KCK: Tüm Kurdistan halkını Maxmur’un yanında durmaya çağırıyoruz

KCK Dış İlişkiler Komitesi, Maxmur üzerinde yapılan baskıların arkasında faşist Türk devleti ve onun işbirlikçisi KDP’nin olduğuna dikkat çekti ve tüm Kurdistan halkını Maxmur’un yanında durmaya çağırdı.

Irak ordusuna bağlı güçlerin Maxmur kampına yönelik saldırıları konusunda bir açıklama yapan KCK Dış İlişkiler Komitesi, Irak hükümetinin faşist Türk devletinin saldırılarına karşı direnen Maxmur halkına karşı zor kullanarak kimi kararları uygulamak istediğini duyurdu. Bu dayatmanın arkasında faşist Türk devleti ve işbirlikçisi olan KDP’nin olduğunu dile getiren KCK açıklamasında şunlar belirtildi:

“Başûrê Kurdistan’ı karış karış işgal eden TC devletinin Musul ve Kerkük’e kadar sınırlarını genişletme planları vardır. Faşist şef Erdoğan’ın bu amaçlarını en başta Kardistan halkı ve Irak bilmektedir. TC işgal operasyonlarını Irak’ın içlerine kadar genişletmek için elinden gelen her şeyi yapmakta, her fırsatı kullanmaya çalışmaktadır. Bu amaçla da Şengal, Maxmur vb. alanlarda yaşayan halkımıza karşı sistematik bir şekilde savaş suçu işlemekte, Başûrê Kurdistan’ın ve Irak’ın egemenlik hakkına saygısızca yaklaşmaktadır.

TC’YE BOYUN EĞMEYEN MAXMUR HALKI TESLİM ALINMAYA ÇALIŞILIYOR

Maxmur alanında bulunan kampta yaşayan halkımız faşist TC’ye baş eğmediği ve onurlu özgür Kürtlükten taviz vermediği için topraklarından göçertilmiştir. Tam da bu sebeple Maxmur mülteci kampında yaşayan halkımız yıllardır uluslararası bir kıskaca alınmıştır. TC’ye teslim olmayan halkımız bu yeni dayatmalar ve ambargolar ile teslim alınmaya çalışılmaktadır.

IRAK HÜKÜMETİ TUTUMUNDAN VAZGEÇMELİ

Maxmur kampı BM ve Irak devleti güvencesi altında olan bir kamptır. Bu kampta yaşayan halkımız sürekli TC’nin saldırılarının hedefi olmaktadır. BM ve Irak’ın yetersiz tepkileri faşist TC devletini daha da cesaretlendirmektedir. BM ve Irak devletinin Maxmur kampında bulunan halkımızın sorunlarını çözme ve güvenliğini sağlama sorumluluğu vardı. Bugün Maxmur’da yaşananlar bu güçlerin sorumluluklarını yerine getirmesi bir yana dursun, var olan çözümsüzlüğü daha ağır bir suçla kapatmaya çalıştıklarını göstermiştir. Irkçı ve faşist TC devletinin baskıları ve siyasi nedenlerle mülteci durumuna düşmüş olan, sivil halkımıza karşı silah kullanılmış, iradeleri dışında kuşatmaya alınmak istenmiştir. Kuşkusuz yapılan bu saldırı ve dayatılan uygulama ne insan haklarında ne de insanlık onurunda yeri olmayan uygulamalardır. Maxmur halkına karşı bu yöntemle sonuç alınmadığı gibi sorunların çözümü de ötelenmek istenmiştir. Halka karşı silah ve zor kullanarak insani sorunların büyüyeceği nettir. Bu nedenle, Irak hükümetini onuru için yaşayan Maxmur kampındaki halkımıza karşı silah ve şiddet kullanmaktan vazgeçmeye, diyaloğu esas almaya ve sorunların çözümünü ortak yaratma çabasına girişmeye çağırıyoruz.

BM’YE HAREKETE GEÇME ÇAĞRISI

Bu kamp BM güvencesi altında olan bir kamptır. Şu ana kadar yansıyan halka karşı uygulanan şiddeti BM’nin görmemesi mümkün değildir. Bu sessizlik BM’yi de ortaya çıkan şiddetin ortağı yapmaktadır. Eğer öyle değilse BM mutlaka harekete geçmeli ve sorunun çözümü konusunda üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirmelidir.

Maxmur halkının üzerine şiddetle gitmek Kurdistan ve Irak’ı işgal etme planları yapan TC devletine hizmet edecek uygulamalardır. Aldığımız kimi duyumlara göre bu çözümsüz siyaseti bırakması gereken Irak devleti daha büyük bir askeri gücü Maxmur halkının üzerine göndermek istemektedir. Bu bilginin doğru olmamasını umuyoruz. Asıl doğru tutum sorunların çözümü konusunda yetkili bir heyet belirlemek ve Maxmur halkı ile görüştürmektir. Zaman kaybetmeden Irak’ın toplumsal infiale yol açan bu yönelimden vazgeçmesini ve diyalogla sorunların çözümünü geliştirmesi gerektiğini bekliyoruz.

Bu vesile ile tüm yurtsever Kurdistan halkını, partilerini ve güçlerini Maxmur halkının yanında durmaya, olası olumsuzlukların önüne geçmeye ve TC-KDP’nin planlarını boşa çıkarmaya çağırıyoruz.”