Konferansın tarihi bir adım olduğunu kaydeden Şoreş Ronahî, Kürdistan devrimini kriminalize ve marjinalleştirerek terörize etmek isteyen uluslararası konsepti boşa çıkarmak için çalışmalarını daha da büyüteceklerini söyledi.
Birinci Rojava Enternasyonalist Konferansı, “Enternasyonalist mücadele ruhuyla Rojava Devriminin 10’uncu yılını karşılıyoruz” sloganıyla Rojava’da bulunan bütün enternasyonalist yapı ve kurumların katılımıyla düzenlendi.
Konferansın Hazırlık Komitesi’nde yer alan Alman Enternasyonal Şoreş Ronahî, konferansın hazırlık sürecini, katılımları, yürütülen tartışmalar, öneriler ve alınan kararları ANF’ye değerlendirdi.
Rojava’da büyüyen enternasyonal mücadeleyle konferansa gidişatı biraz anlatabilir misiniz?
Konferans yapılmadan önce kendi aramızda bir süredir böyle bir çalışma yaparsak hangi esasla yapabiliriz vb. birçok şeyi tartışıyorduk. Rojava’da DAİŞ’e ve işgalci Türk devletine karşı verilen uzun mücadele ve direniş süreci, enternasyonalist mücadeleyi yeniden canlandırma imkanı yarattı. 21. yüzyılda Rojava Devrimi’yle kapitalist modernite ve faşizme karşı da yeniden canlanma ve büyüme olanağı oluşturdu. Bu çerçevede özellikle 2014’ten günümüze kadar yüzlerce enternasyonal arkadaş dünyanın dört bir yanından bu devrime katıldı. Savaş cephesinde yer aldı, yaralandı, şehit oldu. Farklı farklı ülkelerden enternasyonaller bu ülke için canlarını vererek devrim şehidi, bedeninden bir parça vererek bu devrimin gazisi oldu. Devrim içerisinde farklı alanlarda çalışmalar yürüterek emek verdiler.
Rojava Devrimi ilgilerini çekmiş, görmek istemişler, bu devrimin bir parçası olmak için devrimden ilham almışlar. Bu esasla burada çalışma yürüttükten sonra ülkelerine dönmüş, şimdi de bu devrimin ve Önder Apo’nun fikir ve felsefesi temelinde kendi ülkelerinde çalışmalar geliştirmek istiyorlar. Farklı ülke, ulus ve kültürden gelerek bu devrime katılmışlar.
Devrimin büyük bir mirası oluşmuş. Bu sadece devrimin birkaç yıllık mirası değil, 50 yıl önce Önder Apo’nun çıkışı, ilk yaptığı toplantı, Kürdistan’ın sömürge altında olduğunu belirtmesiyle enternasyonal bir ruhla bu mücadeleyi başlattı. Günümüze kadar bu hareket, Kürdistan Özgürlük Mücadelesidir. Özgürlük mücadelesinde sosyalizm, Kürdistan ve Ortadoğu’da önemli bir ruh yarattıı. Fikri, felsefesi ve düşüncesiyle insanlığa ilham oldu.
Genel olarak büyük bir enternasyonal miras ortaya çıkmış. Bu konferansla bu mirasa, tarihe sahip çıkalım dedik. Devrimin birçok alanında çalışma yürüten arkadaşları bir araya getirerek şimdiye kadar nelerin yapıldığını, bugüne ne esasla gelindiğini, günümüzün gerekleri ve sorumluluklarının neler olduğunu tartışmak için bu konferansı gerçekleştirdik. Bu esasta gelecekte atacağımız adımları, bu devrimi daha fazla korumak ve yaymak, tüm halkların özgürlüğünü ve 21. yüzyılda sosyalizmi geliştirmek ve Dünya Demokratik Konfederalizminin inşası temelinde tartışmak için bir araya geldik.
Konferansa kimler ve hangi hareketler katıldı? Herkesi temsil eden bir oluşum var mıydı?
Birçok ulustan arkadaş konferansa katıldı. Tüm dünyayı temsil eden bir oluşum belki yoktu ancak bir adımdı. Değerlendirdiğimize göre de önemli bir adımdı. Tarihi bir adım olarak da değerlendirebiliriz. Latin Amerika’dan Kuzey Amerika’ya, Güney Avrupa’dan Kuzey Avrupa’ya, Asya’ya, Ortadoğu’dan dünyanın dört bir yanından arkadaş bu konferans katıldı. Kuzey Amerika’dan Fransa’ya, Almanya’dan Filipin’e, İtalya’dan Brezilya’ya, Bask-Katalonya’dan Yunanistan’a, Polonya, Rusya vb. çok zengin bir katılım bu konferansta görüldü.
İlk kez yapılan bu konferans nasıl başladı ve neler tartışıldı?
