Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM), işgalci Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırılarının 6'ncı yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı.
Açıklamada, "Uluslararası toplumun utanç verici suskunluğu ve Suriye'de yaşananlara ilişkin parmağı olan güçleri işbirliğiyle Türk ordusu ve çeteleri 6 yıl önce Efrîn Kantonu’na yönelik vahşi saldırılar yaptı. Türk ordusu karadan ve havadan yaptığı saldırılara çok sayıda selefi grup ve çete katıldı. 72 savaş uçağı ve insansız hava aracı yapılan saldırılarla Efrîn'in doğası, coğrafyası ve manevi değerleri yok edildi. Saldırılardan önce Efrîn halkı ve kentteki bileşenler bölgede demokratik sistem içinde kültürlerini ve tarihi değerlerini yaşayarak, asimilasyon ve soykırıma karşı kendilerini koruyordu" denildi.
İşgalci Türk devleti ve çetelerinin, Efrîn'i işgal ettiği günden bugüne kadar bölgede bütün insani değerleri ihlal ettiği, uluslararası hukuku hiçe saydığının vurgulandığı açıklamada, "Günlük suçlar arttı, yurttaşlara karşı ihlaller arttı. Şiddet, adam kaçırma, tecavüz, suikast, tutuklama, ağır cezalar gibi olaylar yaşandı. Vahşet politikası Efrîn'de halkımıza dayatılmaya çalışıldı. Bölgedeki halkın mallarını, tarlalarını, doğal kaynaklarını çaldılar, ağaçlarını kesip, sattılar" diye kaydedildi.
"En tehlikelisi ise terörist aileleri Efrîn'e yerleştirildi" vurgusunda bulunulan açıklamada, bunların işgalci Türk devleti ve bazı bölgesel şovenist örgütlerin desteğiyle yapıldığı kaydedildi. Yine tehlikeli politikalardan birinin de demografik yapıyı değiştirme politikası olduğuna dikkat çekilerek, bunun Efrîn ve halkının geleceği açısından büyük bir tehlike olduğu belirtildi.
'TÜRK DEVLETİ BÖLGEDE TERÖRÜ CANLANDIRIYOR'
Açıklamada şunlar da ifade edildi:
"Efrîn halkı yaşamsal açıdan en zor koşullar altında yaşıyor. Halk işgalci ve çetelerin felaketiyle karşı karşıyadır. Halkı korkutmak ve kültürlerini ve değerlerini terk etmeye zorlamak için şiddet ve vahşi uygulamalara başvuruyor. Bütün bunlar uluslararası toplumun gözü önünde yaşanıyor.
Şehba kamplarındaki göçmenler bile bu kirli politikalardan kaçamadı. İşgalci Türk devletinin bombardımanı ile Şam hükümetinin kuşatma politikaları arasında kalan göçmenler gerçek bir insanlık felaketiyle karşı karşıyadır. Astana grubu devletleri arasında Kuzeyi ve Doğu Suriye'deki demokratik ulus projesine karşı çıkmak için yapıldı.
İşgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'nin altyapılarına yönelik aralıksız saldırıları, işgal altındaki Efrîn'deki politikalarının devamıdır. Bölgede şiddeti ve terörü yeniden canlandırılmak isteniyor.
TEV-DEM olarak tüm bölgesel yapıları, siyasi ve ulusal güçleri, sivil toplum örgütlerini ve kadın örgütlerini işgalci Türk devletinin ahlak dışı suçlarına karşı birlik ve beraberliğe çağırıyoruz. Bu suçlara karşı ulusal ve devrimci direniş için herkesi mücadeleye çağırıyoruz. İşgale karşı alanlara çıkılmalı ve saldırılar kınanmalıdır.
Son olarak kamuoyunu ve BM'yi tutumlarında ciddi ve net olmaya, insanlığa karşı işlenen suçları kınamaya, hava sahasının kapatılmasını ve göçmenlerin topraklarına güvenli bir şekilde dönüşünü sağlamaya çağırıyoruz."