18 Eylül 2023’te Hewlêr’de MİT’in silahlı saldırısı sonucu şehit düşen KNK üyesi Deniz Cevdet Bülbün cinayetine ilişkin yürütülen dava devam ediyor. Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Yürütme Konseyi, dava sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, geniş casusluk ağının ortaya çıkarılmasını ve saldırının planlayıcısı MİT görevlilerinin de yargılanmasını istedi.
KNK’nin açıklaması şöyle:
“Güney Kürdistan’ın dünya ülkelerinin istihbarat kurumlarıyla dolu bir bölge haline geldiği açıktır. Özellikle Türk devleti kendisine bağlı MİT ajanları eliyle bölgede birçok terör örgütü kurmuştur. Bu kapsamda MİT’e bağlı bir grup, Deniz Hêvî’ye suikast düzenleyerek onu katletti. Cinayetten sonra Hewlêr güvenlik güçleri bu suça karışan 2 zanlıyı gözaltına aldı.
Deniz Cevdet Bülbün cinayeti davasının duruşması daha önce de birkaç kez yapılmadan ertelendi. Suçun üzerinden bir yıl geçtikten sonra mahkeme ikinci oturumda karar verdi. 10 Eylül 2024 tarihinde Hewlêr Ceza Mahkemesi’nde görülen Deniz Hêvî cinayeti davasının 2’nci duruşmasında Kürdistan Bölgesi Terörle Mücadele Kanunu’nun 2’nci maddesi uyarınca (C.S.) ve (N.E.) adlı 2 sanığa ömür boyu hapis cezası verildi.
Şüphelilerin soruşturma aşamasında iki sanık, güvenlik soruşturma hakimi önünde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) için çalıştıklarını ve Şehit Deniz’in şehit edilmesi sırasında MİT ajanına yardım ettiklerini itiraf etti. Ayrıca ‘MİT’ talimatıyla casusluk yaptıklarını, Güney Kürdistan’ın tüm kentlerinde (Duhok, Hewlêr, Süleymaniye, Kerkük ve Kelar) casus ağları kurduklarını ve onlarca yurttaşı izlediklerini de kabul etti.
Güvenlik soruşturmasına göre, Şehit Deniz cinayetiyle ilgili 8 şüpheli daha aranıyor. Bunların arasında baş katilin yanı sıra MİT’e bağlı çok sayıda çalışan ve memur da yer alıyor.
Mahkeme 2 sanığa verilen müebbet hapis cezasına ek olarak Güney Kürdistan Bölgesi güvenliğini bozma ve casusluk yapma iddiasıyla (N.E.)’yi 10 yıl, (C.S.)’yi ise 7 yıl hapis cezasına çarptırdı.
KNK olarak bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Teröre doğrudan sebep olan tüm sanıkların ve bu suçları planlayan tüm MİT görevlilerinin ve ajanlarının ortaya çıkarılması, yargılanması ve cezalandırılması gerekmektedir. Aksi takdirde MİT’in başını çektiği geniş bir casusluk ağı gelecekte daha fazla terör eylemi gerçekleştirecektir.
Bu suçların önlenmesi için Kürdistan Bölgesi hükümetinin öncelikli görevi istihbarat örgütlerine kapı açmak değil, onları ifşa etmek ve engellemektir.
Kürdistan Ulusal Kongresi olarak, Şehit Deniz Hêvî davası için emek veren ve verecek olan tüm fedakâr yurtseverlere teşekkür ediyoruz. Özellikle de bu davayı takip eden ve bu seviyeye getiren avukatlardan oluşan ekibe teşekkürü bir borç biliyoruz.”