Cibril Mustafa: Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı
Abdullah Öcalan için Suriyeli Avukatlar İnisiyatifi Üyesi Avukat Cibril Mustafa, Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki olarak özgür olmasının gerektiğini belirtti.
Abdullah Öcalan için Suriyeli Avukatlar İnisiyatifi Üyesi Avukat Cibril Mustafa, Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki olarak özgür olmasının gerektiğini belirtti.
Abdullah Öcalan için Suriyeli Avukatlar İnisiyatifi Üyesi Avukat Cibraîl Mustafa, ANF’ye yaptığı açıklamada, 15 Şubat’ta gerçekleşen uluslararası komployu değerlendirerek şunları söyledi: “Bu yıl Kürt halkı uluslararası komplonun 26. yıl dönümünü karşılıyor. 26 yıl önce Önder Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit ve infaz girişimi, halkımızın direnişi ve duruşuyla boşa düşürüldü. Önder Abdullah Öcalan, yıllardır en temel haklarından bile faydalanamıyor. Aile ve avukatlarıyla görüştürülmüyor. Önder Abdullah Öcalan’a yönelik yapılan operasyonlar, uluslararası düzeyde büyük bir etki yarattı. Türk devletinin bu tür eylemleri, Kürtlerin direnişinin kırılmasına yönelik bir stratejidir. Ancak bu komplonun amacı açıkça bellidir. Türk devleti, geçmişte Kürt isyanlarını bastırmak için uyguladığı zulümlerle bunu başaramadı, şimdi ise bu politikaları bir kez daha devreye sokmak istiyor. Önder Öcalan şahsında Kürt halkını yok etmek istiyor. Fakat bu amacı, Kürt halkının inanç ve iradesiyle boşa çıkarıldı. Önder Abdullah Öcalan’a yönelik komploya karşı halkımızın direnişi ve mücadelesi devam etmektedir ve bu direniş, Kürt halkının zafer umudunu güçlendirmektedir.”
ÇÖZÜMÜN ÖNÜ AÇILMALIDIR
Cibrail, Önder Apo’nun İmralı’da demokratik ulus fikri ile yeni bir direniş başlattığını söyleyerek, “Kürt meselesi, Kürdistan’daki işgalci ve baskıcı sistemlerin uzun yıllar boyunca halkın özgürlük mücadelesini bastırmaya çalıştığı bir süreçten geçmiştir ve bu, küresel bir sorun haline gelmiştir. Önder Abdullah Öcalan’ın fikirleri ve direnişi, Ortadoğu’da gerçek bir barışın ancak Kürt meselesinin siyasi bir çözümle halledilmesiyle mümkün olabileceğini savunmaktadır. Ayrıca, bu sorunun çözümüne yönelik olarak, Önder Öcalan, Kürt halkının ve tüm dünya halklarının barış içinde bir arada yaşayabilmesi için Demokratik Ulus projesini Rojava ve Ortadoğu’daki diğer bölgelere sunmuştur. Türk devleti açıklamalarında ‘PKK’yi bitirdik’ diyor. Ancak onlar da çok iyi biliyor ki bu sorunun siyasi zeminde çözülmesinden başka çareleri yok. Bu nedenle Önder Abdullah Öcalan’a dönük tecride son vermeli, fiziki özgürlüğü sağlamalı ve çözümün önünü açmalıdır. Yoksa Türk devletinin sonu da diğer tüm işgalci devletler gibi olacaktır” diye belirtti.
