Van Valiliğinden ikinci sıkıyönetim uygulaması

Bölgede uygulanan sıkıyönetime rağmen Van Valiliği, Van’da ikinci bir sıkıyönetim ilan ederek bir ay boyunca her türlü demokratik eylem ve etkinliklere yasak getirdi.

Van’da yasak üzerine yasak uygulayan Van Valisine İHD Van Şube Başkanı Murat Melet tepki göstererek, “Aslında bu yasaklarla Van’da yaşanan mağduriyetlerin dile getirilmemesi amaçlanıyor. Van’da insanların bir araya gelmesinden korkuluyor” dedi.

Bölgede uygulanan sıkıyönetime yetinmeyen Van Valiliği, OHAL kapsamında Van’da bir ay boyunca her türlü demokratik eylem ve etkinliğin yapılmasını yasakladı. Valiliğin açıklamasında; yürüyüş, basın açıklaması, miting, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi ve benzeri türdeki tüm eylem ve etkinlikler 30 gün süre ile yasaklandığını duyurdu. OHAL ile ek olarak Van Valisinin getirdiği bu yasaklar nedeniyle yurttaşların her türlü demokratik ve özgürlükleri ellerinde alınıyor. Bu yasaklarla birlikte Van’da polis ve asker, Van merkez ve ilçelerinde adeta abluka uyguluyor. Özellikle Van merkezde bulunan cadde ve sokaklarda resmi ve sivil polis ile zırhlı araçların yoğunluğu yaşanıyor. İnsanların bir araya gelmesinden korkan Van Valiliğinin bu uygulamasına İHD Van Şubesi tepki gösterdi. İHD Van Şube Başkanı Murat Melet, Van Valiliği tarafından her türlü etkinliği yasaklayan uygulamalarının kabul edilemez olduğunu söyledi.

MELET: TÜRKİYE BİR OHAL DEVLETİRDİR

İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet, Türkiye kurulduğundan bu yana OHAL, sıkıyönetim ve yasaklarla yönetildiğini söyledi. Türkiye Cumhuriyet’inin bir OHAL devleti olduğunu ifade eden Melet, OHAL ile birlikte ülkedeki insanların tüm yaşamlarını kısıtlayan uygulamalara neden olduğunu belirtti.  Melet, ülkede bulunan yasa ve kanunların artık keyfiyete göre uygulandığını dile getirdi. Melet, “Devlet içinde kendine göre hukuku belirleyen ve kendine göre kurallar ortaya koyan yetkililer ortaya çıkmaya başladı. Her ilin valisi, her ilçenin kaymakamı veya güvenlik görevlileri zaman zaman kendilerine göre kurallar belirleyebiliyorlar. Bunun sonucunda da insanların mağdur edildiği ve her gün bu mağduriyetlerin artarak devam ettiğini görüyoruz. Burada bir diğer sorun ise, OHAL uygulamaları illere göre farklılık gösterdiğidir. Rize’de Yozgat’ta uygulanan ya da uygulandığını sandığımız OHAL’le Van’da Dersim’de Amed’te veya Hakkari’de OHAL’in biçimi, yöntemi ve içeriği aynı değildir. OHAL uygulamasında çifte standart gerçekliği ortadır.  OHAL uygulamalarına sadece bölge halkı değil, tüm toplumun karşı çıkması gerekiyor. Toplum birlikte hareket ettiği taktirde, OHAL uygulamaları ortadan kalkar” dedi.

‘VAN’DA İNSANLARIN BİR ARAYA GELMESİNDEN KORKULUYOR’

Van Valiliği tarafından her türlü etkinliği yasaklayan uygulamaları kabul edilemez olduğunu belirten Melet, “Aslında bu yasaklarla Van’da yaşanan mağduriyetlerin dile getirilmemesi amaçlanıyor. Van’da insanların bir araya gelmesinden korkuluyor. Van’da sosyal yaşam daraltılmak isteniyor. Biat eden ses çıkarmayan her şeyi kabul eden bir Van isteniliyor. Son zamanlarda AKP Van Milletvekili Beşir Atalay, sivil toplum örgütlerini tehdit edercesine açıklamalarda bulunuyor. Türkiye, insan hakları ve özgürlükler ülkesi olana kadar, insan hakları mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Demokrasi, OHAL’le değil,  OHAL ve benzeri uygulamalar bittiğinde gelir” şeklinde konuştu.