Agirî'nin (Ağrı) Bazîd (Doğubayazıt) ilçesi ile Rojhilatê Kurdistan arasında bulunan Gürpınar Sınır Kapısı, Türk devletinin rüşvet kapısı haline geldi. Kapıda ticaret yapmak isteyen halk, devlet görevlisine rüşvet vermek zorunda kalıyor. Sınır kapısında görevli polisler ile memurlar, rüşvet aldıktan sonra İran’dan gelen araçlardan geçişlerine izin veriliyor. Rüşvet kapısı olarak bilinen Gürbulak Sınır Kapısı daha önce de rüşvet olaylarıyla gündeme gelmişti.
Türk devletinin ekonomik ambargo uyguladığı Kurdistan’da hayvancılık, tarım, turizm ve ticaret faaliyetleri yok denecek kadar az. Ekonomik ambargo nedeniyle işsizlik ve yoksulluk oranı ülke ortalamasının üstünde yer alıyor. 510 binin üzerinde nüfusu olan kentte yaşayanların yüzde 70’den fazlası işsiz ve yoksul. 2022 yılında en yoksul kentler sıralamasında Wan, Mûş, Bedlis, Colemêrg, Agirî, Qers, Îdir, Erdexan gibi Kurdistan kentleri geliyor. 2021 yılında en yoksul kentler Agirî, Riha ve Wan olurken, en zengin kentler ise Türk kentleri oldu. AKP-MHP faşist iktidarının bilinçli olarak uyguladığı ekonomik ambargo nedeniyle her yıl binlerce kişi çalışmak için Türkiye kentlerine göç etmek zorunda kalıyor.
AKP-MHP İKTİDARININ RÜŞVET KAPISI
Orta Asya ve Uzak Doğu’yu Avrupa’ya bağlayan Kurdistan kentlerinde bulunan sınır kapılarının çoğu kapalı durumda. Açık olan kapılarda ise ticaret sınırlı şekilde yapılıyor. Colemêrg, Wan, Agirî, Îdir kentlerinde bulunan ve açık olan sınır kapıları ise devletin rüşvet çarkı haline geldi. Bu rüşvet çarkının başında ise Agirî'nin Bazîd ilçesinde bulunan Gürbulak Sınır Kapısı geliyor.
Agirî ile Rojhilatê Kurdistan arasında bulunan bu sınır kapısından her gün birçok araç giriş-çıkış yapıyor. Agirî ve ilçeleri için önemli ticaret kapısı olan Gürbulak Sınır Kapısı'nda sınırlı şekilde ticarete izin veriliyor. İran’dan Agirî'ye herhangi bir mal getiren kişi, kapıda görevli olan Türk yetkilerine rüşvet vermek zorunda kalıyor. Halk, kazandığının büyük bölümünü rüşvet olarak vermekten şikayetçi.
'RÜŞVET VERMEDEN MAL GETİREMİYORUM'
Bazîd ilçesinde oturan ve güvenlik nedeniyle isminin yazılmasını istemeyen bir iş insanı, Gürbulak Sınır Kapısı’nda yaşanan rüşvet çarkını şöyle anlattı: “Uzun yıllardır İran’dan Ağrı ve ilçelerine çeşitli ürünler getiriyorum. Sınır ticareti yapıyoruz ama bin bir zorluklar içinde yapıyoruz. İran’da istediğimiz miktarda mal getiremiyoruz. Getirdiğimiz ürünlerde de yeterli bir kazanç elde edemiyoruz. Yıllardır bu sınır kapısında kazandığımızın büyük bölümünü Türk tarafına vermek zorunda kalıyorum. Rüşvet vermeden kapıdan hiçbir şekilde mal getiremiyorum veya getiremiyoruz. Benim gibi birçok kişi bu şekilde iş yapmak zorunda kalıyor. Biz rüşvet vermek istemiyoruz. Eğer devlet görevlilerine rüşvet vermezsen hiçbir şekilde iş yapamazsın. Bu kapıda rüşvetin alındığını ve insanların mağdur edildiğini tüm devlet yetkilileri biliyor. Özellikle kapıda bulunanların büyük çoğunluğu AKP-MHP’nin yerleştirdiği kişilerdir. Burada alınan rüşvetten iktidar yetkilileri de payını alıyor. Yıllardır rüşvet çarkının döndüğü bu kapı, AKP’nin rüşvet kapısı haline geldi.”