Van'da komplo protesto edildi

Van'da uluslararası komplo protesto edilirken, tecride karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı.

Van’da Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun protesto edildiği eylemde, “Halkların mücadelesi ve bizzat Sayın Öcalan’ın İmralı duruşu sonucu uluslararası komplo hedefine ulaşamamıştır” açıklaması yapıldı.

Van’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplo, yıl dönümünde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve demokratik kitle örgütleri tarafından yapılan kitlesel açıklamayla protesto edildi. Van Sanat Sokağı’nda yapılan eyleme siyasi parti, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada “Tecrîdê rakin, deriyê Îmraliyê vekin, aşitiyê ava bikin” (Tecridi kaldırın, İmralı kapılarını açın, barışı inşa edin) yazılı siyah pankart açıldı.

'DEMOKRATİK ÇÖZÜM TECRİDİN KALKMASIYLA MÜMKÜN'

HDP İl Yöneticisi Ömer Işık, Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat 1999 tarihinde gerçekleştirilen komplo ile Kürt sorununda barış, adalet ve özgürlük talebinin hedef alındığını söyledi. Komployu Kürt halkının özgürlüğüne, varlığına, gelecek ve tarihine kastetme günü olarak tanımlayan Işık, “Halkların mücadelesi ve bizzat Sayın Öcalan’ın İmralı duruşu sonucu uluslararası komplo hedefine ulaşamamıştır. Kürdistan coğrafyası, Türkiye ve Ortadoğu’da halklarının demokrasi mücadelesi yükseldikçe ve dünya kamuoyunda görünür oldukça AKP-MHP iktidarı tecride, savaş politikalarına, adaletsizliğe ve inkârcı siyasete daha çok sarılmıştır. Bu kapsamda, 5 Nisan 2015 tarihinde Türkiye halklarının barış talebini boğmak üzere, İmralı’da Sayın Öcalan üzerindeki tecrit yeniden derinleştirilmiştir. Tecrit politikalarıyla beraber Türkiye halklarının eşit ve özgür yurttaşlık ile Demokratik Cumhuriyet talebi, siyasal ve toplumsal alandan silinmeye çalışıldı” dedi.
Vakit kaybetmeksizin İmralı’daki mutlak tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun çözümü için Abdullah Öcalan’ın kendi fikirlerini kamuoyu ile paylaşmasının önünün açılması gerektiğinin altını çizen Işık, şunları da söyledi:
"Sayın Öcalan konuştukça müzakere ve demokratik çözüm imkânı güçlenecektir. İmralı Hapishanesi Sayın Öcalan'ın kaçırılma biçiminden İmralı’da tutulma koşullarına kadar, yasaların hükmünün geçmemesi itibariyle uluslararası hukukun kara deliğidir. Özellikle son yıllarda Sayın Öcalan’a sürekli disiplin cezalarının verilmesi ‘ceza içinde ceza’ olarak tanımlayabileceğimiz sistematik bir işkence ve düşmanlık zeminine işaret etmektedir. Bu ağır tecrit koşullarında ve hukukun askıya alındığı bir mekânda Sayın Öcalan’ın sağlık ve güvenlik koşullarından endişeliyiz. İmralı’daki hukuksuzluğu ortadan kaldıracak olan, halklarımızın ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesidir.”
Tecride karşı mücadelenin, demokratik siyasetin onurunu ve barış umudunu korumaya yönelik de bir mücadele olduğunu vurgulayan Işık, bütün siyaset kurumları, insan hakları örgütleri ve sivil toplum örgütlerini tecride karşı mücadeleye çağırdı.
Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. Halk, “Bijî serok Apo” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları attı.