PKK-PAJK Zindan Komiteleri 14 Temmuz şehitlerini andı

PKK-PAJK Zindan Komiteleri yazılı bir açıklama yayınlayarak, 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu direnişçileri M. Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek’i andı.

Yıl dönümü vesilesiyle öncelikle 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu şehitleri M. Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz, Ali Çiçek yoldaşlar şahsında tüm zindan ve mücadele şehitlerimizi sevgi, saygı ve minnetle anıyor, anılarını yaşatma, amaçlarını başarma ve bu yoldaşlara layık olma sözümüzü bir kez daha yineliyoruz” denilen açıklamada şunlar ifade edildi:

“41. yılını geride bırakan 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi, o günden bugüne tüm mücadele süreçlerimizi derinden etkilemiş, faşizme karşı direnişimizin beslendiği bir ana kaynak olma işlevini hep korumuş, direniş ruhu ve zafer çizgisi olarak bugünde gerillada zirveleşen fedai çizgide, zindanlarda yoğun baskı ve işkencelere karşı yoldaşlarımızın sergilediği onur direnişinde ve tüm saldırılara rağmen geri adım atmayan halkımızın kararlı duruşunda varlığını ilk günkü canlılığı ile sürdürmektedir.

14 TEMMUZ RUHUNDA UMUTSUZLUĞA YER YOKTUR

Her şeyden önce ve en önemlisi büyük amaçlara bağlanma ve her şeyiyle bunun başarısına odaklanma, kendini buna göre örgütleme zafer yürüyüşünde ilk adım olmaktadır. 14 Temmuz Direnişçiliği şahsında somutluk kazanan zafer çizgisi temelde inanca, maneviyata, bağlılığa, büyük düşünceye, doğru anlayışa, kararlı duruşa ve kendini örgütlemiş militan gerçekliğe dayanarak zafer kazanmıştır. İmkana, olanağa, maddiyata, koşulların uygunluğuna değil. Tam tersine imkanların, koşulların olmaması direnişe zemin yapılmış ve başarının gerekçesi haline getirilmiştir. Bu bir Önderlik tarzıdır ve ilk çıkıştan beri hareketimizin temel bir karakteridir. ‘’Kayada gül olma’’ olarak Önderliğin ifade ettiği bu tarz 14 Temmuz Direnişçiliğinde en güçlü pratik ifadesini bulmuştur.

14 Temmuz direniş ruhunda umutsuzluğa yer yoktur. Umutları ve idealleri için sonsuz bir adanma ve başarısına kilitlenme vardır. 14 Temmuz direniş ruhunda imkânsızlıklara yer yoktur. Tam tersine imkânların en kıt olduğu durumlarda bile örgütlü insan iradesinin her türlü imkâna ve güce galebe çalmasının adıdır. 14 Temmuz direniş ruhu onurlu bir yaşamın nasılına verilen en anlamlı cevaptır. 14 Temmuz direniş ruhu ‘’yaşamı uğrunda ölecek kadar çok’’ sevenlerin hücre hücre erirken, ‘’halkına borçlu’’ olduklarını hissederek yaşama erdemliliğidir. Ve 14 Temmuz direniş ruhu Önder Apo’ya, yüce şehitlerimize ve kahraman halkımıza bağlılığın zirvesi, en anlamlı, en bilinçli, en kararlı ifadesidir. O yüzden bu ruhun mayalandığı tarih olan 14 Temmuz halkımız ve hareketimiz tarafından ‘’Ulusal Onur Günü’’ olarak ilan edilerek anlamlandırılmıştır.

DİRENİŞ 14 TEMMUZ ZAFER ÇİZGİSİNDE YÜRÜTÜLÜYOR

Bugün arkasına dünya ve bölge gericiliğini ve işbirlikçi ihaneti alan faşist Türk Devleti 21. yüzyılın en gelişmiş savaş tekniğine dayanarak mücadelemize ve halkımıza karşı soykırım saldırılarını sonuca götürmek istemektedir. Buna karşı Önderliğimizin İmralı Direnişi temelinde tüm alanlarda kahramanca ve destansı bir mücadele 14 Temmuz zafer çizgisinde yürütülmekte ve düşmanın tüm imha politikaları sonuçsuz bırakılmaktadır. 12 Eylül faşizmini yenilgiye uğratan 14 Temmuz direniş ruhu ve zafer çizgisi bugünde AKP-MHP faşizminde somutlaşan Türk Devlet faşizmini yenilgiye uğratmanın, Önderliğimizin fiziki özgürlüğü temelinde halkımızı özgürleştirmenin, Türkiye ve Ortadoğu’yu demokratikleştirmenin yegâne yolu ve ruhu olmaktadır. Bu anlamda diyoruz ki 14 Temmuz direniş ruhuyla başladık ve bu ruhla zafer bizlerin, halkımızın ve halkların olacaktır."