KNK Yürütme Konseyi, özellikle nisan ayından bu yana benzeri görülmemiş bir şekilde kimyasal silahlarla işlenen savaş suçlarına dikkat çekerek, uluslararası güçler ve kurumların sessizliğini kınadı.

KNK, “Türk ordusu, yıllardır özgürlük gerillalarına karşı kimyasal silahlar kullanmaktadır. Türk devleti uzun yıllardır kullandığı kimyasal silahlar Şubat 2021 tarihinden bu yana son iki yıldır aralıksız bir şekilde özgürlük gerillalarına karşı kullanılıyor” dedi.

Açıklamada devamla şunlar belirtildi: “Özellikle Nisan ayı ortalarından bu yana başlattığı işgal saldırılarında kimyasal silahlar daha fazla kullanılmaktadır. HPG BİM verilerine göre 2021 yılında 367, son 6 ay içerisinde ise 2470 defa kimyasal silah kullanılmıştır. Kimyasal silah saldırılarında 100’ü aşkın gerilla şehit düşmüştür.

Birçok defa kimyasal silahların kullanıldığı görüntüler ve deliller kamuoyu ile paylaşılmış ve basında yer almıştır. Son olarak kimyasal silahların kullanıldığına dair yeni görüntüler paylaşıldı ve 17 gerillanın kimyasal silah saldırıları sonucu şehit düştüğü öğrenildi. Kürt halkı, Kürdistani hareketler ve Kürt halkının dostları uzun bir süredir her alanda seslerini dünyaya duyurmaya çalışmaktadır. Ancak ne yazık ki kimi insan hakları kurumu dışında hiçbir kurum bu sesi duymamıştır. Özellikle Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler ve OPCW, saldırılar karşısındaki sessizliğini sürdürüyor. Türk devleti ise bu sessizlikten cesaret alarak saldırılarını arttırmaktadır

Türk devleti yetkilileri Kürdistan topraklarında savaş suçları işlemektedir. Özellikle Erdoğan ve hükümetinde görevli yetkililer, Türk ordusu komutanları ve MİT, insanlığa karşı savaş suçlusudurlar.

Kürdistan’da yaşananlar, sıradan şeyler değildir. Türk devleti bugün dünyanın gözü önünde vahşi saldırılar düzenlemekte ve insanlığa karşı suçlar işlemektedir. Bu saldırılara karşı Kürt halkı ve dostları ayaklanmalı ve her yerde seslerini yükseltmeliler. Yaşanan durum olağanüstüdür ve Kürt halkının sessiz kalmasını kabul etmemektedir.

KNK olarak bu durum öncelikli gündem maddemizdir ve tüm gücümüzle bu saldırılara karşı durarak olayın takipçisi olacağız.

Tüm Kürdistan halkına ‘gün, direniş günüdür’ diyerek özgürlük savaşçılarını sahiplenmeye çağırıyoruz. Herkes alanlara çıkmalı ve Kobanê ruhuyla saldırılara karşı çıkmalıdır. Kürt halkının dostları ve hümanist dünyanın da Kürt halkının yanında durması gerekmektedir.”