Rojava'ya gelen Êzidîleri anlattı

DAİŞ saldırısıyla birlikte Rojava’ya sığınan Êzidîleri karşılayanlar arasında olan Tirbespiyêli Êzidî Faris Şemo, HPG ve YPG’ye hep minnettar kalacaklarını söyledi.

DAİŞ’in 3 Ağustos 2014’te Şengal’e saldırılarıyla başlayan 73. Ferman’ın üzerinden 6 yıl geçti. Gerillaların açtığı insani koridorla Rojava’ya ulaşan Êzidîler hayatlarını kurtarırken, Rojava halkı ve Özerk Yönetim katliam mağdurlarına kucak açtı. Rojava’ya sığınan Êzidîleri karşılayanlar arasında olan Tirbespiyêli Faris Şemo’nun anlattıkları, acı dolu günlere ve yardımlaşmanın nasıl gerçekleştirildiğine ışık tutuyor.

ROJAVA HALKI KUCAK AÇTI

Êzidî halkına yardım için gönüllü olarak çalışan Faris Şemo, şunları paylaştı: “Tirbespiyê’de yaşayan Êzidîlerden bir komite oluşturuldu. Bu komitenin içerisinde yer aldım ve çalışmalarımıza başladık. Rojava halkı gereken yardımda bulundu. Şengal’den göç eden yaklaşık bin 700 kişi kent ve bağlı Êzidî köylerine yerleştirildi. Ayrıca birçok Kürt, Süryani ve Arap kendi evlerini mağdur halka açtı ve göç edenleri bu evlere yerleştirdik. Bir yılı aşkın yanımızda kaldılar. Çok sayıda kişi de Newroz Kampı’nda kaldı.

ÖZERK YÖNETİM DEVREYE GİRDİ

Sağlık hizmeti ve insani yardıma ihtiyaç vardı. Özerk Yönetim, Girkê Legê’de sağlık çadırları kurarak sağlık hizmeti verdi. Daha sonra kim nereye gitmek istiyorsa gerekli yardım yapıldı. Komite olarak Şengal halkı için topladığımız 10 kamyon gıda ve elbise yardımını Şengal’in Kerse köyüne götürdük. Dönüşte ise Rojava’ya geçmek isteyen Êzidî halkımızı bu kamyonlar vasıtasıyla Rojava’ya getirdik.

HPG VE YPG’YE MİNNETTARIZ

Eğer HPG gerillaları tarafından insani koridor açılmamış olsaydı, hiç kimse bu katliamdan kurtulamazdı. Biz Êzidîler yaşadığımız son ana kadar asla bu yardımlarını unutmayacağız. YPG de 6 yıl boyunca DAİŞ’in elinde esir olan kadın ve çocukları özgürleştirip ailelerine kavuşmalarını sağladı. Êzidî halkı olarak katliamla yüz yüze kalan Şengalli yurttaşlara yardım eden güçlere minnet duyuyoruz.”

EN BÜYÜK TEHDİT TC’DİR

Tarihten bu yana katliamlarla karşı karşıya kalan Êzidî toplumu için bugün en büyük tehlikenin Türkiye Cumhuriyeti’nin saldırıları olduğunu dile getiren Şemo, şöyle devam etti: “Halen 80 tane toplu mezar Şengal’de açılmamış. DAİŞ eliyle gerçekleşen katliamda da Türk devletinin payı büyüktür, çünkü DAİŞ’in en büyük destekçisi Türkiye’dir. Bugüne kadar da işgalci Türk devletine ait savaş uçakları Şengal’deki Êzidxan savunma güçlerinin bulunduğu noktaları hedef alıyor. Aynı zamanda elinde hiçbir silah olmayan, masum ve sivil Êzidî halkımız da Türk devleti tarafından bombalanıyor. Bu saldırıların hepsi tarihte yapılan katliamların devamıdır.”

ÊZIDXAN SAVUNMA GÜCÜ

Öz savunma güçlerini örgütleyen Şengal halkının bilinçlendiğini dile getiren Faris Şemo, şunları ekledi: “Katliamın ardından Êzidî halkı kendi özerk yönetimini ve buna bağlı olarak YBŞ-YJŞ ve Asayiş gibi savunma güçlerini örgütledi. En büyük umudumuz Êzidî halkımızın birlik ve beraberliğini sağlamasıdır.”