TÜRK DEVLETİ KÜRTLERE YÖNELİK SUÇLARINI SÜRDÜRÜYOR
Cibrail, “Bugün Türk devleti barış çağrıları yapıyorsa, bu Önder Abdullah Öcalan’ın İmralı’da başarıya ulaştığını gösterir bize. Bu, Önder Abdullah Öcalan’ın İmralı’da kazandığı zaferin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Türkiye’nin barış çağrısı, Önder Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki direnişiyle, uzun yıllar süren bir mücadelenin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan, Türk devleti bu konuda ciddi adımlar atmaya yanaşmamaktadır çünkü 2013 ve 2015’teki deneyimleri tekrar etmek istiyorlar. Önder Abdullah Öcalan, o yıllarda da barış ve Kürt meselesinin çözümü çağrısını yapıyordu. Türk devleti ve AKP’nin tutumu ciddi değildir. Onların tutumu konuşmaları ve pratikleriyle zıt bir şekilde ilerliyor. Bir taraftan barış çağrısı yaparken, diğer taraftan Kürtleri tutuklamaya ve Kürt bölgelerinde operasyonlara devam ediyor. Ayrıca, Önder Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit sistemi hala devam ediyor ve Türk devleti Kürtlere yönelik suçlarını sürdürüyor. Bu, AKP’nin samimiyetsizliğini gösteriyor” dedi.
Cibraîl Mustafa, halkların Önder Apo’nun etrafında birleşmesinin her geçen gün arttığını ve bunun dünya çapında etkiler yarattığını söyledi. Ayrıca, Türk devletinin insan haklarını ihlal etmeye devam ettiğini ve bu durumun önemli bir etkisi olduğuna dikkat çekerek, Birleşmiş Milletler raporuna da atıfta bulunarak, 2015 ile 2017 yılları arasında İmralı’da insan haklarının ihlal edildiğini belirtti. Önder Apo’nun mücadelesinin sonucunda, Türk devletinin Ömer Öcalan ile HDP milletvekillerinin görüşme talebini kabul ettiğini söyleyen Cibrail Mustafa, “Bu görüşmede, önemli meseleler ele alındı, özellikle de Önder Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit sisteminin devam ettiği vurgulandı. Bu, diyalog şartlarının ve koşullarının olmadığının bir göstergesiydi. Diğer taraftan, ÖNDER Abdullah Öcalan, Ortadoğu’da barışı sağlamak için siyasi çözüm önerilerinin olduğunu, Kürt meselesi için de barışçıl bir çözüm yolunun Türkiye’de mümkün olduğunu belirtti” diye konuştu.
ÇÖZÜM ÖNDER APO İLE OLABİLİR
Cibraîl Mustafa, Türkiye’nin gerçek bir barış istiyorsa, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlaması gerektiğine vurgu yaparak, şöyle devam etti: “Gerçek barış, Önder Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğüyle sağlanabilir. Bu, Birleşmiş Milletler ve uluslararası örgütlerin yer aldığı bir çerçevede, Türkiye’deki tüm siyasi partilerin de katılımıyla mümkün olacaktır. Çünkü AKP, Türkiye halklarının iradesini doğru temsil etmiyor; demokratik birçok parti, AKP’nin baskıcı politikasına karşı çıkıyor. Ayrıca, tüm Sivil Toplum Kuruluşları bu barış sürecine hazır olmalı ve anayasal temele dayanarak katkı sağlamalıdır. Türkiye anayasasında, Kürtlerin varlığı hâlâ kabul edilmiyor. Peki, böyle bir anayasa içinde Kürtlerin ve onların kimliğinin kabul edilmediği bir ortamda barış nasıl sağlanabilir? Son günlerde yapılan haberlere göre, 15 Şubat’ta Önder Abdullah Öcalan tarafından Türkiye devletiyle Kürt meselesinin çözümü ve barış süreci hakkında bir açıklama yapılacağı bildirildi. Ayrıca, bu açıklamada Rojava’daki durum ve İsrail-Filistin ilişkileri gibi birçok konuya da değinileceği belirtildi. Sonuç olarak, Türk devletinin yıllardır süren komploları, tutuklamalar ve tecrit politikaları, tamamen başarısız olmuştur. Türk devleti artık anlamalıdır ki, Ortadoğu’daki barış ve Türk-Kürt meselesinin çözümü ancak Önder Abdullah Öcalan ile olabilir.”