PKK Yürütme Komitesi 1 Mayıs Dünya İşçi ve Emekçi Günü vesilesiyle yazılı açıklamada bulundu. PKK açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Tarihin oldukça kritik bir dönemecinde yeni bir 1 Mayıs’ı yaşıyoruz. Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günümüzde meydanları doldurarak özgürlük ve demokrasi mücadelemizi yükseltiyoruz. Öncelikle 1977 Taksim Şehitleri, yine Merkez Komite üyemiz Mehmet Karasungur ve Ramazan Kaplan yoldaşlar şahsında tüm 1 Mayıs şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Tarihi İmralı Direnişini ve Önder Apo’yu, zindanda, sokakta ve dağda direnen tüm yoldaşları ve halkımızı selamlıyoruz. Bu 1 Mayıs’ın Özgür Kurdistan ve Demokratik Türkiye mücadelesinde yeni bir başlangıç olacağına inanıyoruz.

14 MAYIS AKP-MHP FAŞİZMİNİN YIKILIŞ SÜRECİNİ BAŞLATIYOR

Çok açık ki, bu 1 Mayıs öncekilerden önemli farklılıklar oluşturuyor. Adeta 14 Mayıs günü AKP-MHP faşizminin yıkılışının bir provası gibi oluyor. 14 Mayıs günü AKP-MHP faşizminin yıkılış sürecini başlatıyor. Hiç kuşkusuz AKP-MHP faşizminin yıkılması da Kurdistan, Türkiye, Ortadoğu ve tüm dünya açısından çok önemlidir. Bu nedenle, AKP-MHP faşizminin yıkılması deyip geçmemek gerekir. AKP-MHP faşizminin yıkılması ile Kürt özgürlüğünün ve demokratik Türkiye’nin önü açılacaktır. İttihat ve Terakki Yönetiminden günümüze kadar gelen faşist, sömürgeci ve soykırımcı zihniyet ve siyaset aşılacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunun ikinci yüzyılına Kürt özgürlüğü ve Türkiye demokratikleşmesi temelinde girilecektir. Kürt, kadın ve inanç özgürlüğü temelinde Türkiye bir özgürlükler ve demokrasi ülkesi haline gelecektir. Demokratik Türkiye Ortadoğu’nun demokratikleşmesinin önünü açacak, o da küresel düzeyde insanlığın özgürlük yürüyüşüne çok güçlü bir adım attıracaktır.

İşte bu nedenledir ki ve tüm bu gelişmeleri engellemek için küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde tüm gericilik ve Kürt ihaneti AKP-MHP faşizmini desteklemekte ve bir dönem daha iktidarda kalmasını istemektedir. Bu temelde, AKP-MHP faşizmi de iktidarda kalabilmek için Türkiye’nin tüm imkânlarını kullanmakta ve her türlü baskı, oyun ve hileye başvurmaktadır. 21 yıldır iktidarda değilmiş gibi, yeni birçok yalan vaatte bulunarak halkı aldatmaya çalışmaktadır. Sanki Türkiye Tayyip Erdoğan’ın babasının mülküymüş gibi, Tayyip Erdoğan yönetimine karşı çıkan herkesi ‘vatan haini’ olarak suçlamaktadır. Parayla satın almadan tehdit ve şantaja kadar her türlü yönteme başvurarak insanların oyunu çalmak istemektedir. Hukuk ve yargıyı, sanat ve edebiyatı, her türlü faşist çeteciliği iktidar ömrünü uzatabilmek için pervasızca kullanmaktadır. Son gözaltı ve tutuklama olaylarında da görüldüğü gibi, demokrat aydınları, sanatçıları, siyasetçileri, hukukçuları ve gazetecileri tutuklatarak, kendi dışında hiç kimsenin propaganda yapmasına izin vermemeye çalışmaktadır. Bütün bunlarla güçlü olduğu ve iktidarda kalacağı algısı yaratmak, her türlü şiddete başvurarak iktidarda kalmak istemektedir.