Her şeyden önce Önderliğin perspektifi vardı, okundu. Rojava’da yürütülen enternasyonal çalışmaların faaliyet raporu okundu. Önemli tespit ve değerlendirmeler vardı. Bu rapor ve perspektif esasında Rojava enternasyonal çalışmaların değerlendirilmesine geçildi. Çalışmalar değerlendirildi, eleştiriler özeleştiriler oldu. Birçok öneri yapıldı. Bu öneriler ve hazırlık komitesinin hazırlığı çerçevesinde geniş bir planlamaya gidildi.
İlk kez bu şekilde Rojava Devrimi’nin öncüleri ve birçok alanda çalışma yürüten enternasyonal arkadaşlar bir araya gelerek birkaç gün beraber tartıştı ve fikir alışverişinde bulundular. Sadece tartışma da değil bir sonuca da ulaşıldı. Ortak bir planlama çıkarıldı. Hedefimiz bu konferansın bu şekilde gerçekleşmesiydi; öyle de oldu.
Bu konferans bir taraftan bizim için bir eğitimdi. Konferansın bir bölümü zaten seminerlerle geçti. Enternasyonalizm mirasını bir kez daha gözden geçirmek istediğimizi söyledik. Sadece günümüzü değil tartışmalara tarihten başladık. Tarihte enternasyonal mücadele nasıl gelişti ve bizde kendimizi bunun devamı görüyoruz. Tarihte bazı yanlışlıklar olmuş, onun eleştirileri de yapılması lazım. Dünyada sosyalizm ve enternasyonalizm adıyla farklı farklı mücadeleler olmuş.
Konferansın önemli bir bölümü de bu tarihi tecrübelerle geçti. Birinci, ikinci, üçüncü enternasyonal deneyimler, reel sosyalizm, Sovyetler Birliği, uluslararası birlik, İspanya savaşında faşizme karşı savaşa katılan enternasyonal tabur, Küba devrimi ve enternasyonalizm, 68’ler hareketi ve serhildanları, sömürge ve ulusal kurtuluş mücadelesi, ekolojik hareket, feminist, enternasyonal ve uluslararası gelişen kadın mücadelesi tartışıldı. Şüphesiz daha birçok konu vardı. Tüm konuların tartışılması için vakit yetmedi. Ancak iyi ve önemli bir tartışmaydı. Bunlar dışında Kürdistan ve tüm dünyadaki mevcut siyasi ve askeri süreç genişçe değerlendirirdi.
Nasıl bir yol haritası belirlendi?
Bu konferansla Kürdistan devrimini kriminalize ve marjinalleştirerek terörize etmek isteyen uluslararası konsepti boşa çıkartalım. Kürdistan devrimi bizim devrimimizdir, insanlığın devrimidir. Başka ülkedeniz ama bu mücadele ruhu ve umudunu Rojava Devrimi’nde gördük. Yeni bir dünya oluşturup yeni bir yaşam geliştirme umudunu Kürdistan devrim ve Önder Apo felsefesi ve şehitlerin kahramanlıklarında gördük. Bu temelde bu şeye sahip çıkalım tutum gösterelim ve bu uğurda çalışmalarımızı üst aşamaya taşıyalım. Mevcut çalışmayı üst aşamaya taşımak önemlidir. Konferansın gerçekleşmesi bu şekilde oldu. Önemli bir adımdı. Şüphesiz bu konferansla başlamadı bu konferansla bitmeyecek de.
Bu konferansı kendimiz için bir zafer olarak değerlendiriyoruz. Bu süreçte ve bu şekilde böylesi bir konferansı gerçekleştirmek gerçekten önemliydi. Ancak çalışmalarımızın sonu değil. Bu bir adımdı, bunu gerçekleştirdik. Diğer adımlar önümüzdedir. Mücadeleyi daha da büyütüp genişletmemiz gerekiyor.
İMRALI TECRİDİNE KARŞI MÜCADELEYİ BÜYÜTME KARARI
Konferansımızda Önder Apo üzerindeki tecrit mahkum edildi. İmralı tecridine karşı ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı. Öte yandan konferansta PKK’yi ve Kürt Özgürlük Mücadelesinin terörist ilan edilmesine karşı net bir tutum ortaya çıktı. Bu savaşta esas terörist Türk devletidir. Özgürlük Mücadelesi toprakları üzerinde halkının özgürlüğü ve onurlu bir yaşam için meşru hak mücadelesi veriyor.
Bizim için esas olan Kürdistan’da mücadeleye karşı yürütülen bu konsepti boşa çıkaralım. Uluslararası güçler tarafından bu devrime karşı yürütülen Özel savaş ideolojik savaş bu devrimi parçalamak ve bu devrimin öncülerini suikastlerle hedef alırken terörist ilan ederken bir taraftan kendini destekçi gösteren konsepti boşa çıkaracak mücadele yürüteceğiz. Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî gibi Rojava’da işgal edilen bölgelerin özgürleştirilmesi için enternasyonal yapı ve kurumlar olarak mücadelemizi büyüteceğiz.
Bu şekilde toplantıların daha çok yapılması, daha fazla tartışmaların yapılması, Önder Apo’nun ve devrimin materyallerinin farklı dillere çevrilmesi, bu devrimi tanıtan yazıların hazırlanması çalışmalarını yürüteceğiz.