İmralı Heyeti üyesi ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, bazı düşünce kuruluşlarının daveti ile İngiltere'nin başkenti Londra’da bir dizi temaslarda bulundu. DEM Milletvekili Çiçek, bu görüşmelerin yanı sıra Kürt Halk Meclisi’nin Londra KCC binasında düzenlediği ‘Barış ve Demokratik Toplum' çağrısı ve Türkiye’deki yeni süreç’ adlı panele katıldı.
Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan panele, MLKP, Gik-Der ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de katıldı. Etkinliğe yoğun ilgi gösterilirken, halk hep bir ağızdan “Biji Serok Apo” sloganı attı.
Önemli bir bölümü basına kapalı olarak gerçekleştirilen panel de konuşan Av. Cengiz Çiçek, Önder Apo'nun sağlık durumuna ilişkin bilgi verdi.
Bu toplantı ve bundan sonra yapacakları bütün toplantıların Kürt halkının özgürlük mücadelesinin bundan sonraki sürecini de ciddi anlamda belirleyeceğini belirten Çiçek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tür toplantıları sadece Avrupa’da değil, Türkiye ve Kürdistan’da da gerçekleştireceğiz. Son Ada görüşmemiz de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın dediği gibi ‘Bu bir son değil yeni bir başlangıçtır.’ Yeni bir yolun özgürlüğüne susamış özgürlüğü için her türlü bedeli ödemiş bir halkın, baş eğmeyen bir halkın 50 yıllık mücadele mirası ile geleceğe daha öz güvenli daha onurlu daha umutlu bakacağı ve özgürlük mücadelesini örgütlü halk pespektifi ile yapacağı yeni bir yolun tarihsel yolun başlangıcı olarak tarifliyoruz.”
Toplumsal mücadelenin yeni dönemine ışık tutacak tartışmalar bağlamında bu buluşmaların önemli olduğunun altını çizen Çiçek, “Bu bizler için yurtseverlik, devrimci ve demokratik bir ödevdir. Bu uğurda toprağa düşmüş yol arkadaşlarımızın şehitlerimizin anısına bir saygı ve onlara layık olmak çabası olarak değerlendiriyoruz” dedi.
‘ABDULLAH ÖCALAN’IN SAĞLIĞI BİR HALKIN SAĞLIĞIDIR’
‘Sayın Abdullah Öcalan’ın sağlığı bir halkın sağlığıdır’ diyen Cengiz Çiçek, “Sayın Öcalan’ın sağlığı bir halkın politik sağlığıdır. Bir halkın özgürlük mücadelesine dair devletçi uygarlık ile demokratik uygarlık arasındaki kavga ile ilgili doğrudan şekillenen bir durum. Şunu net ifade edebilirim, yayınlanan fotoğraf birçok arkadaşı da hüzünlendirdi etkiledi. Birçok arkadaş ağladı. Bu fotoğraf Sayın Öcalan’ın sağlığını durumunu tam olarak ifade eden bir fotoğraf değil. Halkın beklediği üzere videolu bir paylaşım olsaydı onun ne kadar sağlıklı, ne kadar motive, ne kadar derin ve yoğunlaşmış olduğunu hep birlikte görebilirdik. O nedenle şunu diyebilirim, Sayın Öcalan zihniyet olarak daha fazla yoğunlaşmış daha fazla derinleşmiş, kendi ifadesi ile daha fazla ‘rafine’ olmuş durumda. Ve sadece bunu akıtacak bir yer arıyor.”
NASIL AYAKTA DURUYORLAR?
İmralı Adası’nın Önder Apo ve yoldaşlarına yönelik uzun yıllar süren tecrit ve izolasyon ortamına dönüştürüldüğünü hatırlatan Çiçek, “Hep söylüyoruz, Ada’nın kendisi bile izolasyon. Ada’nın içinde özel bir izolasyon odası. Ama buna rağmen nasıl ayakta duruyorlar diye sorduğunuz da, Türkiye ve Kürdistan’daki hapishanedeki bütün yoldaşlarımızın bütün arkadaşlarımızın ortak bir özü var, ‘Dört duvar arasında o betonları içerisinde halkın politik sağlığını korumak ve özgürlük mücadelesini yürütmek için bulunduğu her yeri bir direniş mekanına aslında bir özgürlük uğraşına çeviren bir bilinç’ var artık. İmralı hapishanesindeki en yalın gerçek budur” dedi.
Yaklaşık 3 saati aşkın süren ve halkın soruları ve yorumları ile yoğun ilgi gösterdiği panel de, Çiçek önemli tespitler de bulundu.
Kürt özgürlük hareketinin 50 yıllık mücadele boyunca önemli virajlardan geçtiğini ve 1999 yılını da hatırlatan Cengiz Çiçek, dönem ve koşullar ne olursa olsun halkın bu virajları örgütsel bütünlük ve beraberliğini koruyarak bu virajları geçtiğinin altını çizdi.
‘HAKİKATE YOLDAŞ OLACAĞIZ’
Kürt özgürlük hareketinin Kürt halkı ve dostlarına kazandırdığı en önemli özelliğin farklı düşünceler ile çoğulcu bir hareket olma kültürünü geliştirmek olduğunu kaydeden Çiçek, ”Biz bir halk hareketiyiz. Her konuda hakkında farklı düşünebiliriz. Özgürlüğümüz için her türlü bedeli ödemişiz. Özgürlük sadece duygu işi değil, bilim işi, tarih işi, kuram ve sosyoloji işidir. Böylesi tarihsel kavşaklardan çıkmamızın tek yolu hakikate yoldaş olmak layık olmaktır” diye kaydetti.
Özgürlük mücadelesi ile kendisinden kaçan bir halk gerçekliğinden dünya halklarına örnek olabilecek onurlu ve ideolojik temelleri ile meşale olan bir halk gerçekliğine ulaşıldığını da ifade eden Çiçek, Önder Apo'nun 'Barış ve Demokratik Toplum' çağrısını ise yeni bir hamle olduğunu ve bunun adının da ‘Varlık mücadelesi tamamlandı şimdi sıra özgürlükte’ olduğunu ifade etti.
“Barış siyasetinin başka araçlarla sürdürülmesidir. Silahsızlanma ve fesih çağrısı bir mücadelesizlik değil politikanın başka araçlarla sürdürülmesi çağrısıdır” diyen Çiçek, Önder Apo'nun kendisinin doğrudan aktarımını yapacağı bir ortam yaratılması için daha fazla mücadelenin gerekliliğine vurgu yaptı.
On yıllarca yıldır savaşmakta olan bir halkın artık demokratik ulus perspektifi doğrultusunda gündelik ilişkilerinden toplumsal, siyasal ve sosyal ilişkilere kadar her alan da örgütlü bir halk gerçekliğine ulaşmanın gerekliliğine vurgu yapıldı. Çağrının yaşamsallaşması ve Önder Apo’nun ‘Komünü olmayan yoldaşım olamaz’ sözünün gereğini yerine getirmenin tarihsel ve ahlaki sorumluluğunun altı çizildi.
Toplantı coşkulu bir şekilde ‘Jin jiyan azadî’ ve ‘Biji Serok Apo’ sloganları ile sona erdi.