Direnişle örülen bir yaşam: Lîlav Jînda

Metîna’da 19 Eylül’de şehit düşen Lîlav Jînda’nın babası Ahmet Ozkan, “Hedefinin peşinden gitti. Şehadet haberinin bir gün ulaşacağını biliyorduk. Gururluyuz ve yolunda ilerleyeceğiz” dedi.

İşgalci Türk ordusunun, Medya Savunma Alanları’na dönük başlattığı saldırılara karşı direnen gerillalardan Lîlav Jînda (Lîloz Ozkan), Qamişlo’da başladığı büyük devrim yolculuğunu, Metîna’da şehadetle taçlandırdı.


Lîlav Jînda, Qamişlo’da dünyaya geldi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Rojava’ya geçmesiyle birlikte PKK’yi tanıyan ve bütün imkanlarıyla mücadeleye destek veren, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılımları olan yurtsever bir ailede büyüdü. 2004’teki Qamişlo Serhildanı’ndan etkilenen Lîlav, düşman gerçekliğinin kirli yüzüyle karşılaştı. Kürt çocuklarının ana dili ile eğitim görememesini sorgulamaya başladı. Kendi diliyle okuyamayan, konuşamayan Lîlav için her geçen gün ülke sevgisi, diğer yandan düşmana karşı kin ve öfkesi arttı.

ŞEHİT HEBÎB VE RODÎ’DEN ETKİLENDİ

Rojava Özgürlük Devrimi sırasında işgalci çetelere karşı savaşan akrabaları Hebîb ve Rodî’nin şehit düşmesi, Lîlav’ın işgalcilere karşı kin ve öfkesini büyüttü; şehitlerin intikamını almak için daha fazla mücadele etme kararlılığını arttırdı. Lîlav, 22 Mart 2017’te PKK’ye katıldı.

Heftanîn’de işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı gerilla direnişi içinde yer aldı, ardından Metîna’ya geçti. Cenga Xabûrê Şehîd Savaş Maraş Devrimci Hamlesi kapsamında işgalci Türk ordusuna karşı en ön safta kahramanca savaştı ve 19 Eylül 2022’de şehit düştü. 

ANNE VE BABASI ANLATTI

Ehmed Ozkan ve Cihan Îbrahîm çifti, kızları Lîlav’ı anlattı. Babası Ehmed Ozkan (50), ilk çocuklarının Lîlav olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Doğduğu ilk gün bile hareketli bir çocuktu. Kundaktayken rahat durmaz, hareketleri ile kalkıp oturacağını sanırdık. İlk çocuğumuz olduğu için değerliydi. Yanımızdan hiç ayırmazdık. Coşkusu, morali genç yaşlarında da devam etti. Bilinçli biriydi. Yaşama bağlılığı ve yaşam aşkı, diğer iki çocuğumuzdan farklıydı. Ailesine bağlıydı. Farklı arayışları vardı, çelişkileri olan, soru soran bir kişiliğe sahipti. Çalışkan bir insandı. Cesaretli ve korkusuzdu. Daha küçük yaşlarda okuma, yazma öğrendi ve yazmayı çok severdi.” 

ŞİİRLE PAYLAŞIYORDU

Baba Ehmed, Lîlav’un okul hayatında da sürekli birinci olduğunu ve arkadaşları tarafından sevildiğini belirterek, özellikle şiir yazmaktan mutlu olduğunu kaydetti. Lîlav’ın Arapça ve Kürtçe şiirlerinin olduğunu ve bir şiirini hatırladığı kadarıyla paylaşan baba Ahmed, “Suriye rejiminde halkın karşılaştığı zulmü anlatan birçok şiiri vardı. Aslında şiirleriyle çelişkilerini de anlatmaya çalışıyordu. Rojava Devrimi ile birlikte şiirleriyle devrimi anlatıyordu” dedi. 

KÜRT BİRLİĞİNİ İSTİYORDU

Şehit Lîlav ile diyaloglarını paylaşan baba Ehmed, şunları dile getirdi: “Lîlav, sürekli neden Kürtler birlik olmuyor, neden kardeşçe yaşamıyoruz, diye soruyordu. Kürtlerin bir olması gerektiğini sürekli söylüyordu. Lîlav önüne bir hedef koymuştu ve bu hedefin peşinden gitti. Şehadet haberinin bir gün ulaşacağını biliyorduk. Kızımız özgürlük mücadelesi yolunda canını verdi, gururluyuz ve şehidimizin yolunda ilerleyeceğiz.” 

YAŞINA GÖRE SORULARI BÜYÜKTÜ

Şehit Lîlav’un annesi Cîhan Îbrahîm (47), Lîlav ile annelik duygusunu tattığını ve kendisine arkadaş olduğunu söyleyerek, şunları paylaştı: “Öğretmen olduğum için kendimle okula götürüyordum. Daha küçük yaşlarda okuma yazma öğrendi. Yaşıtlarına göre her şeyi daha çabuk öğrendi ve okula daha küçük yaşlarda başladı. Çalışkan bir öğrenciydi. Hep birinci çıkardı. Yaşına göre büyük sorular sorardı ve öğretmenleri bile Lîlav’ın sorduğu sorular karşısında şaşırırdı. Mütevazi ve bilinçliydi. Yaşam tercihlerinden belliydi. Konu ne olursa olsun anlam vermeden kabul etmezdi, tartışmayı ve kavramayı seven biriydi. Kardeşlerine yol gösteren Lîlav’dı.”