Yekîtiya Ragihandina Azad (YRA) Qamişlo’daki Mihemed Şêxo Kültür ve Sanat Merkezi önünde yaptığı basın açıklamasında, yıllarca ANF’nin emektarlığını yapan Özgür Basın emekçisi Seyit Evran’a ilişkin şunları belirtti:

“Kurdistan Özgür Basını’nın sütunlarından biri daha sonsuzluğa yol aldı. Gazeteci yoldaşımız, yazar ve devrimci Seyit Evran’ı 22 Eylül 2023’te kaybettik. Uzun bir süredir kalp hastalığından muzdarip olan arkadaşımız, tedavi gördüğü hastanede şehit düştü.

O, Özgür Basın’ın 30 yıllık belleği ve hafızasıydı. Bu kutsal ve paha biçilmez yolun yorulmaz bir eylemcisi oldu. Toplumların aydınlanma çalışmasındaki tutkusu ve mücadele kararlılığı, önüne çıkan bütün engel ve zorlukları aşmasını sağladı. Duruşu, eylemi ve kalemiyle özgür basın sayfalarında emsalsiz yerini aldı.

Seyit yoldaşımız, hemen hemen tüm yaşamını mücadeleye, savaş gerçekliğine ve ülkesinin direnişine adadı. Geceli gündüzlü yürüyüşünde önemli birçok aşama kaydetti, bu toprakların gerçekliğini gözler önüne serdi.

Seyit arkadaş Kurdistan Özgürlük Hareketi’nin ve Özgür Basın’ın öncü bir militanıydı. Kurdistan’ın dört parçasında kalemiyle Kürt halk gerçekliğini ve özgürlük mücadelesini tüm dünyaya duyurdu.

Gerçek ismiyle Seyit Mahmut Evran, 1969’da Amed’in Hênê ilçesinde gözlerini dünyaya açar. Şêx Saîd serhildan geleneği ile yaşayan bir aile ortamında büyür.

GURBETELLİ’NİN ÖĞRENCİSİYDİ

Gençlik ve okul yıllarında Özgürlük Hareketi’ni tanır ve saflarında yerini alır. Çukurova Üniversitesi’nde okuduğu yıllarda, aynı üniversitede okuyan Özgür Basın’ın öncülerinden biri olan devrimci Gurbetelli Ersöz’ü tanır. Böylelikle Gurbetelli Ersöz’ün bir öğrencisi olur ve önemli tecrübeler edinir.

Heval Seyit, bu istem ve heyecanla 1990 yılında serhildan ve direnişin mekanı Amed’den özgürlük mücadelesi saflarına katılır. Büyük bir sorumlulukla ülkesinin katliam ve direnişlerle dolu tarihini omuzlar, bu bilinçle hareket eder ve Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da basın çalışmalarına başlar.

Bakurê Kurdistan’da Kürt halkı üzerinde saldırıların en yoğun olduğu, köylerin yakıldığı, gazetecilerin sokak ortasında katledildiği, binlerce öncü şahsiyetin tutuklandığı ve katledildiği yıllarda Seyit yoldaş, ikirciksiz çalışıp, hakikati dünyaya duyurur.

Özgür Ülke gazetesinin İstanbul’daki merkezi ile Ankara ve Amed’deki ofisi 3 Aralık 1994 gecesi bombalandığında Seyit yoldaş da gazetenin genel merkezinde Yazı İşleri Sorumlusu’dur. Bu saldırıda Seyit arkadaş da 23 arkadaşıyla birlikte yaralanır.

İnsanların gazete okumaya bile korktuğu yıllarda o, ikirciksiz bir şekilde çalışmalar yürütür. Hakikat ve özgürlük aşkıyla çoğu zaman ölümle yüz yüze gelir.

Sorumlulukları ve ülkesinin gerçeklerini duyurma çerçevesinde yönünü Kurdistan dağlarına verir ve kalemiyle  özgürlük mücadelesinin hakikatini anlatır. Gurbetelli Ersöz gibi öncülerin izinde yıllarca gerilla yaşamını ve mücadelesini araştırıp Kürt halkına ve dünyaya aktarır. Bu çerçevede akademik, tarih ve edebi konular üzerine onlarca yazı yazar, özgür basın arşivine önemli katkılar sunar. Bu yoldaki yolculuğunu da “Hayatın Kıyısına Yolculuk” adıyla kitaplaştırır.

BASIN DEVRİMİNİN SÜTÜNLARINDAN BİRİ OLDU

Seyit yoldaş sadece Kurdistan’da ve dağlarında değil, Kürtlerin yaşadığı birçok ülkede de basın görevini yürütür. Eski Sovyet ülkelerinde, Ermenistan ve Rusya’da Kürt toplumunun durumunu ve bu bölgelerdeki tanınmış şahsiyetleri araştırır. Bununla da yetinmeyip devrimci hareketliliğin olduğu her alana yönünü çevirir.

Rojava’da devrim dalgasının yükseldiği 2012’de, Seyit yoldaş da yönünü buraya çevirir. Bir yandan devrim gerçekliğini anlatıp yazar, bir yandan da basın çalışmalarının inşası için başat rol oynar. Dêrik’ten Efrîn’e; bölgenin bütün coğrafyasını karış karış gezip devrim sürecini takip eder, aynı zamanda onlarca öğrenciyi eğitir. Bu çalışmasıyla Rojava Devrimi’nin ve basın devriminin sütunlarından biri olur. Devrimi ve basının rol ve önemini başarıya ulaştırmadaki sorumluluğunu yaşamının son anına kadar layıkıyla yerine getirir.

Seyit arkadaş, 2020 yılından beri sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu. İki kere kalp krizi geçirdi, bu yüzden birkaç defa ameliyat olmak zorunda kaldı. Sağlık sorunlarına rağmen çalışmalarını aralıksız coşku ve moralle sürdürdü.

En son hastalığı yeniden nüksetti ve bedenini zorladı. Bu nedenle bir süredir hastanede tedavi görüyordu. Ancak maalesef tüm çabalara rağmen 22 Eylül sabahı kalbi durdu ve aramızdan ayrıldı.

Seyit Evran arkadaş da Apê Musa, Gurbetelli Ersöz, Halil Dağ, Nûjiyan Erhan, Deniz Fırat, Dilîşan Îbîş ve onlarca özgür basın mücadelecisi gibi hakikat ve özgürlük davasında yolumuzu aydınlatan bir meşale oldu. Aydınlanma çalışmalarında geriye büyük bir miras bıraktı. Biz de özgür kalem savaşçılarının takipçileri olarak bu mücadele ve hakikati büyütme ve genişletme sözü veriyoruz. Yolları her zaman bizi aydınlatacak ve bilinçlendirecektir."