Fedaileşen bir militan: Beritan Nurhaq Çiya

“Bakûr topraklarının bütün zorluklarını Önderlik inancı ve aşkıyla aşacağız. İşte o zaman, bizdeki zafer tutkusu daha sağlam olacak; işte o zaman her yerde zafer türküsünü haykırarak söyleyeceğiz” demişti, gitmeden önce güncesinde yazdığı son satırlarında

BERITAN NURHAQ ÇIYA

PKK’nin özündeki fedailik çizgisinin temsiliyetini her an yaşamsallaştıran ve düşman karşısındaki onurlu duruşuyla fedaileşmenin en anlamlı temsillerinden biri olan öncü komutan; anın devrimcisi, özgürlük tanrıçalarının ardıllarından Bêrîtan Nurhaq Çiya, adıyla bütünleşerek yaratma eyleminin nasıl gerçekleşeceğini dost-düşman herkesin ruhunu titretecek bir şekilde gösterdi. YJA Star’ın özlü ve öncü komutanlarından biri olan heval Bêrîtan, yaşamın her anına anlam yüklerken, gerçek anlamda PKK’lileşmenin, fedaileşmeyi özümseyerek ulaşılacak bir hakikat olduğunu tüm benliğinde hissederek yaşadı.

“DÜŞMANA VURDUKÇA ÖNDERLİĞE DAHA ÇOK YAKINLAŞACAĞIZ”

Bu yüzden, adeta zamanla yarış içerisindeymiş gibi hep ulaşma ve yeniyi yaratma çabası, heval Bêrîtan’ı adıyla bütünleştiren bir gerçeklik oldu. En büyük hayalinin düşmandan intikam almak olduğunu dile getirirken, tüm benliğinde ulaştığı netleşmeyi ve kararlaşmayı dinleyenlerin ruhuna işliyordu. Yolculuğuna başlamasına çok kısa bir süre kala, geride bıraktığı güncesinde şöyle yazmıştı:

“Biliyorsunuz ki Bakûr yolcusuyum. Yola çıkmanın ve yolda olmanın en güzel duygularını yaşıyorum. Her yolu adımladığımda siz değerli yoldaşlarımı da kendimle götürüyor olacağım. O yolları yürüyen salt ben değil, benimle o güzel dağlarımızı adımlamak isteyen yol arkadaşlarımız da olacak. Ellerimi, dağlarımızın taşlarına sizler için de süreceğim, ibadet eder gibi. Kanilerimize her dokunduğumda, sizler de o serinliği hissedeceksiniz. Bizlerden önceki yoldaşlarımızın ayak izlerine, sizlerin yerine de el sürüp sağlamca ayaklarımı basacağım. Yani, Bakûr’un bütün güzelliklerini beraber yaşayacak ve bütün zorluklarını Önderlik inancı ve aşkıyla aşacağız. İşte o zaman, bizdeki zafer tutkusu daha sağlam olacak. Her zorluğu aştığımızda, düşmana her darbe vurduğumuzda Önderliğimize daha yakın olacağız. Bütün bunların inancıyla, Önderliğimiz ve değerli yoldaşlarımızla buluşacağımız umudu ve inancıyla daha fazla çalışıp daha fazla çaba sahibi olacağım.”

O AŞKTAKİ KAVGA, İSYAN VE SAVAŞ GEREKÇESİDİR

Özgürlük yolunda olmanın tarifini en anlamlı şekilde yapan, efsane komutanların yol arkadaşı olan ve xwebûn’un anlamını içselleştiren Bêrîtan arkadaş, kendinden verdikçe çoğalacağı hakikatine ulaşanlardandı. Yüreğinde milyonların sevgisini, hayallerini, amaçlarını ve intikam hırsını taşıyabilecek güçte bir kadını kim durdurabilirdi ki? Hangi güç özgürlükteki ısrarı durdurabilir ya da bitirebilirdi ki? İşte bu yüzden Bêrîtan’ın adı her duyulduğunda sevda sarıyor ülkemin dört bir yanını. Celladın suratına tüküren Sara’nın iradeli duruşunu, Zîlan’ın eyleme giderken yaşadığı kararlaşma düzeyini ve Bêrîtan’ın teslimiyete karşı savaş açtığı eşsiz anların tekrarını, heval Bêrîtan’la tekrardan yaşıyor gibi hissediyorum. O, Güneş Ülkesi’nde direniş kıvılcımlarını canlı tutan, kahramanlık halkasının devamı ve özgür yaşama adanmış bir can. O, yeri geldiğinde tek başına bir orduymuş gibi düşmana vurmayı ve intikam almayı bilen bir komutan.

Fedaileşerek özgürlük ateşini gürleştiren, güneşin aydınlığında zafer türküsünü söyleyen asil kadın, güncesinin son satırlarında şöyle diyordu:

“Kadının renginin ve özünün yansıdığı, her yerde kadının sesinin yankılandığı, doruğa ulaştığı bu yüzyılda, dünyanın kadın özgürlük mücadelesi ile dolup taşmasını ve gelişmesini umut ediyorum. Bizler de PAJK’lı gerillalar olarak dağlarımızı mesken edinip, özgürlük meşalesini her zaman yükselteceğiz. Bu meşale yükseltilirken sizler bizlerin gönül gözü olarak her zaman bu hakikate imzanızı atmış olacaksınız. Hakikat yolunda olmak güzel ve anlamlı, hele bir de hakikat uğruna bu yolda yürünüyorsa yaşam daha fazla anlam kazanıyor. Hakikat yolumuzun bir durağı da Bakûr dağlarımız olmakta. Şimdi o kervanda yol almak ve yola çıkmak benim için paha biçilemez bir güzellikte. Varacak olmak ve orada mücadele edecek olmak tarifi zor anlamlarla dolu. Bunun için ruhumu bu hakikat ile donatıp yola koyulacağım. Mekân ve zamanı aştığımızda gönül birlikteliğine inanıyorsak eğer, o zaman ruhdaşlar olarak orada beraber mücadele etmiş olacağız. Ruhen hepinizi orada hissederek mücadeleyi büyüteceğiz. Çünkü hepimiz orada Önderliğimiz ile buluşacağız ve bunun için çok çalışmamız gerekmekte.”

SAVAŞTIKÇA GÜZELLEŞEN VE FEDAİLEŞEN BİR MİLİTAN

Ve teslimiyeti dayatanlara uçurumlarda attığı zılgıtlarla cevap veren, direniş çizgisini soylu eylemiyle harlayan Bêrîtan’ın ardından yürüyen, onunla bütünleşen bir direniş gerçekliğine ulaşan heval Bêrîtan, evrenin sonsuz ışıklarıyla birleşmişti. Kopmayan bağlarla birleşen ve çoğalan bir aşkın yaratıcılarındandı artık. O aşktaki kavga, isyan ve savaş gerekçesiydi artık. Savaştıkça güzelleşen ve fedaileşen bir militan; dağlılaşan her kadının hayalinde ulaşmak istediği gerçek aşkın havarisidir Bêrîtan Nurhaq Çiya.