KONGRA-GEL: 1 Mayıs'ta Erdoğan'ın gidici olduğunu gösterelim!

1 Mayıs mesajı yayımlayan KONGRA-GEL, "Bundan sonra yapılacak hiçbir seçimin yasal güvencesi yoktur. Tek yol; emekçilerin, ezilenlerin, demokrasi güçlerinin ortak örgütlü mücadelesinin yükseltilmesidir. Halklar 1 Mayıs'ta meydanları coşkuyla doldurup, sar

KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs için bugün yazılı bir mesaj yayımladı.

Mesajın başında, "Dünya emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadelelerinin sembolü olan 1 Mayıs Bayramı'nı içtenlikle kutluyoruz. Bu vesileyle bugüne ruh ve anlam veren tüm 1 Mayıs direniş şehitlerini bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz" denildi.

"Erdoğan faşizmine karşı emek ve demokrasiden yana olan tüm çevrelerin 16 Nisan Referandumunda oluşturduğu 'HAYIR' cephesine çağrı yapıyoruz; 1 Mayıs ruhu ile tüm alanları coşkuyla dolduralım, birliği, dayanışmayı ve mücadeleyi yükseltelim" diyen KONGRA-GEL, şunları da kaydetti:

'ÇÖZÜM SEÇİM DEĞİL, DİRENİŞ'

"1 Mayıs kutlamalarıyla daha da güçlenecek olan emek, demokrasi ve özgürlük güçlerinin birliği, bu süreçte faşizme karşı yürütülen ortak mücadeleye hem moral olacak, hem de yol gösterecektir.

16 Nisan Referandumunda da görüldüğü gibi YSK, AYM, HSYK başta olmak üzere Türkiye’de yargı sistemi tamamen Erdoğan tarafından denetim altına alınmıştır. Türkiye’de yargı sistemi iflas etmiştir. Bundan sonra yapılacak hiçbir seçimin yasal güvencesi yoktur. Çünkü Erdoğan demokratik mücadele koşullarını tamamen ortadan kaldırdı; hileci, yalancı, hırsız, tekçi faşist sistemini yasal hale getirdi. Bu faşist sistemi ortadan kaldırmanın tek yolu, halklarımızın devrimci dinamiklerinin öncülüğünde, tüm emekçilerin, ezilenlerin, demokrasi güçlerinin ortak örgütlü mücadelesinin yükseltilmesidir.

Erdoğan, başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplumsal sorunlarda uyguladığı savaş, baskı ve yasaklarla iktidarını sürdürme politikalarını esas almaktadır. Referandum sonrası Rojava ve Şengal’e yönelik yapılan saldırılar bunun sonucudur ve buna devam edeceklerini de açıkça söylüyorlar.

Erdoğan diktatörlüğünün halklarımıza dayattığı savaşın insani ve ekonomik tüm faturasını emekçiler ödüyor. Bundan dolayı emekçiler, işsizler, yoksullar, köylüler, kadınlar yani tüm ezilenler, faşizmi durduracak olan anti-faşist cephenin en temel bileşenleri olarak, 1 Mayıs'ta direnişlerini ve örgütlülüklerini yükseltmelidir.

'DİKTATÖRLÜĞE KARŞI BİRLEŞELİM'

Bu nedenle de Kürdistan ve Türkiye’de emekçiler, ezilenler, kadınlar, gençler, Aleviler, tüm demokrasi güçleri, Kürt halkıyla birlikte diktatörlüğe karşı mücadeleyi yükselterek, 1 Mayıs'ta meydanları coşkuyla doldurup, sarayın saltanatının gidici olduğunu göstermelidir.

1 Mayıs Emekçilerin Birlik, Dayanışma ve Mücadele günü, Erdoğan faşizmine karşı halklarımızın ve tüm ezilenlerin dayanışma ve birlik günü olmalıdır.

Faşizm yenilecek, özgürlük, demokrasi ve barış isteyen halklarımız kazanacaktır."