KCK: Mezarlıklara saldırılara karşı mücadeleyi yükseltmeliyiz!

Mezarlıklara yapılan saldırının Kürdün varlığına saldırı olduğunu belirten KCK, "Düşman bu saldırılarla Kürtlüğümüzden ve özgür yaşamdan vazgeçmemizi dayatıyorsa, bizler de Kürtlüğümüze daha fazla sarılıp özgürlük mücadelesini yükselmeliyiz" dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Türk devletinin mezarlıklara yönelik saldırılarına ilişkin yazılı açıklamada bulundu. KCK, “Türk devleti insanlığın en temel değerlerinden olan ölüye ve mezarlara saygıyı en vahşi ve iğrenç biçimde çiğnemektedir. Dünyada bu insanlık dışı uygulamaları yapan iki güç vardır. Bunlar da Türk devleti ve DAİŞ’tir. Bu yönüyle zihniyet ortağıdırlar. Zaten dünyada DAİŞ’i desteklemiş olan ve DAİŞ’le ortak siyasi amaçları bulunan tek ülke de Türkiye’dir” dedi.

 “DAİŞ bu insanlık dışılığı din adına yaparken, AKP-MHP faşist iktidarı bunu Türklük ve milliyetçilik adına yapmaktadır” denilen açıklamada, “Milliyetçiliğini de din örtüsüyle cilalayıp insanlık tarihinin en faşist, en despot ve en insanlık dışı iktidarını ortaya çıkarmıştır. Günümüz dünyasında AKP-MHP faşist iktidarı gibi başka bir faşist iktidar bulmak mümkün değildir. Başka despot ve faşist iktidarlar da vardır. Ancak onların hiçbiri AKP-MHP faşist iktidarının yöntemlerine başvurmamaktadır. Başka faşist ve despot güçler iktidarlarını sürdürmek için baskı ve zora başvurmaktadırlar. Soykırımcı sömürgeci Türk devleti buna bir de Kürdü yok etmeyi eklediğinde uygulamaları hiçbir yerde görülmeyecek insanlık dışı düzeye varmaktadır. Dünyanın hiçbir yerinde bir halkı inkar edip fiziki yada kültürel soykırımla tümden ortadan kaldırmayı hedefleyen hiçbir iktidar, siyasi güç ve devlet kalmamıştır. 20. yüzyılın başında Ermenileri ve Süryanileri soykırıma uğratan Türk devleti, günümüzde de Kürtleri soykırıma uğratmak istemektedir” diye belirtildi.

MEZARLIKLARA VE GERİLLA CESETLERİNE SALDIRI KÜRDÜN KÖKÜNÜ KAZIMA ZİHNİYETİ UYGULAMALARIDIR

Mevcut soykırımcı sömürgeci iktidarın mezarlıkları bombalaması, mezarlıklardan cesetleri çıkarması, sürekli mezarlıklara saldırarak bir harabeye çevirmesi, gerilla cesetlerine her türlü hakareti yapması, cesetleri silahlarla, dipçikle, taşla ve her türlü araçla tanınmayacak hale getirmeleri Kürt inkarı ve Kürdün kökünü kazıma zihniyetinin uygulamaları olmaktadır. Kürtlüğü için yaşayan, Kürt kimliği için mücadele eden Kürtlere tahammülleri yoktur. Şeyh Sait ve arkadaşlarının, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin saklanması ile bugün cesetlere yapılan hakaret ve mezarlıklara yapılan saldırı aynı anlayışla yapılmaktadır.

Bu saldırılar sadece bu mezarlıklarda yatanlara yapılmıyor, tüm Kürt halkına yapılan saldırıdır. Kürdün varlığına yapılan saldırıdır. Kürdün özgürlük istemi ve mücadelesine yapılan saldırıdır. Böyle görmeden mezarlıklara ve cesetlere yapılan saldırı ve hakaretler anlaşılamaz. Bu saldırılar sadistlikle yapılmıyor, politik amaçları vardır. Bu da tüm Kürtleri Kürtlüğünden, temel doğal hakları olan dilinden, kültüründen ve özgürlüğünden vazgeçirmektir.

