KDP tarafından tutuklanan ve idam cezası verilen Mazlum Dağ ve Abdurrahman Er, tutsak edildikleri günden bu yana ağır hak ihlallerine maruz kalıyor. Baskılar ve ihlallerin son bulması için birçok kez açlık grevi eyleminde bulunan tutsaklar, son olarak 18 Mayıs’ta tek tip kıyafet dayatması başta olmak üzere devam eden ihlallere karşı yeniden açlık grevi eylemi başlattı.
SAĞLIK DURUMLARI KRİTİK AŞAMADA
Amca Necmettin Er, yeğeni Abdurrahman ve Mazlum Dağ’ın sağlık durumlarının gün geçtikçe kötüleştiğini belirterek “Yeğenim ve Mazlum durumu çok kötü. Ciddi bir tecrit altındalar. Direk iletişim kuramıyoruz. Maxmur kampında bulunan bir arkadaş üzerinde bilgi alıyoruz. Açlık grevinin 43. Gününe girdi. Aldığımız bilgilere göre yeğenimin durumu oldukça kritik. Benim yeğenimin şeker sorunu da var. Aile olarak oldukça endişeliyiz. Yeğenim 20 kg’dan fazla kilo vermiş. Mazlum biraz daha iyi. Açlık grevinde olanların alması gereken B1 verilmiyor. Aslında onlar bir nevi ölüm orucundalar. Sağlıklı bilgi alamıyoruz. Yolladığımız bir avukat gidip geldi ama sonuç yok” dedi.
İŞKENCE DEVAM EDİYOR
Abdurrahman Er ve Mazlum Dağ’a Türk devletinin isteği doğrultusunda tecrit uygulandığını söyleyen amca Er, şunları ifade etti: “Türk devletinin, Türk istihbaratının isteği doğrultusunda sürekli olarak onlara baskı uyguluyorlar. Tecrit-izolasyon altında tutuyorlar. Tek tip elbise dayattılar. Onlarda kabul etmedikleri için işkence ve kötü muameleye maruz kaldılar. İlk dönemdeki fiziki işkence biraz azalmış ama bu seferde tekli hücrelerde alınıp koridor da kapılara kelepçelenerek saatlerce bekletiyorlar. Gün boyu koridorda bir nevi teşhir ediyorlar. Gönderdiğimiz paraların hepsini, ihtiyacınız yok diye vermiyorlar. Her ikisini ayrı ayrı hücrelerde tutuyorlar. Birbirleriyle iletişimleri yok.”
KAMUOYU DUYARSIZ
Amca Er, kamuoyunda bir duyarsızlığın hakim olduğu ve kimsenin sesini çıkarmadığı eleştirisinde bulundu.
İsviçre’de bulunan Uluslararası Af Örgütü’nün bir yetkilisiyle görüştüğü ifade eden Er, “Uygulanan bu insanlık dışı muameleye karşı kamuoyunda bir sessizlik var. Sadece özgür basında birkaç haberin yapıldı. Kimse çok ilgilenmiyor, bir sessizlik var. Ben İsviçre’deki Uluslararası Af örgütünün bir yetkilisi ile görüştüm. Yetkili bana ellerinden gelen ne varsa yapacaklarını söylediler. Ancak Güney Kürdistan’da şubelerinin olmadığını, onun içinde Bağdat bulunan büroya durumu bildireceklerini söyledi. Direk muhatap yok. Bağdat büro üzerinden benim şikayetlerimi takip etmeye çalışacaklarını ifade ettiler” dedi.
BU GENÇLERE SAHİP ÇIKILMALI
Kamuoyunun ölüm sessizliğine gömüldüğünü ifade eden amca Er demokrasiden ve insan haklarında yana olan herkesi duyarlı olmaya çağırdı.
Necmettin Er, “Şu an hiçbir yetkiliye ulaşamıyoruz. Sağlık durumları oldukça kritik bir aşamada. Aldığımız son bilgilere göre yeğenim doğru dürüst ayağa bile kalkamıyor. Başta Kürt kamuoyu olmak üzere, insan haklarından yana olan herkesi bu gençlere sahip çıkmaya çağırıyorum. Bu her iki gencimize de sahip çıkalım” diye ekledi.
Açlık grevinde olan Abdurrahman Er ve Mazlum Dağ’ın talepleri şöyle:
1- İşkence ve kötü muamelenin sona ermesi
2- Tek Tip kıyafet dayatmasında vazgeçilmesi
3-Tekli hücre uygulamasının sona erdirilip ikisinin aynı odaya verilmesi