Irak ordusu 20 Mayıs’tan bu yana Maxmur mülteci kampının etrafını tel örgüler ve kulelerle kuşatmaya çalışıyor.

Kuşatma girişimine karşı Maxmur halkı da 11 gündür kesintisiz bir direniş içerisinde.

Irak ordusunun kazdığı hendekleri elleri ile dolduran, askerlerin ilerlemesini engellemek için bedenleri ile barikat kuran kamp halkı direniş çadırında Kürt kültür ve sanatını da canlı tutmaya devam ediyor.

Bir eylemci olarak direnişte yer alan Dengbêj Xelîl Mehmud, güçlü sesiyle de moral kaynağı oluyor.

Şirnex’in Qilaban ilçesine bağlı Hîlal köyünden olan Mehmud, Türk devletinin zulmünden dolayı 1990’lı yıllarda doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalmış.

Maxmur’da yaşayan dengbêj, Irak ordusunun kuşatma girişimine karşı klamlarını direnişi daha da güçlendirmek için söylüyor.

Mehmud, direniş dışında yol bırakılmadığını belirterek, bu kamp dışında kendileri için güvenli başka yer tanımadıklarını kaydediyor.

Dengbêj, kampta kalanların çoğunun kadın, çocuk ve yaşlı olduğunu ifade ederken, “Bize zulmediyorlar” diyor.

Dört yıldır kampa uygulanan ambargoyu da hatırlatan Mehmud, “Şimdi de durumumu daha da ağırlaştırmak istiyorlar” diye ekliyor.

Ancak kampta çocuğundan yaşlısına hiç kimsenin bunu kabul etmediğini vurgulayan dengbêj Mehmud, bu zulme artık son verilmesini istedi.

Kürtçe stranların moral kaynağı olduğunu dile getiren Mehmud,  Kürt sanatçılara da seslenerek direnişe stranları ile destek olmalarını istedi.

Mehmud, “Tüm sanatçılar ve şahsiyetler tek bir ses ve ittifakla sesini yükseltmeli ve ‘Maxmur kampına yönelik zulmü kabul etmiyoruz’ demeli. Bu kamp, Önder Apo’nun emeğidir. Şehitlerin kanıyla kuruldu. Herkes sahip çıkmalı” dedi.