Rapor için yapılan ankete katılan 900 uzman ve 11,000 iş dünyası liderinin dörtte biri savaşı önümüzdeki yıl için en büyük tehdit olarak görüyor.

Genel olarak silahlı çatışmalar, iklim krizi, toplumsal ve teknolojik sorunların birbiriyle bağlantılı bir şekilde küresel istikrarsızlığı derinleştirdiği ifade ediliyor. 

Davos’ta gerçekleşecek toplantı öncesinde açıklanan raporda, savaş ekonomiyi etkileyen en büyük risklerden biri olarak tanımlandı. 

Ukrayna, Gazze, Sudan ve Somali gibi çatışma bölgelerinde artan gerilimler, enerji fiyatlarını yükseltirken tedarik zincirlerini bozuyor ve gelişmekte olan ülkelerde gıda ve enerji güvensizliğini artırıyor. Uzmanların %25’i savaşı önümüzdeki yılın en büyük tehdidi olarak görüyor.  

Raporda, iklim krizinin etkileri de öne çıkıyor. Aşırı hava olayları, doğal kaynakların tükenmesi ve biyoçeşitlilik kaybı, önümüzdeki on yıl için temel çevresel riskler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra, dezenformasyon ve toplumsal kutuplaşma gibi tehditlerin sosyal uyumu zayıflatmaya devam ettiği belirtiliyor. 

Teknolojik riskler de endişe verici bir tablo oluşturuyor. Yapay zekanın kötüye kullanımı ve siber güvenlik tehditleri, istikrarsızlığı artıran unsurlar arasında.  

Uzmanların %64'ü güçler arasında artan rekabetin damgasını vurduğu parçalanmış bir dünya düzeni öngörürken, daha fazla uluslararası işbirliği çağrısı yüksek sesle ve net bir şekilde dile getiriliyor.

Raporda Dünya Ekonomik Forumu Genel Direktörü Mirek Dušek, dünya liderlerini işbirliği ve dayanıklılık için harekete geçmeye çağırıyor.

Forum’un Küresel Riskler Girişimi Başkanı Mark Elsner ise “Bu krizler, koordineli ve kolektif eylem gerektiriyor” diyerek uluslararası işbirliğinin önemini vurguluyor.