İşgalci Türk devleti tarafından Dêrîk ve Tirbespiyê’nin 13 Ocak akşamı hedef alınmasından bu yana saldırılar Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Bölgesi’ne yayıldı. Tirbespiyê’nin güneyindeki petrol istasyonu, doğusundaki Udê petrol istasyonu ve petrol merkezi, ilçenin doğusundaki petrol istasyonu, Zarba petrol istasyonu, Xatûne köyündeki petrol sahası, Girê Berê köyündeki petrol istasyonunu hedef alması sonucu Tirbêspiyê ilçesine bağlı beldelerde bulunan 176 köy elektriksiz ve susuz kaldı.

Tirbespiyêli Asya Cuma, Til Can köyünden. 40 yılı aşkındır Tirbespiyê ilçe merkezinde 8 kardeşi, 10,12 ve 6 yaşındaki yeğenleriyle beraber yaşıyor. Türk devletinin saldırılarının 11 yıldır farklı yöntemlerle aralıksız devam ettiğine dikkat çeken Asya Cuma, “Hedefleri halkı topraklarından çıkarmak, bölgeyi boşaltmak. Saldırılarını her geçen gün şiddetlendirdiler fakat halkı bölgeden çıkaramadılar. 2023’ün 11. ayından beri saldırılarını yoğunlaştıran Türk devleti, alt yapıyı vurdu, kirli bir savaş yürüttü. Elektrik santralleri, petrol istasyonları, barınma ve beslenme ihtiyaçlarını gideren ambarlar hedef alındı. Ekonominin çökmesiyle halkın toprağını terk etmesini amaçladı.  Halkın günlük yaşamdaki ihtiyaçları yok edildi. Ailem bu saldırılardan ne denli etkilendiyse Rojava halkının geneli etkilendi. Fakat halk hala alanlarda, işgal saldırılarına boyun eğmiyor; toprağını korumakta ısrar ediyor” dedi.

HALKIN DÖRTTE ÜÇÜ MAZOTSUZ

Tirbespiyê ilçesinde ve köylerinde elektriğin olmadığını belirten Asya Cuma, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yaşamın devam edebilmesi için elektrik şart. Her bir ailede hasta bireyler var. Astım, bronşit, böbrek hastalıkları bölgede yoğun. Evlerde kullanılan küçük cihazlar elektriksiz nasıl kullanılacak? Oksijene ihtiyaç var fakat oksijen merkezi de saldırılar nedeniyle hizmet dışı kaldı. Türk devleti Tirbespiyê’nin petrol ve elektrik merkezlerine sadece bir kez değil onlarca kez saldırdı ki devre dışı bırakabilsin. Şu an Tirbespiyê elektrik santrali tümüyle devre dışı kaldı. Tirbespiyê halkı karanlıkta yaşıyor. Eğer mazot da tükenirse günde 5 saat elektrik veren jeneratörler de duracak. Yaşlı, hasta ve çocuk bireylerin olduğu bir aile elektriksiz nasıl yaşamına devam edecek?

Kış mevsimiyle her bir ailenin ısınma ihtiyacı var. Bölgede mazot sobası kullanılıyor; yakıt merkezleri hedef alındığı için ailelerin mazotları bitmek üzere. Mazot da bitti bitecek. Şu an ilçedeki ailelerin dörtte üçü mazotsuz kaldı, sobalarını yakamıyorlar. Aileler kış mevsiminde ısınma ihtiyaçlarını mazotsuz nasıl giderecek? Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi’ne dönük ambargoya rağmen bölge kendi imkanlarıyla ihtiyacını giderebiliyordu, halkın huzurlu yaşayabilmesi için Özerk Yönetim imkanlarını seferber etmişti fakat bu saldırılarla durum giderek kötüleşiyor.

Özerk Yönetim de bir yere kadar zararı giderebilir. Maddi zarar çok fazla. Elektrik santrallerinin düzeltilebilmesi için malzemeye ihtiyaç var. Bölge ambargo altındayken Özerk Yönetim malzemeleri nasıl getirecek? Ancak imkanları doğrultusunda halka destek sunabilir. Bu vuruşlardan önce elektriğimiz bölgenin imkanlarına göre gece 12’den sabah 5’e kadar vardı. Gün içerisinde de mazotun koşullarına göre 5 saatten fazla elektrik gelirdi genel elektriğin yanı sıra. Bu imkanlar, yokluklar içinde yaratıldı. Fakat artık o da yok, var olanı da saldırılarla yok ettiler. Tümden karanlıkta kaldık.”

ÇOCUKLAR SAVAŞIN KURBANI OLUYOR

Saldırılardan çocukların ve yaşlıların olumsuz etkilendiğini kaydeden Asya Cuma, “Türk devleti huzurumuzu kaçırmak istiyor. 6 yaşında Gelhat adında bir yeğenim var. Yaşı büyük bireyler karanlıkta uyuyabilir fakat çoğu çocuk ışığı görmeden uyuyamıyor, karanlıktan korkuyor. Patlama seslerinden ürküyor, çığlık atıyor, rahat uyuyamıyor. Sadece Gelhat değil 10 ve 12 yaşındaki yeğenlerim de huzurlu uyuyamıyor. Her bir vuruşta evimiz, kapılar, pencereler sallanıyor. Çocuklar saldırılar nedeniyle huzursuz, gergin. Elektrik yok, televizyon izlemek istiyorlar. Çocuktur, anlam veremiyor da. Bu sefer anne ve babalarıyla kavga ediyorlar, küsüyorlar. Elektrik yok, gelmeyecek diyorsun; neden diye soruyor. Çocuk yaşta savaşı anlatsan bile çocuktur, unutuyor, anlamıyor, yine sormaya başlıyor” dedi.

HALK BELEDİYESİ SU İHTİYACINI GİDERİYOR

Elektrikten kaynaklı suyun da kesintiye uğradığına işaret eden Asya Cuma, “Elektrik yok. Sıcak su da ısıtamıyoruz. Zaten elektrikten kaynaklı suyumuz da gelmiyor. Halk belediyesi tankerlerle evlere su ulaştırıyor.  Su sadece banyo, içme ve elbiseleri yıkama ihtiyacı için kullanılıyor. Eğer jeneratörden gelen elektrik gelir ve kuyudan su çekebilirsek evin ihtiyaçları giderilebiliyor. Ona da jeneratörün gücü yetmiyor, çoğu zaman temizlik yapamıyoruz. Halk toprağını terk etmemekte kararlı. Evlatlarımızın bir damla bile kanı dökülmediği sürece maddi hasar önemli değil.

Halkımız zorluklarla mücadele ederek bugünlere geldi. Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar toprağımızı bırakmayacağız ve kimseye muhtaç olmayacağız. Umudumuzu farklı güçlere ve ülkelere bağlamadık, bağlamayacağız da. Zaten köleliği reddettiğimiz için bu kadar yoğun saldırıyorlar. Köle olmayı asla kabul etmeyeceğiz, sonuna kadar direneceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.