GÖRÜNTÜLÜ

Rojava Halklar Mahkemesi ikinci gününde

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'de işlediği insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarını yargılamak amacıyla Belçika'nın başkenti Brüksel'de kurulan Rojava Halklar Mahkemesi, ikinci gününe girdi.

TRÜBİNAL

L'Université libre de Bruxelles (Brüksel Özgür Üniversitesi – ULB) Aula QA amfisinde gerçekleştirilen mahkeme, ikinci gününe çarşamba günü başlayan delil sunumlarının devamıyla başladı.

Mahkemenin bugünkü programı şöyle:

09:00-09:30: 2. gün hazırlık

09:30-10:30: Duruşmanın 4. oturumu (İşlenen suçlara ilişkin)

10:50-12:30: Duruşmanın 5. oturumu

13:30-15:00: Duruşmanın 6. oturumu

15:00-15:30: Savcılığın kapanış konuşması

15:30-16:00: Türkiye hukuku çerçevesinde hesap verilebilirlik ve hukuki analiz

16:00-17:30: Mahkeme müzekkereleri

17:30-18:00: Ön bulgular

İLK GÜNKÜ OTURUMLAR

Bu yargılama, uluslararası kamuoyuna Türk devletinin suçlarının görülmesi ve hesap verilmesi gerektiğini hatırlatıyor ve işlenen suçları kamu vicdanında mahkum ediyor. 

Brüksel'de gerçekleştirilen halklar mahkemesinin ilk gününde, mahkemenin açılış konuşmasını yapan Gerrit Loots, Rojava'nın kadın özgürlüğü ve demokrasi mücadelesinin sembolü olduğunu vurguladı ve insan haklarını savunmak adına bu yargılamanın önemine dikkat çekti.  

SAVAŞ SUÇLARI

Mahkeme boyunca sunulan deliller ve yapılan açıklamalar, Türk devletinin hem doğrudan hem de desteklediği gruplar aracılığıyla gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerini ortaya koydu. Avukatlar Ceren Uysal ve Jan Fermon, sivillerin kasıtlı hedef alınmasından ekonomik ve kültürel sömürüye kadar uzanan ağır suçları teşhir ederek bu eylemlerin savaş suçu niteliği taşıdığını ifade etti. Efrîn’de Kürtlerin sürgün edilmesi ve demografik yapının değiştirilmesi, barajları korumaya çalışan sivillere yönelik bombalamalar ve altyapının yok edilmesi gibi saldırılar mahkemede ayrıntılı şekilde değerlendirildi. 

BİNLERCE EFRÎNLİ CEZAEVLERİNDE

İlk gün ayrıca Efrînli avukat Îbrahîm Şêxo, Türk devletinin işgal sürecinde bölgede gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerine dair tanıklıklarını aktardı. Efrîn'de 2018'de başlayan işgalden sonra yaklaşık 20 gizli ve açık hapishanede binlerce Kürt’ün sebepsiz yere tutulduğunu belirten Şêxo, taciz, tecavüz, cinayet, hırsızlık, talan ve asimilasyon gibi sistematik suçların işlendiğine dikkat çekti. 

ZORLA GÖÇ VE DEMOGRAFİK DEĞİŞİM 

Girê Spî ve Serêkanîyê'deki etnik temizlik suçlarına dair konuşan Katalan avukat Urko Azurtza ise, Türk devletinin halkın mal varlıklarına el koyarak yerel nüfusu göçe zorladığını ve demografik yapıyı değiştirmek amacıyla başka bölgelerden getirilen kişileri yerleştirdiğini ifade etti. Azurtza, yasaklı beyaz fosfor bombasının kullanıldığını ve bu suçların uluslararası raporlarla belgelendiğini de vurguladı.