GÖRÜNTÜLÜ

Koçerlere ‘yaylaya çıkma yasağı’

Batman’da valilik tarafından Sason, Kozluk ve Hasankeyf’te 24 bölgede ‘askeri güvenlik bölgesi’ ilan etmesiyle yaylalara çıkmaya hazırlanan Koçerler, hayvancılığın tekrardan bitme noktasına geleceğini söylüyor.

Batman’da valilik tarafından Sason, Kozluk ve Hasankeyf’te 24 bölgede ‘askeri güvenlik bölgesi’ ilan etmesiyle yaylalara çıkmaya hazırlanan Koçerler, hayvancılığın tekrardan bitme noktasına geleceğini söylüyor.
 
Kürdistan kentlerinde aylardır uygulanan sokağa çıkma yasağına, yaylalar da teker teker ekleniyor. Batman’da 3 ilçede valilik tarafından yasaklanan 24 ayrı bölgeye hayvancılık ile geçimini sağlayan Koçerler gidemeyecek. Kış aylarında Batman Ovasına 6 ay konaklanan ve ilkbaharın ortalarında yaylalara çıkan Koçerler, ‘yasak bölge’ ilanına rağmen yaylalara çıkmaktan başka çarelerinin olmadığını söylüyor.

Batı Raman eteklerinde 6 aydır kaldıklarını, Mereto ve Bitlis Dağlarına çıkmaya hazırlandıkları bir süreçte ‘yasak bölge’ ilanın kendilerini zor duruma koyduklarını dile getiren Besê Tomaç, sokağa çıkma yasağının artık yaylalara da uygulandığını ifade ederek, “1990’lı yıllarda yine yayla yasakları ile Koçer kültürünü tamamen bitirdiler. Devlet bunu bilinçli yaptığını biliyorduk. Hezex’teki köylerimiz şu an yok. Köylerimiz yakılınca Hezex’ten Batman’a göç ettik. Sonbaharın Ekim sonunda Raman Dağı eteklerinde konaklanıyoruz. Mart ayından sonra da yaylalara çıkıyoruz, ama Hasankeyf, Sason ve Kozluk’ta şu an yaylaya çıkma yasakları var. Şehirlerde sokağa çıkma yasağı, dağlarda yayla yasağı! Peki, biz nereye gidelim? Biz dağlarda, yaylalarda güvendeyiz, bize hiç kimse karışmaz, yüz yıllarca yaylalardayız kim bize ne yapmış? Bu sene yaylalara çıkamazsak, otlatacak mera olmadığı için hayvanlarımız telef olacak ve bu işi bırakmaz zorunda kalacağız” dedi.
 
Bölgede her gün yeni bir yayla yasağı getirilerek kendilerini bu topraklardan sürmek istediklerini dile getiren Selim Güner, devletin kendilerini göçe zorladığını şu sözlerle ifade etti: “Biz 1990’lı yıllarda köyümüzden edildik, daha sonra yaylalara çıkmamız yasaklandı. Ancak duruma pek anlam veremedik. Şimdi ise çadırımızda bile neler olduğunu günlük televizyonda izleyebiliyoruz. 5 yıl önce Suriye’den getirdikleri yüz binlerce insanı yaşadığımız anlara yerleştireceklerini söylüyorlar. Yani köylerimizi, şehirlerimizi Suriyelilere verecekler, onlara burada vatandaşlık verecekler bize de diyorlar; ‘nereye gidiyorsanız gidin’ her gün insanlar öldürülüyor, Cizre’de, İdil’de akrabalarımız öldürüldü, biz şimdi geçim derdine girmişiz, on bin koyunu Batman Ovasında bakmamızın imkanı yoktur. Ama her gün insanlar sokak ortasında insanlar öldürülüyor.”

...