Maxmur halkından merkezi direniş çağrısı
İşgalci Türk devletinin Maxmur’da bulunan Şehîd Rustem Cûdî Mülteci Kampı’ndaki bir evi bombalamasının ardından halk saldırıya karşı yürüdü, merkezi direniş çağrısı yaptı.
İşgalci Türk devletinin Maxmur’da bulunan Şehîd Rustem Cûdî Mülteci Kampı’ndaki bir evi bombalamasının ardından halk saldırıya karşı yürüdü, merkezi direniş çağrısı yaptı.
İşgalci Türk devleti Şehîd Rustem Cûdî Mülteci Kampı’nda bulunan bir eve yönelik hava saldırısı düzenledi. Maxmur halkı, saldırıyı kınamak amacıyla kitlesel bir yürüyüş düzenledi.
Şehit Aileleri Kurumu önünde başlayan yürüyüş, Birleşmiş Milletler binasına kadar devam etti. Yürüyüşün ardından Maxmur Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak bir konuşma yaptı.
İşgalci Türk devletinin saldırısını kınayan Filiz Budak, şunları söyledi: “Bugün saat 17:00 civarında, yıllardır barışın simgesi olan annelerin evi, Türk devletine ait insansız hava aracı ve uçaklar tarafından bombalandı. Her saldırının amacı, kamp halkını sindirmek ve topraklarından göçe zorlamaktır. 2023 yılında HPG bir açıklama yaparak resmen bu bölgeden çekildiğini duyurdu. Bu durumu Irak ve Türkiye hükümeti de biliyor. Ancak tüm bu gerçeklere rağmen bu saldırılar devam ediyor. Saldırıların temel amacı, 30 yıldır bu zulme karşı direnen Maxmur halkının iradesini kırmaktır. Ne yaparlarsa yapsınlar, bu halk direnişinden vazgeçmeyecek."
SALDIRILARA KARŞI MERKEZİ DİRENİŞE ÇAĞIRIYORUZ
Irak Göç ve Göçmenler Bakanlığı’nın son 12 gündür kampta kimlik tespiti ve kayıt işlemleri yaptığını belirten Filiz Budak, şöyle konuştu: “Güya kampın Birleşmiş Milletler’e geri dönmesi için sayım yapılacağı söyleniyor. Bu süreçte kampta dolaşan heyetlerin varlığına rağmen bu saldırı gerçekleşti. Peki, Irak’ın egemenliği nerede? Irak’ın toprak bütünlüğü nerede? Kerkûk üzerinde siyasi ve petrol çıkarları için uçakları düşürenler neden Maxmur’daki saldırılara sessiz kalıyor? 2017’den bu yana, 12 bin kişinin yaşadığı bu kamp neden sürekli bombalanıyor? Onlarca şehit verdik, onlarca insan yaralandı. Ancak Irak hükümeti ne bir tepki gösterdi ne de bu saldırılara karşı bir keşif düşürdü. Çünkü Lozan Anlaşması’na bağlı dört devlet arasında Kürt halkı üzerinde karanlık bir anlaşma var. Bugün Maxmur, bu devletlerin ilk hedefi haline gelmiş durumda. Maxmur halkı olarak Barzanilerin ihanetine karşı duruşumuzu açıkça belirtiyoruz. Silêmanî, Rojava ve Maxmur’a yapılan bu saldırılar karşısında merkezi bir direniş çağrısı yapıyoruz.”