Suriye Kadın Meclisi Sözcüsü Mûna Yûsif, Şam’daki geçici yönetimin dayattığı anayasanın, BAAS rejiminin siyasi devamlılığı olduğunu belirterek, "Kadınların siyasi katılımlarının önündeki engelleri reddetmeleri, haklarını talep etmeleri ve devrimde elde ettikleri kazanımları korumaları gerekiyor" dedi.

Sözcüsü Mûna Yûsif, Suriye’nin geçici anayasası ve kadınların rolü üzerine ANF’ye konuştu. QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî ve Şam iktidarı Cumhurbaşkanı Ehmed El Şara tarafından imzalanan 8 maddelik Mutabakat Zaptı’na dikkat çeken Mûna Yûsif, “Bu başlı başına tarihi bir anlaşmadır. Suriye Kadın Meclisi olarak bu anlaşmanın iyi olduğunu ama bazı tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz. En önemli örnek, kadınların gelecekteki siyasi süreçlere, özellikle yeni Suriye anayasasının yazımında görev alacak komitelere katılımının bu anlaşmada yer almamasıdır” dedi.

GEÇİCİ ANAYASA BİZLERİ KAPSAMIYOR

Yeni anayasanın, uzun bir mücadelenin ardından tek adam zihniyetini ortadan kaldırması gerekirken, maalesef önceki anayasayı geçemeyip sınıfta kaldığını kaydeden Sözcü Mûna Yûsif, “Bu süreçte, kadınların rolü görmezden gelinmiş ve Suriyeli bileşenlerin önemi yeterince vurgulanmamıştır. Suriye halkının ulusal kimliği, yalnızca ülkenin tüm topluluklarının ve dinlerinin katılımıyla inşa edilebilir. Bu nedenle yeni anayasada yer alacak hükümlerin Suriye halkının gerçek istekleri doğrultusunda değiştirilip yazılması şarttır” şeklinde konuştu.

YETKİLER TEK ELDE TOPLANDI

Yeni anayasanın Ehmed El-Şara'ya tam yetki verdiğine dikkat çeken Mûna Yûsif, şöyle devam etti: “Suriye devrimine ve genel olarak Suriye tarihine önemli katkıları olmasına rağmen kadınların durumu da dikkate alınmamıştır. Bugün anayasa, bazı ilkelerini İslam'dan alıyor ama gerçek İslam, erkeklere kadınlar üzerinde egemenlik kurma hakkı vermiyor. Suriye geçici anayasasının Suriye halkının, tüm mezhep ve dinlerinin istekleriyle uyumlu olması gerektiğini söylediğimizde, bunun anlamı, tüm vatandaşların haklarının ayrımcılık yapılmaksızın garanti altına alınmasıdır. Elbette karar alma hakkının bir elde toplanması değildir. Yeni Suriye anayasası, BAAS rejiminin siyasi devamlılığı olmuş; Suriye halkının, yeni Suriye'nin inşasına ilişkin kararlara katılımını engellemiştir.”

KUZEY VE DOĞU SURİYE’DE KADINLAR

Suriye devrimi sırasında Suriyeli kadınların, tecavüz, yerinden edilme, katledilme ve insan ticareti gibi ciddi zorluklarla karşı karşıya kaldığını ve hakları için mücadele ettiklerini anımsatan Mûna Yûsif, "Kadınların haklarını geri alma zamanı geldi. Suriyeli kadınlar kendi anayasalarını yazmalıdır” dedi. Kadınların toplumdaki rolünün sadece aile ile sınırlanamayacağını belirterek, Kuzey ve Doğu Suriye’de elde edilen başarılara dikkat çeken Mûna Yûsif, kadınların tüm siyasi, askeri ve toplumsal alanlarda kendilerini güçlendirdiklerini ifade etti.

KADINLAR ENGELLERİ REDDETMELİ

Kadınların saflarını birleştirerek, içeride ve dışarıdaki kadın hakları örgütleri ile iş birliği yaparak uluslararası topluma baskı yapmaları gerektiğinin altını çizen Mûna Yûsif, "Kadınların siyasi katılımlarının önündeki engelleri reddetmeleri, haklarını talep etmeleri ve devrimde elde ettikleri kazanımları korumaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.

GEÇİCİ ANAYASA REDDEDİLİYOR

Mûna Yûsif, Suriye Kadın Meclisi’nin, 2017’den beri Suriyeli kadınların tüm kesimlerini bir araya getirerek, Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınların deneyimlerini ülke genelinde paylaşmak için çalıştığını hatırlattı. Mûna Yûsif, anayasayı reddettiklerini vurgulayarak, “Anayasanın değiştirilmesini, Suriye'nin inşasında kadınların rolünün göz ardı edilmemesini talep ediyoruz. Kadınların yeni ve demokratik bir Suriye'nin inşasında öncü olmalarını istiyoruz" diye konuştu. Sözcü Mûna Yûsif, Suriye Kadın Meclisi’nin, kadınların haklarının korunması ve politika süreçlerine katılımlarının sağlanması konusundaki kararlılığını sürdürdüğünü vurguladı.