Van’da AKP’nin sağlık hizmeti çöktü

Van’da sağlık sorunları giderek kangrenleşiyor. Sağlık hizmetinin hemen hemen hiç olmadığı Van’da son bir ay içinde 70 doktor istifa etti.

AKP’nin sağlık hizmeti Van’dan iflas etmiş durumda. Tüm Kürdistan illerine hizmet verdiği iddia edilen ancak, doktor kapasitesi hastaları karşılamayan, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde son bir ay içinde 70 doktor istifa etti. Hastanede muayene olmak için sıra alan ve tedavi için hastaneye gelenler, doktor olmadığı için geri dönmek zorunda kalıyor. Özellikle Hakkari, Ağrı, Bitlis ve Muş, Iğdır ve ilçelerinden gelen binlerce hasta tedavi olmadan memleketlerine geri dönüyor. AKP tarafından son iki yıl içinde yüzlerce sağlık personeli KHK ile ihraç edildi. Tayini Van’a çıkan yüzlerce hekim, doktor ve sağlık personeli ise güvenlik soruşturması adı altında hala bekletiliyor.

Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve bünyesinde bulunan Türkiye’nin ilk ve tek akıllı hastanesi ise personel eksikliği nedeniyle yüzde 50 kapasiteyle çalışıyordu. İstifalarla birlikte hastanede sağlık personeli ve doktor eksikliği had safhaya çıktı. Doktor eksikliği ve yer sıkıntısı nedeniyle ölümler meydana geliyor. Özellikle çocuk ve bebek ölümlerinin en yoğun yaşadığı illerin başında Van geliyor.

ÖRENÇ: İSTİFALARIN BAŞLICA ANA NEDENİ EKONOMİK KRİZ

Son bir ay içerisinde, istifa ve tayin nedeniyle Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 70 civarı doktorun ayrıldığını belirten SES Van Şube Başkanı Sezer Örenç, doktorların hastaneden ayrılmalarının birçok nedeni olduğunu söyledi. Hastaneden ayrılan sağlık emekçileriyle görüşmeler yaptıklarını dile getiren Örenç, "Yaptığımız görüşmelerde ön plana çıkan nedenler; yoğun çalışma ve angarya, liyakatten yoksun idarecilerin tıbbi malzeme temini, uygun çalışma ortamının oluşturulması konusundaki yetersizlikler ve günümüz koşullarında özel sağlık kurumlarının devlete nazaran kimi emekçilere daha cazip gelmesi gibi birçok neden sıralayabiliriz.

Bazı uzmanlar, son süreçte yaşanan ekonomik gelişmelerden ötürü belli malzemelerin alınamamasından şikayetçi. Esasında, genel olumsuzlukların hemen hepsiyle ilişkilendirilebilecek olan başlık ekonomik kriz. Her zaman olduğu gibi yanlış politikaların bedelini emekçiler ve toplum ödemektedir" diye konuştu.

‘SAĞLIK HİZMETİ YAPBOZ HALİNE GELDİ’

"Bu durum yıllardır yapboz tahtası haline getirilen sağlık hizmetleri ve politikalarının, bizi şaşırtmayan neticesidir" diyen Örenç, "Yurttaşlar sağlık hizmeti alamayacak durumdalar. Üniversite hastanelerinde ücretli muayene gişelerinde kuyruklar bulunmakta. Hastane kuyruklarını bitirdiğini iddia eden iktidar, ücretli muayene kuyrukları inşa etmiş durumda. Parası olamayan hastalar da haftalar, bazı branşlarda aylar sonrasına verilen randevular yüzünde zamanında sağlık hizmetlerine erişememekte.

Kısacası paranız kadar sağlık hizmeti alabileceğiniz bir sağlık sistemi inşa edilmiş durumda. “Sağlıkta devrim” dedikleri Kamu Hastaneler Birliği sistemi çöktü, yakın zanda genel sekreterlikler fes edildi ve eski sisteme dönüldü. Ülkenin birçok yerinde aile hekimleri, devlet tarafından ödemelerinin geç yapılması, tıbbi sarf malzemelerinin fiyatındaki artıştan ötürü zarar eden “işletme”lerini kapatmakta, aile hekimliğinden istifa etmekte” şeklinde konuştu.

‘SAĞLIKLI BİR TOPLUM İÇİN BARIŞ VE DEMOKRASİ İNŞA EDİLMELİ’

Performans sisteminin kaldırılması, hekim dağılımının nüfusa göre yapılması, ücretsiz, erişebilir, anadilinde sağlık hizmetlerinin sunulması gerektiğini söyleyen, Örenç, konuşmasını şöyle bitirdi: "İhraç edilen sağlık emekçilerinin OHAL İnceleme Komisyonu lağvedilerek bir an önce işlerine geri dönüşleri sağlanmalı, güvenlik soruşturmaları kaldırılmalı ve güvenlik soruşturmalarına dayandırılarak ataması engellenen sağlık emekçileri hemen atanmalıdır.

Her şeyden önemlisi tüm bunlara sebebiyet veren savaş politikalarından, antidemokratik tutumlardan ve emek sömürüsünden bir an önce dönülerek, sağlıklı bir toplum için olmazsa olmaz barışın, demokrasinin inşa edilmesi gerekmektedir. Eğer bu durum gerçekleşmez ise sağlık hizmetlerinin sunumunda da “tanzim satış noktaları”nın oluşturulması dışında bir alternatif yoktur!"