KJK: Mayıs ayı direnişin ve kararlılığın adıdır
KJK Koordinasyonu Mayıs Ayı Şehitleri’ni anarak, “Mayıs ayı özgürlük hareketimiz için direnişin, iddianın, sözün ve kararlılığın adıdır” dedi.
KJK Koordinasyonu Mayıs Ayı Şehitleri’ni anarak, “Mayıs ayı özgürlük hareketimiz için direnişin, iddianın, sözün ve kararlılığın adıdır” dedi.
Mayıs Ayı Şehitleri anısına yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, mayıs ayının aynı zamanda “birlikte mücadelenin, halkların kardeşliğinin, demokratik değerlerin yükseltilmesinin ayı” olduğunu belirtti.
KJK’nin açıklaması şöyle:
“Mayıs ayı Kürdü ile Türk'ü ile binlerce şehidin alın teri ve kanıyla her gününe mücadele, onur ve irade sığdıran, ruhun ve çizginin ayıdır. Bizler yarım asırlık mücadele gücümüzü bu kahraman şehitlerden aldık. Onların fedakarlığı, yaşama bağlılıkları, cesaretleri bizi bu günlere getirdi ve bundan sonraki yürüyüşümüzün önü de yine hep bu şehitlerin ışığıyla aydınlanacaktır. Her şehidimiz bir hakikat arayışcısı olarak bu yola başladı ve yürüyüşleriyle aslında bu yolu sonsuzluğa ulaştıranlar oldular. Önder APO’nun deyimiyle onlar gerçek partili olanlardı. Onlar ölümde bile yeni yaşamı yaratanlardı. Bu yüzden de şehitler ölümsüzdür sloganımız mayıs ayında gerçek anlamına ulaşmış ve kendini hep canlı kılmıştır. Hep bir hırsız misali halkların değerlerini çalan kapitalist sisteme karşılık canlarını verirken bile kendilerini halkına borçlu görenlerin, hakikatin ve değerin adıdır mayıs ayı.
Mayıs ayı özgürlük hareketimiz için direnişin, iddianın, sözün ve kararlılığın adıdır. Önder APO 6 Mayıs şafağında Mamak cezaevinde Türkiye Devrimci Gençlik Hareketi önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idama götürülmelerine tanık olmuştur. İdam sehpasında 12 Mart darbeci hükümetine karşı yaşasın Kürt ve Türk halkının kardeşliği sloganını haykıran bu devrimci önderlere bağlılığın ifadesi olarak, şehide karşı mücadeleyi yükselterek ve doğru mücadele tarzını geliştirerek cevap olma sözünü, ilk kez bu devrimci şehitler şahsında vermiştir. Denizler, mücadeleleri ve şehadetleri ile tüm Türkiye halklarına bugün, faşizmin halkları boğmaya çalışan bu tekçi çemberinden nasıl kurtulabileceğimizin yolunu göstermişlerdir. Bu anlamıyla da mayıs ayı birlikte mücadelenin, halkların kardeşliğinin, demokratik değerlerin yükseltilmesinin ayıdır.
18 Mayıs 1977’de Önder APO’nun gizli ruhum dediği değerli yoldaşımız Haki Karer’in ajan örgütü Sterka Sor tarafından bir komplo sonucunda Antep’te katledilmesi, mayıs ayını şehitler ayı olmaya götüren zincirin ilk halkası olmuştur. Haki yoldaş, ilk enternasyonal şehidimiz olarak, mücadelemizin rengini, amaçlarını daha o günden belirleyen olmuştur. Önder APO ise Haki yoldaşa bağlılığın gereği olarak, mücadeleye partileşerek, PKK olarak devam etme sözü vermiştir. İşte bu nedenle PKK bir şehitler partisi olarak bu yola genç başlamış, özgürlük aşkıyla hep genç kalmış ve şehitlerimizin yarattığı bu diyalektikle genç olarak mücadeleyi zaferle taçlandıracaktır.
