Van'da depremzedeler mağdur, AKP-MHP iktidarı rant peşinde!

Van’ın Saray ve Özalp ilçelerindeki deprem nedeniyle mağdur olan halkın çadırı dahi yok. AKP-MHP iktidarı yetkililerinin ise depremzedelerle TOKİ pazarlığı yapmaya çalıştığı öğrenildi. Türk askeri ve polisi, HDP heyetlerini de engelliyor.

Van’ın Özalp ve Saray ilçelerinde Rojhilat ile sınır olan köyler ilk olarak Şubat ayında yaşanan depremle sarsıldı. Depremde yaşanan ağır hasara rağmen herhangi bir destek sağlanmayan köyleri Nisan ayında bu defa da kasırga vurdu. Meydana gelen kasırgada birçok evin çatıları uçtu, hayvanlar telef oldu. Koronavirüs günlerinde deprem ve kasırga ile zor bir dönem geçiren köyler, iktidarın açıkladığı normalleşme sürecinin ardından bu defa bir deprem daha yaşadı. 25 Haziran’da meydana gelen depremin gündüz vakti yaşanması ve yaz mevsimi nedeniyle herkesin dışarıda olmasından dolayı herhangi bir can kaybı yaşanmadı ama evler ve ahırlar tamamen kullanılamaz hale geldi.
Van Valiliği ise çok büyük bir yıkımın ve can kaybının gerçekleşmediğini, hasar tespit çalışmalarının kısa sürede yapılacağını savundu. Köylerin içinden geçen Valilik, UKOME ve AFAD yetkilileri, araçlarından dahi inmeden yolda karşılaştıkları köylülere can kaybı olup olmadığını sorduktan sonra köylüler ile herhangi bir diyaloğa girmedi. Sadece deprem köyleri içinde en fazla nüfusu sahip olan Gürpınar’ın Elaçmaz köyüne çadır gönderilirken, Saray’ın köylerine ortak kullanım için bazı çadırlar gönderildi.
Depremin olduğu köylerde en büyük tehdit ise koronavirüs salgını. Şu anda dışarıda kalan ortak çadırları kullanan köylerde yaşlıların ve çocukların sağlığı büyük risk altında.

HDP HEYETİNE BASKI VE ENGELLEME

Depremin ardından HDP heyetleri de iki gün boyunca köyleri ziyaret etti. Aralarında HDP Van il eşbaşkanları Ökkeş Kava, HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan ve gasp edilen Van Büyükşehir Belediyesi'nin Eşbaşkanı Mustafa Avcı’nın da bulunduğu HDP heyeti, Özalp ve Saray köylerinde depremzede köylülerle bir araya geldi ve köylülerin dertlerini dinledi. HDP heyetinin deprem bölgelerini ziyaret edeceğini öğrenen asker ve polis ise aralarında sadece 17 kilometre mesafe bulunan Özalp Saray karayolunda 4 arama noktası kurdu. HDP heyetini 3 kilometre ara ile durduran askerler ve polisler, araçlarda yardım paketi olup olmadığını sordu, araçlarda yardım paketi aradı.

KAVA: HASAR GÖRMEYEN EV YOK, ZOR DURUMDALAR

Köylerde yaşanan duruma ilişkin bilgi veren HDP Van İl Eşbaşkanı Ökkeş Kava, depremin yaşandığı günden bu yana köyleri ziyaret ettiklerini söyledi. Köylerde bazı tespit çalışmalarında bulunduklarını söyleyen Kava, “Son olarak geniş kapsamlı bir çalışma yürüttük. Çok kötü bir manzara ile karşılaştık. Evlerin tamamında hasar var, hasar görmeyen ev yok. Büyük ve orta ölçekli hasarlar oluşmuş. En ufak pozisyonda yıkılacak ve artık yaşanmayacak durumda evlerde kalıyor şu anda yurttaşlarımız. Bir köye çadır dağıtılmış ancak diğer köylere çadır bile gönderilmemiş. AFAD ve ilgili kurumları aradık. ‘İnsanlar evine giremiyor' dedik, ihtiyaçları söyledik ama hala gereken yapılmadı. Birçok aile yorganını atmış dışarı ve ailece dışarıda kalıyor. Gördüğümüz manzara vahimdi. Kimse ölmemişse sorun yok diye yaklaşım gösterilmiş. Muhtarlara söyledik, muhtarlar etkisiz bırakılmış. Herhangi bir tespit, yerinde inceleme ve yardım ulaştırılmamış. Köylüler neredeyse tamamen dışarıda kalıyor. Evlerine üstlerine kalacak durumda."

'ARAÇLARIMIZDA YARDIM PAKETİ ARANDI'

Diğer depremlerde olduğu gibi deprem bölgelerine gidişleri sırasında yine engellerle karşılaştıklarını kaydeden Kava, “Özalp ve Saray arası 17 kilometre ama 4 noktada askeri-polis kontrol noktası ile karşılaştık. Bize yardım paketi olup olmadığını sordular. Yardım paketi arandı. Saatlerce bizi beklettiler. 2 kilometrede bir bu uygulamayı yaptılar. İllegal bir şeymiş gibi yardım paketi aradılar. Aynı devlet insanlara bir yardım da göndermemiş. Biz yakın zamanda raporumuzu kamuoyuna açıklayacağız.”