Oysa AKP-MHP faşizmi temelden çürümüş ve çökmüş durumdadır. Hiçbir şiddet kullanımı, baskı ve katliam, yalan ve hile, demogoji ve hırsızlık AKP-MHP faşizmini iktidarda tutamayacaktır. AKP-MHP faşizmi için geri sayım çoktan başlamıştır ve 14 Mayıs seçimi bu konuda temel bir durak olacaktır. Kuşkusuz kendi başına seçim yöntemi ile faşizm yıkılmaz, ama AKP-MHP faşizmini yıkma mücadelesinde 14 Mayıs seçimi de çok önemli bir rol oynayacaktır. Her türlü yöntemle yürüttüğümüz antifaşist özgürlük ve demokrasi mücadelesi 14 Mayıs seçimiyle de önemli bir gelişme sağlayacaktır. Özgürlük devrimi faşizmi yıkarak ve restorasyonculuğu aşarak ilerleyecektir. Bu açıdan 14 Mayıs seçimini önemsemek, mutlaka sandığa giderek bir oyun bile boşa gitmesine izin vermemek, AKP-MHP faşizmini yıkıp emek ve özgürlük güçlerinin kazanmasını sağlamak için ev ev, sokak sokak çalışmak gerekir. Her türlü faşist saldırıya karşı da direnebilmek için her zaman hazır olmak gerekir.

1 MAYIS'TA SOKAK VE MEYDANLARA ÇIKALIM, 14 MAYIS'TA SANDIĞA GİDELİM

O halde, AKP-MHP faşizmini yıkıp Kürt özgürlüğünün ve Türkiye demokratikleşmesinin önünü açmak için, Türkiye halklarını ve tüm insanlığı faşist, sömürgeci ve soykırımcı zihniyet ve siyasetten kurtarmak için, her türlü erkek egemen zihniyete, siyasete ve baskıya karşı kadın özgürlük devrimini geliştirmek için, Türkiye’de tam bir inanç, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne kavuşmak için, İmralı işkence ve tecrit sistemini yıkıp Önder Apo’nun ve tüm tutsakların fiziki özgürlüğünü sağlamak için, Türkiye ve Kürdistan’ı yağmalayan bu rantçı düzene son vermek için, depremde ağır kayıplara neden olan ve depremzedeleri kandırmaya çalışan doğa ve insan düşmanı bu faşist diktatörlükten kurtulmak için, Türkiye’yi sınır dışına yönelik bir saldırı tehdidi olmaktan çıkartarak demokratik Ortadoğu ve özgür insanlık yürüyüşünü geliştirebilmek için, Kürdistan ve Türkiye’den dünyaya yayılan yeni bir özgür, adil, demokratik yaşam ve ilişki başlatmak için, 1 Mayıs’ta sokak ve meydanlara çıkalım, 14 Mayıs’ta sandığa gidelim!

8 Mart ve Newroz coşkusunu 1 Mayıs’a, 1 Mayıs direniş ve zafer ruhunu 14 Mayıs’a taşıyalım!

Bu 1 Mayıs’ı büyük demokrasi zaferinin başlangıcı yapalım. İşçiler ve emekçiler, kadınlar ve gençler, yurtsever Kürt halkı ve tüm ezilenler, devrimci ve sosyalist güçler olarak 1 Mayıs meydanlarını doldurup yeni özgürlük ve demokrasi yürüyüşümüzü başlatalım. 1 Mayıs’tan 14 Mayıs’a özgürlük ve demokrasi köprüsü, tarihi başarı ve zafer köprüsü kuralım!

1 Mayıs’tan başlayarak 14 Mayıs’a kadar, AKP-MHP faşizmini yıkıp demokrasi zaferini kazanana kadar ayakta, sokakta ve meydanlarda, sürekli bir demokratik eylemlilik içinde olalım!

14 Mayıs’ta AKP-MHP faşizmini yıkmak ve her türlü faşist saldırıyı kırmak için her zaman hazırlıklı olalım!

2023 Mayıs’ını Özgür Kurdistan ve Demokratik Türkiye’nin başlangıcı yapalım!

Bunlar temelinde, tüm işçi ve emekçilerin, kadın ve gençlerin, yurtsever halkımızın ve tüm demokratik ve sosyalist insanlığın 1 Mayıs birlik, dayanışma ve mücadele gününü kutluyor, tüm kahraman şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, herkesi faşizme karşı özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz!"