Türk devletinin saldırılarının artırarak yeril seçimlerini yapılmasını engellemeye çalıştığını belirten Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Halkların Meclisi Eşbaşkanı Ferîd Etî, "Kuzey ve Doğu Suriye’deki seçimlerin, kimseye bir zararı ve tehlikesi yoktur. Aksine halk, il, ilçe ve belde belediye eşbaşkanlarını seçiyor. Belediye seçimleri hiçbir kesime karşı tehlike oluşturmuyor. Bu rahatsızlıklarına son vermeleri gerekiyor" diye seslendi. 

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Halkların Meclisi Eşbaşkanı Ferîd Etî, 11 Haziran’da gerçekleşecek belediye eşbaşkanlığı ve belediye meclis üyeleri seçimlerine ilişkin ANF’nin sorularını yanıtladı.

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi'nde 28 Mart’tan bu yana yerel seçim hazırlıkları devam ediyor. 11 Haziran’da gerçekleşecek seçimlerden beklenen nedir?

Kuzey ve Doğu Suriye halkı, kendisini savunabilen bir halktır. Rojava Devrimi'nin korunması için askeri, siyasi ve toplumsal kurum ve kuruluşlarını örgütledi. 23 Aralık 2023'te çıkarılan Toplumsal Sözleşme ile Kuzey ve Doğu Suriye'deki yerel yönetim sistemi gözden geçirildi. Belediyelerin, Kuzey ve Doğu Suriye Toplumsal İşler Komitesi’nden bağımsız olarak örgütlenmesi öngörüldü. Belediyeler, konfederalizm sistemiyle yürütülecek. Her belediyenin özgünlüğü korunacak, ihtiyaçları doğrultusunda kendi adına karar alabilecek. Bu temelde Kuzey ve Doğu Suriye Halk Meclisi, Belediyeler Kanunu'nu onayladı. Seçim Kanunu’nun belirlenmesiyle de Yüksek Seçim Komiserliği işe başladı. Bölge için önemli bir adım. Halk iradesiyle belediye eşbaşkanlarını ve belediye meclis üyelerini seçecek. Yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Halkın iradesine saygı duyulacak.

İki ittifak (biri 22 parti ve biri de 5 parti) ve üç bağımsız siyasi parti olmak üzere 30 partinin katılacağı yerel seçimlerden neden rahatsız olunuyor?

11 Haziran’da gerçekleşmesi beklenen seçimlere karşı olan kesimler var. Türkiye ve Suriye rahatsızlıklarını dışa vuruyor. Belediye seçimleri, iç işlerini ilgilendiren il, belde ve şehirlere bağlı olan bir sistemdir. Dolayısıyla il, ilçe ve beldelerde yaşayan halkın iradesiyle gerçekleşmesi gereken bir seçimdir. Belediye seçimleri hiçbir kesime karşı tehlike oluşturmuyor. Bu rahatsızlıklarına son vermeleri gerekiyor. Özellikle Türk devleti, seçimi gerekçe göstererek saldırılarını sonlandırması gerekiyor. Belediye sistemi, toplumsal bir sistemdir. Tüm dünyada da bu sistem böyle yürütülüyor. Halkımızın da temsilcisini seçme hakkı vardır. Belediye denildiğinde hizmet faaliyetleri akla geliyor. Bu seçimlerde halka daha iyi bir hizmet sunabilmek için gerçekleşiyor. Siyasi açıdan kimseyi ilgilendirmiyor ve kimseyle bağlantısı yoktur. Halkın oy kullanması, demokrasiye olan saygısını gösterecektir.

Bölge halklarına, 2017'de gerçekleşen ve devam eden sistem dahilinde hizmet sunuluyor. Önümüzdeki seçimlerle nasıl bir değişime gidilmesi bekleniyor?

Hatırlanacağı gibi; 2014'te üç kanton, 2018'de ise Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ilan edildi. Halkın iradesiyle seçilmişlere ihtiyaç var. Bu seçimlerle demokrasinin, adaletin, eşitliğin damgasını vurduğu bir yıl olacak. Herkesin seçilme ve seçme hakkının olduğu; huzur ve istikrarlı bir yıla imza atacağız. Seçimlerin gerçekleşmesi için uygun koşullarımızın olduğunu düşünüyoruz. Erken değil, geç bile kaldığımız söylenebilir. Türk devletinin saldırıları nedeniyle yıkımın yaşandığı bir bölgede yaşamımızı sürdürüyoruz. Şehirlerimizin alt yapısının yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Halkın belirlediği belediye eşbaşkanları bu faaliyetlerin üstesinden gelebilecektir. Umudun, azmin ve kararlılığın yaşanacağı 2024 yılı yaşayacağız.

Seçim sonuçlarının bölgeye ve halklara nasıl bir etkisi olacak?

Umudumuz seçimlerin barışçıl, demokratik ve şeffaf geçmesi yönündedir. Halkın iradesiyle seçilenler benimseneceği için olumlu yönden etkileyecek. Halkın taleplerine, halkın desteğiyle imkânları doğrultusunda hizmet edecek. Kuzey ve Doğu Suriye halklarının demokrasiyle yönetildiğinin ispatı olacak. Kuzey ve Doğu Suriye halkının da temennisi, demokrasiyle yönetildiklerini artık herkesin kavramasıdır. Halka saygının gelişmesi için kurum ve kuruluşların temelinin sağlam atılması gerekiyor. 

Seçim açıklaması ardından Türk devletinin tehditleri yoğunlaştı. 31 Mayıs’ta da bölgeye dönük hava saldırıları gerçekleştirdi. Bu konuda ne belirtmek istersiniz?

Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’de ne zaman demokrasi adına bir adım atıldıysa rahatsızlık duyuyor ve bir bahane bularak saldırıyor. Türk hükümeti, Kuzey ve Doğu Suriye’de seçimlerin yapılmasını istemiyor. Seçim öncesi halkın gözünü korkutarak engel olmak istiyor. Saldırılarla seçimin iptal edilmesini amaçlıyor. Neden seçimlerin iptalini istiyor? Çünkü söyleyecek lafı kalmıyor. Demokrasinin olduğu bir bölgede tahakküm ve zor olmaz. Halk doğrudan temsilcisini seçmiş oluyor. Türkiye de bu duruma tahammül edemiyor. Nasıl ki DAİŞ terörüne karşı askeri direnişle zafer elde edildi, sivil kurum ve kuruluşlar da seçimlerle zaferi elde edecek. Türkiye’nin tek korkusu demokrasidir. Kuzey ve Doğu Suriye’de gerçekleşecek seçimlerin, kimseye bir zararı ve tehlikesi yoktur. Aksine halk, il, ilçe ve belde belediye eşbaşkanlarını seçiyor. Kime ne zararı dokunabilir ki? Sözde dünyada her bir ülke seçimlerini gerçekleştiriyor, demokrasiyi konuşuyor, savunuyor. Söz konusu Kuzey ve Doğu Suriye olunca neden bu rahatsızlık?