Soykırımcı Türk devleti 1970’li yıllara gelindiğinde tüm Kürtleri ve Kürdistan’ı mezara gömdüğünü düşünüyordu. Hayali Kürdistan’ın mezara gömüldüğünü söylüyorlardı. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan yoldaşa PKK’yi örgütleyip gerilla mücadelesini gerçekleştirerek Kürdün mezara gömülmediğini gösterdiği için en kindar düşmanlığı yapıyorlar. Tek kişilik bir cezaevinde diri diri mezara gömmek istiyorlar. Gerillaları da mezarsız bırakarak Kürtlüğü tarihe gömmek istiyorlar. Bu açıdan gerilla cesetlerine hakaret ve mezarlıklara saldırı soykırım politikası uygulamalarıdır. Kendine Kürdüm diyen herkes böyle görmeli, bu soykırımcı politika ve uygulamalara karşı tutum almalıdır.

TÜM TÜRKİYE HALKLARI TUTUM ALMALI

Sadece yurtsever Kürt halkı değil, ben Müslümanım, ben Hristiyan’ın, ben Êzidî’yim, ben Alevi’yim diyen Kürt, Türk, Ermeni, Süryani, Arap, Çerkes tüm Türkiye halkları ve dünyanın inançlı tüm insanları da bu insanlık dışı saldırılara karşı tutum almalıdır. Bu saldırılara karşı tutum almamak hiçbir din ve inançla bağdaştırılamaz.

SALDIRILARA MÜCADELEYİ YÜKSELTME GEREKÇEMİZ OLMALI

Soykırımcı sömürgeci Türk devletinin gerilla cesetlerine saldırması, mezarlıkları yıkması, gerillanın Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesi açısından tarihi bir görevi yerine getirdiklerini kanıtlamaktadır. Şehitlerimiz soykırımcı sömürgeciliğe büyük darbe vurdukları için Kürt düşmanları ağızları salyalı olarak gerilla cesetleri ve mezarlıklara saldırmaktadırlar. Bu saldırılar şehitlerimizi daha fazla yüceltmekte ve yenilmez kılmaktadır. Kürt düşmanlarının bu saldırıları şehitlerimizin Kürt tarihi içindeki yerini daha da büyütmektedir. Şehitlerimizin Kürt halkının varlık ve özgürlük mücadelesi için büyük emek verdikleri bu saldırılarla bin kat daha kanıtlanmıştır.

Bu saldırı Kürt düşman gerçeğini daha iyi tanımamızı sağlamakta, öfkemizi artırmakta ve görevlerimizin ne olduğunu tüm açıklığıyla göstermektedir. Saldırıya uğrayan şehitlerimiz Kürt genç kız ve erkeklerini daha fazla mücadeleye çağırmaktadır. Bu saldırılar halkımızın örgütlenerek özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükseltmesine gerekçe olmalıdır. Düşman bu saldırılarla irade kırıp Kürtlüğümüzden ve özgür yaşamdan vazgeçmemizi dayatıyorsa, bizler de Kürtlüğümüze daha fazla sarılıp özgürlük mücadelesini daha fazla yükseltmeliyiz. Bu saldırılara verilecek en iyi cevap Özgür Kürdistan, Demokratik Türkiye mücadelesini yükselterek soykırımcı sömürgecileri tarihin çöp sepetine atmak olacaktır. Kuşkusuz tüm demokrasi güçleri de Kürt halkının bu mücadelesine destek olarak gerçek dostluğunu göstermelidir.

Şehitlerimizin büyük yurtseverlik duyguları ve özgürlük tutkuları halkımızın yol göstericisi olduğu müddetçe bu saldırılar püskürtülecek, şehitlerin özlemleri olan Özgür Kürt ve Özgür Kürdistan gerçeği mutlaka gerçekleştirilecektir.”