Yeniden doğuşta Rojava

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 20 yıla yakın kaldığı Rojava Devrim Sahası’nda 4 Nisan’ın etkisi oldukça büyük ve bayram havasıyla kutlanıyor. Günlerce Abdullah Öcalan’ın kaldığı evler ziyaret ediliyor, fidanlar dikilip halaylar çekiliyor.

Bugün 4 Nisan 2023. Özelde Kürdistan halkları olmak üzere tüm dünya için yeniden doğuş olarak kabul edilen önemli bir tarih. Önder Abdullah Öcalan’ın 74’üncüsü yaş dönümü. Kürtler ve dostları dünyanın dört bir yanında coşkuyla kutladığı bu günde yeni bir dünyaya geçiş kabul ettiği için yüz binlerce fidan dikiyor. Önder Abdullah Öcalan’ın en çok kaldığı Suriye ve Rojava Devrim Sahası’nda bu kutlamaların zirvesinde yer alıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin dört bir yanında Kürtler, Araplar, Ermeniler, Süryaniler, Türkmenler, Êzidîler kutlamalara ve fidan dikmeye on gün önceden başladı. Bir on gün daha süreceği mutlak.

Yeniden doğuş olarak kabul edilen 4 Nisan, Suriye ve Rojava’yı nasıl etkiledi? 1979 yılı Önder Abdullah Öcalan bölgeye gelmeden önce nasıl duyuldu? Sonrasında neler yaşandı? PKK’nin Bekaa kampına yoğun gidişlerden günümüze 4 Nisan kutlamaları ve özgürlük mücadelesine bağlılık…

APOCULAR OLARAK DUYULDU

1973-1978 yıllarında Apocular olarak tüm dünyada olduğu gibi Rojava’da da duyulmaya başlayan hareket öncesinde bölgede içeriği çok fazla bilinmez. Rojava ve Suriye’de yaşayan Kürtler, bu hareketin Kürtleri savunmak için ortaya çıktığını öğrenir ancak öncesinde çok fazla başarılı olmayan Kürt hareketleri ve isyanları gibi bu hareketin de ömrünün kısa ve dar olacağını düşünür. Apocular olarak bilinen hareketin duyurduğu ideoloji ve mücadele haritası kısa sürede tüm dünya medyasında büyük yankı bulur. Televizyonlar, radyolar, gazeteler tüm basın medya organları ‘Apocuları’ yayınlarına yansıtır. Sonrasında da bu hareketin lideri Önder Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarını yayınlarlar. Rojava halkı (ilk başlarda kısmi sayıda) tanımamalarına rağmen etkilendiği Önder Öcalan’ın fotoğraflarını evlerinin bir köşesinde tutar. Kuzey ve Doğu Suriye’de gittiğimiz birçok yurtsever aile bu hikâyeden bahseder ve ‘İlk gördüğümüzde diğerlerinden farklı bir önder olacağını hissettik’ diyerek fotoğraflarını yanlarında tuttuklarını belirtir.

1979 YILINA GELİNCE

Önder Abdullah Öcalan’ın Rojava’ya geçtiği 1979 yılında ise bölgede yeni bir dönem başlar. Suriye rejiminin baskı politikalarının en yoğun olduğu ve İhvan-ı Müslimin rejimi yıkmaya çalıştığı bir dönemde bölgeye geçiş yapar. Sınır hattındaki köylere gelen Önder Öcalan ve mücadele arkadaşları tanıklarının yanına yerleşirler. 2 aya yakın kaldıkları Kobanê’de yaşamlarıyla büyük etki yarattılar. Herkes onları “Oturup bol bol okuyorlardı. Duruşları, bakışları bile muazzam etkiledi. Hangi eve gitseler orada örnek oluyorlardı. Kim olduklarını bilmiyorduk ama Kürdistan için çalıştıklarını biliyorduk” diye anlatıyor. Kobanê’de başlayan bu tanışma Efrîn, Dêrîk, Qamişlo, Amûde vb. Rojava’nın birçok bölgesine yayılıyor. Sokak başlarında, yemek sofralarında, sohbetlerde herkes Apocu hareketi konuşuyor. Süreç 1983 yılına kadar da böyle devam ediyor. 

BEKAA’YA AKIŞ

Rojava’ya geçişte herkesin Heval Ali olarak bildiği Önder Abdullah Öcalan’ın Filistinlilerce kullanılan Lübnan ile Şam arasındaki Bekaa vadisindeki kampa geçmesiyle onu görenler görmeyenler adını duyanlar herkes onu görmek için arayış içerisine girer. Bölgedeki Apocu hareketin militanları ve yavaş yavaş oluşmaya başlayan milislerine ulaşan herkes Bekaa’ya gitmek ister ve giderler de. Kuzey ve Doğu Suriye’de her ev olmasa da hemen hemen her aileden birileri Bekaa vadisine gitmiş ve hareketin önderini görmüştür. Özellikle de 15 Ağustos 1984’te karanlığa atılan ve Kürtlerin yeniden dirilişi olarak kabul edilen Eruh eylemiyle, bu hareketin diğer Kürt hareketlerinden farklı olduğunu ve Kurdistan devriminin gerçekleşeceğinin inancı doğar.

MÜCADELE SOLUĞU, DEVRİM NETİCESİ

Önder Abdullah Öcalan’ın bölgede ve Kurdistan’ın tamamında yaydığı ideolojiyi kendileri için kurtuluş olarak görüyor, yaşamlarını yeniden örüyordu. 7’den 70’e Kürdüyle Arabıyla herkes bunu yeni bir yaşam ve mücadele soluğu olarak kabul ediyor. Bundan rahatsız olan hegemon güçler bunu bozmak için 9 Ekim 1998 tarihinde uluslararası komplo olarak başlayan ve günümüzde İmralı mutlak tecridi olarak süren bir komployu başlattı. Önder Öcalan’ın 20 yıla yakın kaldığı Suriye ve Rojava’da ektiği mücadele tohumları bölgede yüzlerce kişinin Kurdistan Özgürlük Mücadelesine katılmasına ve 2011 yılında da Rojava Devrimi’yle sonuçlanması durumunu yarattı.

COŞKUYLA KUTLANIYOR, ONBİNLERCE FİDAN DİKİLİYOR

Önder Abdullah Öcalan’ın dünyaya geldiği 4 Nisan, yıllardır Kuzey ve Doğu Suriye’de yeniden doğuş, yeni bir asırmış gibi bayram havasıyla kutlanıyor. Günler öncesinden Önder Abdullah Öcalan’ın Rojava’da kaldığı evlere akın ediliyor, fidanlar dikilip halaylar çekiliyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin tamamında bu etkinliklere rastlanılıyor. Bölgedeki kurumlar da günler öncesinden sanatsal etkinlikler düzenliyor, Önder Öcalan’ın çözümleri vb. sinevizyon gösterimleri yapıyor. Rojava’nın her karışında 4 Nisan için bir etkinlik yapılıyor, her yer 4 Nisan ruhuyla bir bayram havasına dönüşüyor.