Doğu Kürdistan Savunma Birlikleri (YRK) gerillaları Şahîn Agirî ve Tolhildan Çilçeme, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik uluslararası komplonun 23. yıl dönümüne ilişkin konuştu.  

Komplodan sonra Rojhilat'da Kürt halkının PJAK kuruluşuna kadar 15 yıl lidersiz kaldığına dikkat çeken Şahîn Agirî, "Rojhilat halkımız lidersizliğin ne kadar acı olduğunu en bilenlerdendir. Rêber Apo'nun uluslararası bir komplo sonucu kaçırıldığı gün Rojhilat'da fedai eylemler yapıldı. Eylemlerde en az 50 kişi şehit düştü. Özellikle fedai eylem yapan şehitlerimizi saygı ile anıyorum. Rêber Apo'ya ve Kürt halkına yönelik komployu kınıyoruz.

Her geçen gün bu komploya karşı hareketimizi daha da güçlendireceğiz ve büyüteceğiz. Komplocu güçlere verilecek en büyük cevap, gerilla saflarına katılıp mücadele etmek ve komployu boşa çıkarmaktır. Bilsinler ki Kürt halkı asla önderinden vazgeçmeyecektir. Kürt halkı, özellikle Rojhilat'daki halkımız, lidersizliğin acısını ve ıstırabını gördü. Yani herkes bizi kolaylıkla kendi tarafına çekmek istiyordu, Türkler bizi Türk yapmak, Farslar bizi Fars yapmak, Araplar da bizi Arap yapmak istediler. Ancak Önderliğin felsefesi ve ideolojisi, halk arasında geliştirilen eğitim ve örgütlenme ile tüm bu komploları boşa çıkarmayı başardık" dedi.

Düşmanın uluslararası komployu devam ettirmek istediğine vurgu yapan YRK gerillası Şahin Agirî konuşmasını kadın ve gençlere de çağrıda bulundu: "Düşman komployu devam ettirerek Kürt halkının iradesini kırmak istiyor. Ancak Önderliğin düşünce ve felsefesinin ne kadar güçlü olduğunu herkes biliyor. Bugün Xakurkê, Zap ve Metîna'daki yoldaşlarımız Önderliğin felsefesinden aldıkları güçle düşmana karşı bir savaş yürütüyorlar. Kadınlara ve gençlere çağrıda bulunuyorum; Rêber Apo'ya sahip çıkmak Kürt halkının kimliğine ve iradesine sahip çıkmaktır. "

RÊBER APO ARTIK ARAMIZDA YAŞAMALI

YRK gerillası Tolhildan Çilçeme ise 15 Şubat 1999 yılında Kürt Halk Önderi Öcalan'a yapılan Uluslararası Komplo ile Kürt halkının esir alındığını söyledi. Bundan dolayı bugün Kürdistan dağlarında mücadele yürüttüklerine değinen Tolhildan Çilçeme, devamla şunları belirtti: "Kürdistan dağlarında hem Önderliğin hem de Kürt halkının özgürlüğü için direniyoruz. Bir toplum lidersiz ayakta duramaz. Kürtler olarak bizim de bir önderimiz var. Dolayısıyla Rêber Apo'ya sahip çıkmalı ve işgalci güçlere karşı mücadeleyi daha da yükseltmeliyiz. 

İmralı'daki direniş ülkenin dört bir yanına yayılıyor. Bu direnişten etkilenen her Kürt bulunduğu alanı direniş alanına dönüştürmelidir. Rêber Apo'ya yönelik tecridi kırmak Kürt gençlerinin görevidir. Dolayısıyla gençler de Rêber Apo'ya yönelik tecridi kırmak için özgürlük mücadelesine katılmalıdır. Artık yeter; Önderliğimizi 4 duvar arasından çıkarmalı ve fiziki özgürlüğünü sağlamalıyız. Önderliğin artık aramızda yaşaması gerekiyor. Bu bizim için çok önemli."

15 ŞUBAT'I İYİ ANLAMALI VE ARAŞTIRMALIYIZ

15 Şubat'ın Kürdistan tarihinde kara bir gün olduğunu vurgulayan Tolhildan Çilçeme, o günü unutmanın mümkün olmadığını ifade etti. "15 Şubat'ı unutmak kendisine Kürt'üm diyen herkes için en büyük ihanettir. Birçok şey unutulabilir ama o gün asla unutulmaz " diyen Çilçeme, "Eğer 15 Şubat komplosunun farkında olmazsak ve doğru anlayamazsak özgür bir Kürdistan yaratamayız. Bunun için özgür bir kişilik ve derin bir düşünce geliştirmemiz gerekiyor.

Rêber Apo'nun düşünceleri ve fikirleri Kürdistan sınırlarını aşmış ve artık evrenseldir. Sadece Kürt halkı değil özgürlükçü tüm halklar Rêber Apo'nun düşüncesini ve felsefesini kendileri için bir umut olarak görüyor. Rêber Apo'ya uygulanan tecrit insanlık tarihinde görülmemiş bir tecrittir. Bu nedenle bilinçli bir şekilde mücadele yürütmemiz gerekir. Rojhilat gençliğine çağrım, 15 Şubat'ı doğru anlayın ve araştırın. Çünkü bir Önderimiz var, özgür bir Önder ile yaşamak zorundayız. Rêber Apo'nun özgürlüğünü sağlamak için Kürdistan dağlarında savaşmalıyız" şeklinde konuştu.