Suriye'nin geleceği için anlaştılar

Rojava Demokratik Özerklik Yönetimi ve Teyar El-Xed El-Sûrî (Şepêla Sibe ya Sûriyeyê/Sabah Dalgası Hareketi) Suriye’nin giderek derinleşen sorunlarına siyasal çözüm üretmek için anlaşmaya vardı.

Mısır’da yapılan ortak basın açıklamasında, “Suriye’de 5 yılı aşkındır birçok gelişme yaşandı. Mart 2011’de Baas rejimine karşı barışçıl temelde başlayan halk ayaklanması, iç savaşa dönüştü. Bu savaşa bölgesel ve uluslararası güçler de katıldı. Suriye’deki devrim ayaklanması bu şekilde amacından saparak, ırkçı birçok grup kaosu daha da derinleştirdi. Sonuç olarak Suriye halklarının demokratik ve çoğulcu bir Suriye inşa etme amacı bu süre zarfında gündemden çıkarıldı.

2.Dünya Savaşı veya 2. Paylaşım Savaşı tüm dünyada dengelerini değiştirdi. Suriye’deki savaş da 3.Dünya Savaşı olarak bu topraklarda yaşanıyor denilebilir. Ve bölgede yaşanan savaşta bedeli ödeyen yalnızca Suriyeli halklardır. Ancak öyle bir merhaleye gelinmiştir ki; son olarak kendi geleceği hakkında karar alacak Suriyelilerdir. Suriye’de savaşa dünyanın dört bir yanından devletler müdahil olmuşlardır.

Suriye halkının umduğu demokratik, çoğulcu ve birlik içerisindeki Suriye hayalinin hala varlığından bahsetmek mümkündür. Her ne kadar durum karmakarışık hal almış ve büyük zorluklar yaşanmış olsa da, halen Suriyeliler kendi güçleriyle köklerine geri dönüş için uğraşmaktadır. Tekçi düşünen taraflar ve karanlık güçler, Suriye’nin çoğulcu dokusunu tek parti, tek bayrak, tek millet sloganıyla tornadan çıkmış gibi tüm halkları aynılaştırmak çabasındadırlar. O nedenle tarihsel köklerle buluşma hayali gelişmiştir.

Bunun için bütün ulusal güçlere çağrı yaptık, demokratik ve ulusal proje etrafında toplanmasını istedik. Bu proje çoğulcu ve renkli bir zemine dayanarak, eşitliği herkesin hak ve misyon sahibi olabilecek toplumsal adaleti kapsamaktadır. Çıkar hesapları Suriye dışına dayanan karanlık güçlere karşı olarak bu proje onları tasfiye etmeyi ve Suriye halklarının çıkarını esas alan bir projedir.

Geçmişteki görüşme ve temaslarımız temelinde Teyar El-Xed El-Sûrî (Şepêla Sibe ya Sûriyeyê/Sabah Dalgası Hareketi)  ve Rojava Demokratik Özerklik Yönetimi bölgenin yakın geleceğinin askeri ve siyasi stratejisinin anlaşma maddelerini belirlemek için bir görüşme gerçekleştirildi* denildi.

Açıklamada devamla şu hususlar belirtildi:

*Geçmişteki görüşmelerimiz bazında Arap, Kürt, Süryani, Asuri, Türkmen ve diğer inanç ve kültürden halklarımızın birliği temelinde şu başlıklar çerçevesinde anlaşma sağlanmıştır:

1-Her iki tarafta şuanda Suriye’de yaşanan savaşı iktidar savaşı olarak görmektedir. Suriye’de savaşan güçler istesek de istemesek de Suriye’nin güçleridirler. Dünyadaki tüm çetelerin Suriye’ye geçişlerine izin vererek ülkeyi kendileri için bir tasfiye kapısı haline getirmek istediler.

Suriye’de akan kan Suriye’de helalmiş gibi meşru kılınmaya çalışıldığı zaman; o vakit bu durumu tanımamız ve itiraf etmemiz gerekmektedir. Suriye devrimi yolundan sapmıştır ve herkesten de daha büyük tehlikelerin önüne geçmek için bir çözüm yolunun bulunması gerekmektedir. Ülke artık büyük tehlikelere açık bir pozisyondadır.

