GÖRÜNTÜLÜ

KDP eliyle şehit düşürülenler-V

Oğlu 1992’de bir grup yoldaşıyla KDP’nin kurduğu pusu sonucu şehit düşen Silêman Mihemed, “KDP ve Türk devletinin hiçbir farkı yoktur. PKK ve PKK ile yürüyen Kürt halkı, doğru yoldadır; doğru insanlardır” dedi.

ŞEHİT SILÊMAN MIHEMED

Memo Siwar (Mihemed Zeki Mihemed), 1971 yılında dünyaya gelir. 1980'li yıllarda PKK ile tanışan bir aile ortamında, yurtsever bir kişilik kazanır. PKK'ye katılmadan önce uzun yıllar halkına hizmet eden ve mücadele eden biri olarak tanınır. Suriye rejiminin katliamlarına, baskılarına ve zulmüne şahitlik eder. 1992 yılına gelindiğinde özgür dağlara gitme kararı alır ve bir grup yoldaşıyla yola koyulur. Aynı yıl içinde, ulaşması gereken yere varamadan KDP’nin Türk devletiyle yürüttüğü Kürt düşmanlığı politikasının sonucu olarak kurulan pusuda şehit düşer.

Şehit Memo Siwar’ın babası Silêman Mihemed, oğlunu anlatırken kaybının acısını tekrar yaşıyor ve KDP’ye duyduğu öfkesi dinmiyor. Baba Silêman, KDP’ye şu soruyu yöneltiyor: “Türk devletinin düşman olduğunu biliyoruz da KDP’ye ne oluyor? O kadar gerillayı şehit düşürdü, hâlâ içi rahat etmedi mi?”


‘MUHLİS BİR İNSANDI’

Silêman Mihemed, oğlu şehit Memo’dan şöyle söz ediyor: “Annesi onu okula götürürdü. Öğretmenleri, çok başarılı ve parmakla gösterilen bir çocuk olduğunu söylermiş annesine. Çabuk öğreniyor, kavrıyordu. Zor kelimesini hayatından çıkarmıştı. Üstesinden gelemeyeceği bir konu yoktu. 9’uncu sınıfla beraber Kürt Özgürlük Mücadelesi’ni tanıdı. 15 yaşlarında aktif bir şekilde çalışmaya başladı. Hevallerin bir dediğini iki etmezdi; çok bağlıydı. Halkı ve toprağı uğruna mücadele etmek, bir yaşam tarzı haline dönüşmüştü. Böyle mutluydu oluyordu. Yoldaşlarına yoldaş oldu. Toprağına bağlı bir yurtsever ve devrimciydi. Halkını seviyordu. Fedakâr bir insandı. Bir gün olsun yanlış yolda ilerlediğini görmedik. Hakikat arayışçısıydı. Doğruyu, güzeli severdi. Doğru yaşadığı kadar, doğru yaşatmayı da önemserdi. Muhlis bir insandı. Yoldaşlarına çok değer verirdi. Haftalarca eve gelmez, köy köy dolaşır, halkı örgütlerdi. Çocukla çocuk, yaşlıyla yaşlı olan biriydi. Yani her bir insanın dilinden anlar, onları hisseder ve yüreklerine dokunurdu.”

‘SURİYE REJİMİNE BAŞ KALDIRMIŞTI’

19 yaşına bastığında askerlik belgesi geldi. Rejimin askerliğine gitmesi gerekiyordu; fakat gitmemekte ısrarlıydı. Oğlum, rejimin zulmüne şahit olanlardandır. Az mı rejimin baskı ve zulmünü çekti? Bu nedenle öfkeliydi. ‘Rejimin askerliğini yapmam, onlara hizmet etmem,’ diyordu. ‘Topraklarım ve halkıma hizmet etmem gerekirken neden Suriye rejimine hizmet edeyim?’ derdi. Adeta rejime baş kaldırmıştı. Dağa gidene kadar bir gün olsun geri adım atmadı; rejime inat aktif bir şekilde çalıştı. 1992 yılında bir grup arkadaşıyla dağa gitti. Özgür dağlara daha yeni ulaşmışken KDP’ye bağlı pêşmergeler tarafından pusuya düşürülüyorlar ve o gruptaki tüm gerillalar şehit düşüyor.

‘TÜRK DEVLETİNİN ARKADAŞI KDP’

Baba Silêman, 87 yaşında olduğunu vurgulayarak, gözünü dünyaya açtığından bu yana KDP’nin ihanetinin sonlanmadığını hatırlatıyor ve sözlerini şöyle noktalıyor: “Barzani ailesi bir gün olsun Kürt halkının yanında yer almadı. Barzani ailesi haindir; Türk devletine arkadaş olmuştur. Gerillalarımız, KDP tarafından şehit düşürülüyor. Türk devletinin düşman olduğunu biliyoruz da KDP’ye ne oluyor? O kadar gerillayı şehit düşürdü, hâlâ içi rahat etmedi mi? KDP, Kürt halkının düşmanı mı ki Türk devletine yol açıyor ve üstüne de gerillaya karşı savaşın içinde yer alıyor? Demek ki KDP de Kürt halkının düşmanıdır. Benim oğlumun kanında eli olan KDP, benim de düşmanımdır. Benim gözümde KDP ve Türk devletinin hiçbir farkı yoktur. PKK ve PKK ile yürüyen Kürt halkı, doğru yoldadır; doğru insanlardır. Bir karıncayı incitmeyecek kadar merhametli insanlarız. Hakkını arayan ve hakkına ulaşmak için mücadele verenleriz. Başûrê Kurdistan, Barzaniler’in mülkü değil, Kürt halkının topraklarıdır. Kürt halkı haklıdır ve başarıya ulaşacak olan Kürt Özgürlük Mücadelesi’dir.”