ORHAN: DEVLET UZAKTAN BAKTI!

Deprem bölgelerine dün giderek köylülerle görüşen ve bazı tespitlerde bulunan HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan ise şöyle dedi:
"Köylerde şunu gördük; ciddi bir tümden yıkılma ve can kaybı olmadığı için ilgili kurumların yaklaşımları ‘Gittik, gördük ciddi bir durum yok’ şeklindedir. Gittiğimiz Yeşialıç, Nazarova mezrası, Çakmak, Kargalı köyünde ve Gürpınar’ın Elaçmaz köylerine gittikten sonra AFAD yetkilileriyle görüştük. Uzaktan bakıp yıkıntı yok diyerek herhangi bir çalışma yapılmamış. Yeşilalıç ve Nazarova mezralarında, Kepir köyünde halk dışarıda yaşıyor. Kepir halkı yoksul ve çaresiz. Tümden ev yıkılmamış diye çadırın verilmemesi şeklinde bir yaklaşım olamaz. Bugün üçüncü gün, hâlâ çadırların gitmemesi büyük bir handikaptır. Can kaybı olduğunda bile göstermelik işler yapanlar bu durumda bunu da yapmıyorlar. Halkımız kayyumlara çok tepkiliydi. Halk ve köylü ile diyalog bile kurulmadığını, ‘geçmiş olsun’ bile denilmediğini öğrendik. Şu anda acil çadır ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Deprem psikoloji çok farklı ve çocuklar evlerine bile giremiyor. Dolayısıyla en ufak bir rüzgârda hasarlı evler yıkılacak.”

'BÜYÜK SAĞLIK SORUNLARI GÖRÜLÜR'

Koronavirüs salgınına da dikkat çeken Orhan, depremzedelerin hijyen malzemeleri dahi bulamadığını ve çok büyük sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğini belirterek, yetkilileri uyardı. Orhan, "3-4 aileye ortak kullanım için çadır vermişler. Mahremiyet karinesi bir yana koronavirüs salgını da artmışken, bulaşıcılığı göz önünde bulundurulmuşken salgının yayılması da bir risk.”

'HALK İLE TOKİ PAZARLIĞI YAPILMIŞ'

Van’ın afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söyleyen Orhan, şöyle devam etti:
"Halk da bunu istiyor. Van 10 yıldır büyük, küçük depremler yaşıyor. Van depremi, Başkale depremi olduğunda da söyledik. Afet bölgesi ilan edildiğinde vergilerin iptali, faizlerin kaldırılması ve TOKİ yapılamaması gibi durumlar oluşacağından hükümet buna yanaşmıyor. Hükümet anlaşılıyor ki bunu yapmak istemiyor. Bu koşullarda Van depreminde olduğu gibi afet bölgesine ihtiyaç var. Kayyumlar geçtikleri köyde ‘geçmiş olsun’ bile dememişler, yol üstünde karşılaştıkları insanlara ‘Çevre Şehircilik Kontrole gelecek, hasar kararına bağlı olarak yeni konutlar yapabilirler. Bu da şu maliyetlerde olacak’ diyerek, TOKİ için diyerek pazarlık bile yapmışlar. Bu kabul edilebilir değil.”

BİLMEZ: EVLERİN YÜZDE 80'İ KULLANILAMAZ DURUMDA

Görevi gasp edilen Saray Belediye Eşbaşkanı Şahabettin Bilmez ise yaşanan durumu şöyle özetledi:
"Köylere gittik. Halkımız perişan durumdadır. Köyler mağdur durumda. Şubat ayında zaten aynı bölgede deprem meydana gelmişti ve şimdi ikinci defa bu yıkım yaşandı. Depremin olduğu köylerde halkın evlerinin yüzde 80’i ve hayvan barınakları da kullanılamayacak durumda. Şans eseri deprem gündüz olduğundan can kaybı yaşanmamıştır. Evler oturulamaz durumda. Bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi lazım. Nisan ayında meydana gelen kasırga da bu köylerimizi vurmuştu. Halkımız zor durumda. Çok az kişiye çadır yardımı yapılmış ama bölge itibarıyla nüfusu en az olan köyümüz 100 kişiliktir. Çadırların adil bir şekilde dağıtılmadığını görüyoruz. UKOME ekipleri gelmiş, bir köyün altında beklemiş, can kaybı olup olmadığını sorduktan sonra ayrılmış.,
Çağrımız; halkımız çok perişan ve acilen gereken yardımların yapılması gerekiyor. Bölgenin gece soğuğunun göz önünde bulundurulması lazım. Ayrıca koronavirüs salgının yayılması söz konusu.”