Tehdit altındaki türlere ilişkin hazırladığı kırmızı listelerle tanınan kuruluş, ilk kez 36 farklı alanı değerlendirerek dünya genelindeki mangrovların durumunu tespit etti. 

IUCN Genel Direktörü Grethel Aguilar yaptığı basın açıklamasında, kara ve denizin kesiştiği noktada yetişen bitki örtüsü olan mangrovların “dünyanın dört bir yanındaki hassas topluluklarda yaşayan milyonlarca insan için çok önemli yaşam alanları” olduğunu belirtti.

Uluslararası Biyoçeşitlilik Günü münasebetiyle yayınlanan çalışma, “değerlendirilen mangrov ekosistemlerinin %50'sinin çökme tehdidi altında olduğunu” gösteriyor. Bunların yaklaşık %20'si “tehlike altında veya kritik tehlike altında” olarak sınıflandırılıyor ve bu nedenle ciddi şekilde çökme tehdidi altında olduğu kaydediliyor. 

Çalışmaya göre mangrovlar bir dizi tehditle karşı karşıya bulunuyor: ormansızlaşma, kalkınma, kirlilik ve baraj yapımı. Ancak bu ekosistemlere yönelik risk, yükselen deniz seviyeleri ve iklim değişikliğiyle bağlantılı şiddetli fırtınaların daha sık görülmesi nedeniyle artıyor. 

Dünya kıyı şeridinin yaklaşık %15'i, yani yaklaşık 150.000 km2'si mangrovlarla kaplı durumda. İklim değişikliği, yükselen deniz seviyeleri nedeniyle değerlendirilen mangrov ekosistemlerinin üçte birini (%33) tehdit ediyor. IUCN'nin tahminlerine göre, mevcut hızla giderse önümüzdeki 50 yıl içinde dünyadaki mangrov alanlarının %25'i sular altında kalacak.

Değerlendirme, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek için mangrovların korunmasının şart olduğunu, sağlıklı ekosistemlerin yükselen deniz seviyeleriyle daha iyi başa çıkabildiğini ve kasırga, tayfun ve hortumların etkilerine karşı iç kesimlerde koruma sağladığını gösteriyor.

Eğer 2050 yılına kadar önemli bir gelişme olmazsa, iklim değişikliği ve deniz seviyesinin yükselmesi mangrovlarda depolanan 1.8 milyar ton karbonun kaybına yol açacak. Mangrovlar şu anda yaklaşık 11 milyar ton karbon depoluyor; bu miktar aynı büyüklükteki tropikal ormanların depoladığı miktarın neredeyse üç katı.

Bunun topluma maliyeti 340 milyar dolar civarında olabilir. 16 milyondan fazla balıkçılık günü de ortadan kalkabilir. Ve ayrıca 2.1 milyon insan sel baskınlarına karşı korumasını kaybedecek.