17 Mayıs’ta Amed zindanı Dörtlerin Direnişine tanık olmuş, Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin ve Necmi Öner zindanda dayatılan onur kırıcı uygulamalara karşı bedenlerini ateşe verip, ateşi söndürmek isteyenlere ateşin içinden ¨su döken ihanetçidir¨ diye bağıracak kadar kendilerini irade yapmışlardı.
Yine 16 Mayıs’ta T.C ve işbirlikçisi KDP’nin şafak operasyonu adını verdikleri ihanet operasyonuyla Hewlêr’de yaralı evi ve kurumlarımız ile Avaşin’in Dola Mara alanına yapılan baskınlarda, aralarında Helin, Hevidar, Zinarin, Dicle, Ruken Karadaği, Salih ve Çiya’nın da olduğu onlarca değerli yoldaşımız haince katledildi. PDK bugünde aynı ihanet çizgisinde yürümekte, Kürt halkına ve ezilen bütün halklara umut olan özgürlük gerillasına karşı sömürgecilerin yanında yer almakta, yoldaşlarımızı katlederek esasta Kürt halkının yeşeren özgürlük umudunu katletmek istemektedir.
Ozan Mizgin, pozitivizmin parçalayan yanına karşı, Kurdistan’da sanatı ve devrimi birleştirmenin adı olmuştur. O billur sesiyle devrimin sanatsız, sanatın ise devrimden kopuk gelişemeyeceğinin en güzel, en anlamlı örneğidir bizim için. Kadın özgürlük mücadelemizde ilk eyalet komutanı olarak tarihte yerini almış, 11 Mayıs günü sömürgeci faşist düşmanın ‘teslim ol’ çağrılarına, son ana kadar savaşıp, bombasını kendisinde patlatarak cevap vermiş ve mayıs ayını şehitler ayı yapan yoldaşlar kervanında yerini almıştır. Yurtsever Batman ve Tatvan halkımız bu kahraman şehide bağlılığın bir göstergesi olarak AKP-MHP faşizmine teslim olmamış, kız çocuklarını Mizgin adıyla ve O’nun ardılları olarak büyütmüşlerdir.
Bagok dağında direnişleriyle efsaneleşen ve şehit düşen Agiri jine, Ayten Bagok, Berivan, Şevin Şakir, Rozerin Dersim, Nudem Eriş’lerden; TOLHİLDAN’ın yiğit evlatları olan, umudu, yaşamı, onuru dağlarda bulan ve aşkla dağlara koşarken, Bezar dağında sömürgeci faşist Türk devletinin kimyasal saldırılarıyla katledilen 28 Kürt gencine; 18 Mayıs’ta Amed zindanında gördüğü insanlık dışı işkencelerle katledilirken; işkencelere karşı direnişiyle ser verip sır vermeyen devrimci olarak tarihe geçen İbrahim Kaypakkayalardan, Halil Çavgunlara, gerillanın tohumlarını KUrdistan’ın her karış toprağına ekmek ve ulusal birlik ruhunu canlandırmak için dağ dağ, şehir şehir dolaşıp, çabalarken şehit düşürülen Mehmet Karasungur’dan İbrahim Bilgine, PKK Merkez Komite üyesi olan Kasım Engin’den, Reqa’da şehit düşen Gezi eylemlerinin kırmızı fularlı kızı Ayşe Denize kadar mayıs ayına bu tarihi anlamı kazandıran ve direniş zincirinin halkalarını yenilmez kılan yoldaşlar şahsında, tüm mayıs şehitlerini ve onlar şahsında tüm devrim şehitlerini bir kez daha saygı ve minnetle anıyor, mücadelemizi yükseltme sözümüzü yineliyoruz. Tüm kadınları ve halkları, şehitleri ölümsüz kılmanın yolu olarak, paradigmamızın inşasında yer almaya, şehitlerin yaratmış oldukları komünal ve demokratik değerleri daha da büyütmeye çağırıyoruz.”