O nedenle bugün Suriye’nin bizden istediği tarihi talimat karşısında beklemekteyiz. Bu görüşmenin içeriği Suriye halklarının tümü olmadan BM ve bölgedeki aktif güçler olarak ABD, Rusya, AP ve Arap Birliği’nin gerçekleştirdiği toplantılar hiçbir çözümün gelişemeyeceğine dayalıdır.

2- Her iki tarafta Arap ve Kürtler de dahil Suriye halklarının siyasi temsilcilerinin bilinçli olarak unutulmak istendiğini, arka planda bırakılmak istendiğini düşünmektedir. Suriye’de akan kana sebep olan bölgesel dış güçler başından beri Suriye toplumuna karşı gerçekleştirilen savaş ve Suriye devrimini özünden çıkarmak için uğraşmışlardır. Özgürlük için gerçekleşen bir devrimi mezhepsel bir savaşa dönüştürmüşlerdir. Suriye’nin çıkarı için de yürütülen bir savaş değildir. Bu durum iyi bir çözüm geliştirmek için bizim inisiyatif almamızı ve gerçeği doğru okumamıza neden olmuştur.

Bu sebeple Suriye’nin stratejik önemi için Teyar El-Xed El-Sûrî ve Demokratik Özerklik Yönetimi olarak Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Arap ülkelerine Suriye’de siyasi bir anlaşma sürecinin oluşturulması, akan kanın durması ve Suriye’nin huzura kavuşması için çağrıda bulunuyoruz.

3- Her iki tarafta mevcut sistemin tamamen değişmesi, Suriye halklarının amaçlarına ulaşması ve siyasi bir çözüm inşası için merkezi olmayan, Suriye halklarının tümünün haklarının kanunlarca tanındığı demokratik ve çoğulcu bir parlamenter bir sistemin gelişmesinde hem fikirdir. Suriye halklarının tümünü temsil edecek bir ulusal güç ve demokratik bir heyetin oluşması gerekmektedir. Demokratik Özerklik Yönetimi’n başarısından faydalarından yararlanarak, kurtarılan bölgelerin bundan istifade etmesi için uğraşacağız. Özerklik sistemini özgür ve onurlu yaşamın adresi, merkezi olarak görüyoruz.

Suriye devletinde yeniden inşa edilecek sistem ırkçı, dinsel, ulusçu ve aşiret paylaşımlarından uzak Suriye toplumlarının tümünün katılımıyla özgür yurttaş temeline dayanan her ulusun, kültürün ve inancın haklarını kabul edecek bir sistem olacaktır.

4-Her iki taraf anlaşma uzun süreli stratejiye dayalıdır. Demokratik Özerklik Yönetimi ve Teyar El-Xed El-Sûrî (Şepêla Sibe ya Sûriyeyê/Sabah Dalgası Hareketi) bu çerçevede siyasi, ekonomik ve basın-yayın imkanlarıyla siyasi çözüm koşulların olgunlaştırılması için seferber olacaktır. Arap, Kürt, Süryani, Asuri, Türkmen ve diğer Suriye tüm halkların özgür yurttaşlığa dayalı eşit hakları merkezi olmayan devlet sistemiyle teminat altına alınacaktır.

5-Demokratik Özerklik Yönetimi ve Teyar El-Xed El-Sûrî Suriye’nin bugünü ve yarının inşası için ortak amaçla çalışma kararını almıştır. Atalarımızın yazdığı tarih gibi, gelecek neslin kendi kimliğiyle gurur duyduğu, toplumsal dokunun tüm renklerinin kendi temsilini bulduğu ortak yaşam fikrinden uzaklaşmadığımız sürece görüş ve öneri farklılıkları büyük amacımız önünde engel oluşturmayacaktır.

6-Her iki tarafta Suriye’yi bu sistemden kurtarmak ve toparlamak, DAIŞ ve zihniyet oraklarına karşı savaşmak ve yine Suriye’deki kan gölüne son vermek, dış güçlerin bölgeye müdahalesine bir sınır koymak, yasalara göre ekonomik, toplumsal ve kültürel ayakları olan bir sistemi inşa etmek için söz vermiştir.

7-Siyasi güç birliğinin geliştirilmesi ve demokratik faaliyetlerin geliştirilmesi için çözüm gün gelişmesi yönünde en büyük imkan olarak görülmektedir.*

...