Önder Apo'nun fikir ve düşüncesinin Ortadoğu'da kabul görüldüğünü ve bu ideolojinin gerçekleşme talebinin güçlü olduğunu gören dış güçler, bu durumu geleceği için tehdit olarak görüyor. ABD'nin parti yönetimimize yönelik aldığı karardan sonra öncü arkadaşlarımızın şahadeti yaşandı. Yönetimimiz dış güçlerinin tekniği ile hedef alınıyor. Dış güçlerinin yardımı olmadan faşist Erdoğan ve Bahçeli'nin özgürlük hareketinin direniş ve mücadelesi karşısında tutunamayacağı herkes tarafından biliniyor. Faşist Türk devletinin Kürt halkına karşı plan ve stratejileri nasıl deşifre ediliyorsa dış güçlerinin de Kürt halkına karşı yürüttükleri planlarının deşifre edilmesi gerekiyor. Kürt soykırımı kararının akıl hocası kimdir, bunun iyi anlaşılması lazım. Faşist Erdoğan'ın yenilgiye uğratılması hegemonik kapitalist güçlerin yenilmesi anlamına geliyor. Bunun gerçekleşmesi demokrasi ve özgürlük mücadelesinin dünya çapında başarısı olacaktır.

‘KÜRT HALKINA YAPILAN SALDIRILAR SADECE BİZLERE DEĞİL, BÖLGENİN DEMOKRATİK GELECEĞİNEDİR’

Tüm demokratik kamuoyunun Kürt halkına yönelik yapılan saldırıların sadece bizlere karşı olmadığını, aynı zamanda bölgenin demokratik geleceği ve hayatına yönelik olduğunu bilmesi gerekiyor. Erdoğan faşizmine karşı her yerde direnen ve ağır bedeller ödeyen Kürt halkı gibi demokratik, ekolojik, özgürlükçü güçlerin de bu anlayış ve ruh ile tehlikeli süreci karşılamalıdır.

Helmet yoldaşın birinci şahadet yıldönümünde Kürdistan'ın her zamankinden daha fazla Helmet, Zin ve Kasım yoldaşlar gibi devrimci öncülere ihtiyacı var. Arkadaşlarımız ve halkımızın kanına eli bulaşan hiç kimsenin ortamda bulundurulmaması gerekiyor, ciddi tepki gösterilmesi lazım. Kendi içinde düşmanı ortadan kaldırmayan topluluk acaba ulusal birliği gerçekleştirebilir mi? Dolayısıyla özgürlük ve ulusal birlik ağacımızın yeşermesi için ağacın kendi kurdundan arındırılması gerekiyor. Halkına aşık yüzlerce Zin ve Memlerin Bekoların ihaneti ile hayatını kaybetmemesi için dönemin Bekolarından kurtulmak gerekiyor. Kürt soykırımının engellenmesi, kazanımların korunması, faşizm ve işgalin sona erdirilmesi için Helmet ve Kasım mücadelesinde ısrar tek yoldur. Bu tür saldırılara karşı büyük şehitlerimiz Haki Karer, Mazlum Doğan, Kemal Pir, Beritan, Zilan, Sema, Viyan, Şirin, Helmet, Zin Avesta ve Kasımların emirlerini kendimize esas almalıyız. Onların da bize emrettikleri 'İşgale, faşizme ve ihanete karşı direniştir. Faşist Türk devleti mücadele ve gerçekliğimizden nasıl korkuyorsa ihanetçiler de öfke ve gücümüzden korkmalıdır. Faşizmi yerle bir etme sözümüzün yanında arkadaşlarımızın kanını yerde bırakmama sözümüz de var. Bir kez daha halkımıza özellikle kadın ve gençlere, halkımızın dostlarına, aydın, sanatçı, sivil toplum örgütleri, demokrat ve özgürlükçü kişi ve kurumlara, işgale karşı, Rêber Apo'ya uygulanan tecride ve Kürt soykırımına karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Süreç Kürt halkının birliğinin gerçekleştirilmesi, değerlere sahip çıkılarak düşmandan tarihi hesabın sorulması, Önder Apo, kadın ve tüm halkların özgürlüğünü kesinleşmesi dönemidir."